'Hangi kara cadı beni öldürmeye cesaret edebilir ki? Özellikle etrafımda dolanıp duran iki ejderha varken?'' dediğimde kaşlarını çatışının hiç de iyi olmadığını biliyordum. Saçma ve alaycı gülümseyişimi yüzümden silip ciddileşmenin zamanının geldiğini anlamıştım. ''Herhangi bir kara cadı, kötü öğütlerin yüzünden zarar görmüş bir insan, yerini almak isteyen bir cadı, daha önce kızdırıp umursamadığın herhangi biri cesaret edebilir. Bunu hepimizden iyi sen biliyorsun bebeğim.'' diyen Phill'e kaşlarımı çatıp, yanından geçerek onun koltuğuna oturdum. Diğerleri hala ayakta bana bakıyorlardı. Ortamda bir sessizlik hâkimdi. Umursamadan masanın üstünde bulduğum bir paket jelly şekerinin birini ağzıma attım. Şekerin tadı ağzımda yayılırken, tiksintiyle ağzımdaki şekeri sağ avucuma geri tükürdüm. T