Karanın evinden hızla çıkıp kendi evime geldim. Rozetta koltukta oturmuştu. Düşünmeye başladım. Kafamda planlar yapıyordum. Evet Gizemi ilk gördüğüm gün Karan ondan 1 yıl önce ayrıldığını söylemişti. Cenk evet Cenkle aldatmıştı. Ama dur biraz eğer Gizemin, Karanı aldatmasını beklersem 8 yıl birlikte olurlar ve ben bu sürede dayanamam Gizemin kafasını bedeninden ayırırım.
Lanet olsun ben Karanın karşısına nasıl çıkıcam. Onun karşısına bu sefer hazırlıklı çıkmalıyım. Ona çok fazla yalan söylemiycem bu sefer.
"Rozetta paran var mı?"
"Evet var ne sandın senin gibi ormana tıkılıp kaldığımı mı."
"Güzel! Evin var mı peki?"
"Canım sen beni daha tanımıyorsun galiba benim her şeyim var. Bir vampir olarak çok varlıklıyım!"
"O zaman gidelim bana kimlik ve bir kaç evrak hazırlayacaksın!"
"Tamam beni takip et." dedi. Onu takip ettim yaklaşık 5 dakikaya bir villanın önünde durduk.Ağzım açık kalmıştı. Yok artık."Hadi gel üstümüzü değişelimde evrakları hazırlamaya gidelim!" Başımla onayladım yukarı odaya çıktık.
Bana beyaz şort ve tişört verdi.Kendiside öyle giyindi. Aşağı inip arabaya bindik. 2 tane araba vardı burada. Biz siyah olanına bindik. Küçük bir binanın yanında durdurdu arabayı.
Aşağı indim. O da indi. Binaya girdik. Rozetta birini sordu danışmandan o da 2. katta olduğunu söyledi. Bende kimseye dikkat etmeden Rozettayı takip ettim. İkinci kata geldiğimizde bir erkek ayağa kalktı. "Hoş geldiniz Aysu hanım!" dedi. Ne yani şimdi Rozettanın ismi Aysu muydu? "Hoş bulduk biz kimlik düzeltmeye geldikte. Kız kimliğini kaybetti " dedi Aysu."Lütfen burada bekleyin ben hemen geliyorum!" o gittikten sonra odada Aysuyla yalnız kaldık.
"Adın ve soyadın ne olsun?"
"Olivya Diaz!"
"Kızım burası Türkiye."
"Biliyorum annem türk babam yabancı olacak!"
"Ay inanamıyorum sana peki öz geçmiş?"
"Annem ve babamı 16 yıl önce trafik kazasında kaybettim.Babam Kevin Diaz, Annem Melisa Diaz. Şu an 17 yaşındayım. Banada sen bakıp büyüttün. Sen annemin ablası oluyorsun yani teyzem!" deyip güldüm. Bana karşı gelemezdi artık.
"Tamam!" Dedi kabul etti.
Adam odaya girdi. Onada olanları açıkladı. Adam bi şeyler yazıp benim imzamı aldı ve resmimi çektı. Binadan ayrıldık sonra. Eve döndük.
Aysu bana odamı gösterdi. Odada banyoya girip küveti sıcak suyla doldurdum. Sonra üstümdekilerden kurtulup küvete girdim.
Aklım fikrim Karandaydı.Kafamda bir sürü plan kurmuştum. Acaba Gizemi Cenke aşık edip yatağına atabilirmiydim. Sonrada Karanın onları görmesini sağlayıp ondan ayırırdım.Tabiikide bunları büyüyle yapabilirdim. Ama yaptıklarım doğru olmazdı.
Onu kendime aşık etmeliydim.Eskisi gibi. Ne olursa olsun onun yanında olmalıydım. Daha fazla ondan uzakta kalamam.
Banyomu yapıp aşağı indim.Aysu koltukta oturmuş film izliyordu. Dışarı çıktım. Karanın evini uzaktan izliyordum.Kahvaltı yapıyorlardı. Hah ama Karan beni kendi elleriyle yediriyordu. Gizem, Karan beni senden daha çok seviyordu.
Bu düşüncelerime gülüyordum.Karana nasıl yaklaşacaktım ben.Ben yine eskisi gibi olsun istiyorum. Rozettaya söyleyim belki 12 yıl daha geri gitsek. O zaman Karan 12 yaşında olur.Ona gerçek kimliğimi gösterip korkuturum. Ardından da beni sevmezse kanını içeceğimi söylerim. Aferin bana iyi plan.
O zamanda Karanın büyümesini beklemem gerekir. Offf işlerim istediğim gibi olmuyor hiç.
Günler böyle geçiyordu. Her günümü Karanı izliyerek geçiriyordum. Gününü işte geçiriyor, akşamları bazen bara giderdi, tabii Gizemide kendisiyle götürürdü. Depoya gidip birilerini döver ve öldürürdü. Bazı geceler ringe çıkardı, maç yapardı. Onu izlediğimde gerçektende onu hiç tanımadığımı anladım.
Acımadan birilerinin kafasına sıkardı. Acımadan birilerini döverek öldürürdü. Çok acımasızdı. Ama Gizemin yanında çok sakindi. Çok az gülüyordu. Hep ifadesiz surat takınıyordu. Gizemle çok öpüşüyor. Geceleri yatağına atıyor.
Onu her gün izliyordum ama Gizemle olan ilişkisi beni delirtiyordu. Ormana gider ağaçı yerinden söker ve ağacı yumruklayarak kendimi sakinleştiriyordum. Her geçen gün daha da öfkeleniyordum.
Gizemin saçlarını elimle yolarak eline vermek, karnının üstünü bıcakla keserek, elimi sokub bağırsaklarını dışarı çıkarmak istiyordum.
Tek tek her organını dışarı çıkarıp köpeklere ziyafet vermeliyim, yoksa benim öfkem dinmez.
Karan benim olduğunda Gizeme Karanın saçının telini bile göstermiycem.
Günlerim onu izleyerek geçmişti.Artık kış gelmişti. Yağmurlar başlamıştı. Bir şemsiye alıp üstümü insanlar gibi giydim. Ne kadar kısa giyinmek istesemde,dikkat çekmek istemiyordum.Dışarı çıktım yağmur hâlâ yağıyordu. Karanın evine yaklaşıp onu izlemeye başladım.
Evden çıkıp şirkete gitti. Geceye kadar orda çalıştı. Akşam saat 7 olurdu dışarı çıkıp arabasına bindi. Araba haraket etmeye başladı. Bende onu takip etmeye koyuldum. Yaklaşık 1 saat gittikten sonra bir ara sokağa girdi.
Arabasından inip küçük bir bara girdi. Ne işi vardı ki böyle bir barda. Her zaman kendi barlarına giderdi. Dışarda kalıp onu izliyordum.
Barmenin karşısında oturdu ve içki içmeye başladı. Neyi vardı acaba, neden içiyordu. İki şişeyi içtikten sonra bir şişe daha istedi adam şişenin içine bir şey kattı ve Karana uzattı.Lanet ne kattı o şişeye çok merak ediyordum.Üçüncü şişeyi içerken gözleri kapanıyordu.Uyku ilacı mıydı? Tamamen uyumuştu.Barmen birini aradı.
Beş dakika geçmeden yanına üç adam geldi.Karanı gösterp bir şey konuşuyorlardı. Sonra pis pis güldüler. Bu adamları hiç sevmemiştim.Ne yapacaklar acaba? Bir tarafım merak ediyor ne yapaçaklarını, bir tarafımda git götür kızım Karanı ordan diyor.
Ama merak eden tarafım daha ağır basıyor.İki adam Karanın kolundan tutup dışarı çıkardılar.Siyah bir arabaya götürüp arka koltuğa attılar.Araba haraket etti bende onları takip ediyordum.Tam tamına 2 saat yol gitti araba.
Büyük bir deponun önünde durdular. Boş bir alandı.Etrafta bir kaç ağaç vardı.Deponun pencere camları kırıktı.
İki adam yine Karanı tutup depoya götürdüler.Depoya girip kapıları kapadılar.Cama yaklaşıp onları izledim.Karanı bir sandalyeye oturtup ellerini arkadan iple bağladılar.Dövecekler miydi? Gerbertirim lan hepsini.
Bir herif telefonunu çıkarıp birini aradı. "Abi Karan Okyar elimizde depoda ne yapalım?....Tamam abi...Görüşürüz." deyip telefonu kapattı, pis pis sırıttı.Diger pisliklerden biri "Ne dedi abi?" dedi. Telefonla konuşan pislikse "İşkence edicez ve video çekip babasına göndericez!"dedi.
Neee? Gebertirim lan hepinizi kimse alamaz elimden artık.Deponun kapısına yürüyüp,kapıya tekmeyi bastım.Kapı kırıldı ve direk duvara yapıştı.
Üçüde bana baktı.Yanlarına gidip "Çekin lan pis ellerinizi sevgilimin üstünden!" dedim.Üçüde alayla güldü.Hiç konuşmalarına fırsat vermeden üçünüde yere sermiştim.Bir tanesine bi yumruk attım karnına, bedeni dayanamadı elim bedeninden geçti ve yere değdi.Bunu halletmiştim.Yumruğum kadar delik almıştım bedenine.
Digeri hâlâ yerde yatıyordu.Bir tekme attın duvara yapıştı ve nefesi kesildi.
Sıra üçüncüdeydi. Yerde uzanıyordu. Yanına gittim "İşkence edip babasına da videosunu yollamak haa?"dedim.Korkan gözlerle bana bakıyordu."İşkence öyle olmaz böyle olur!" diyip erkekliğine tekmeyi bastım. Adamda gür bir bağırtı çıktı. Sesi depoda yankılanıyordu.
Lanet Karan da uyanmak üzreydi. Gözlerim sinirden kırmızıya dönmüştü.Dışardan araba sesleri geldi.Hemen koştum ve Deponun camlarından baktım.Bu adamı tanıyordum.İki araba gelmişti. İçinde adamlar vardı. Ama bu adamı gercektende tanıyordum ama nerden.Doğru ya nasıl unuttum Yiğit abi.
O geldiğine göre Karanı kurtarır artık.Hemen arka pencereden dışarı atlayıp son hız koştum.Üstüm, ellerim kandı. Son hız kameralara görünmeden Rozettanın evine koştum.Beni görünce çok şaşırdı."İnsan kanı?" dedi."Evet." deyip yukarı odama çıktım.Banyo yapwıb,yatağa uzandım.
Düşündümde Karan tam elimin altındaydı, ama ona hiç dokunamadım.Lanet olsun adamın biri yaşıyordu.Nasıl unuttum onu ben.Offf aptal kafam.Ya konuşursa.Aman dert ettiğim şeye bak konuşursa konuşsun canı cehenneme.Belki Karan benim vampir olduğumu şimdiden bilse iyidir.Ya beni kendi arar bulursa. Belkide kendimi Karana belli etmeliyim.Onu izlediğimi ona belli etmeliyim.Ya beni bir sapık sanırsa.Aman benim kadar güzel sapığı var Allaha şükür etsin.
Çok yakında kavuşucam ona.Gizemide postalıycam.Karan yine beni sevecek.Aptal Gizem saklanmaya yer bulsa iyidir.
Bu düşüncelerime gülüyordum.
▪▪▪▪▪YAZARDAN▪▪▪▪▪
Yiğit Karanı bulduğunda faha yeni ayılmıştı.Hiç bir şeyden haberi yoktu.Yerde yatan üç adamdan ikisi ölmüştü.Biriyse hâlâ can çekişiyordu. Karan onu konuşturmak istediğinden hastahaneye götürmüştüler. Kim yapardı ona böyle birşeyi ve onu kim kurtarmıştı çok merak ediyordu.
Hastaneye gittiler. Doktor pis herifin erkekliğinin param parça olduğunu söylediğinde, adamları ve Karan gülmüştü.Hepside meraklıydı.Kimin bu herifleri bu hale soktuğunu, birinin karnına büyük bir delik açılmıştı.Digerinin ise aldığı darbeden organları zarar görerek ölmüştü.Tek ellerinde biri kalmıştı ve onu konuşturacaktılar.
Doktor adamla konuşabileceğini söyledi Karana. Karan ve sadık adamlarından biri olan Altay odaya girdiler.Adam korkarak geriledi.Karan yanına gitti ve konuşmaya başladı.
"Kimin adamısın lan?"dediğinde adam korkarak cevap verdi.
"Ne...Necat abinin.."
"Lanet Necat gününü görür o.Peki beni kim kurtardı?!" dediğinde adamın her tarafı kasıldı. Gözlerini büyük büyük açtı ve Korkarak konuşmaya başladı.
"Sevgilin olduğunu söyledi." dediğinde Karan şok oldu Gizem mi yapmıştı?
"Gizem hayatta böyle birşey yapmaz!"dedi.Adam yine korkarak konuşmaya başladı.
"Ha..hayır Gizem değildi......
G....Gözleri kırmızıydı....Saçları yere değiyordu. Çok güzel biriydi.Bir melek gibiydi.Ama çok güclüydü.Adamımın karnına attığı bir yumrukla adamımın içi parçalandı. Gözlerimin önünde ilk kez o kadar gü..güçlüsünü gördüm." Bu konuşma Karan ve Altayı ürpertmişti.
"Şaka yapıyor olmalısın. Kırmızı gözler öyle bir güç asla olmaz! Ha birde yere değen saçları hiç olmaz!"dedi.
"Bakın biz size işkence edeçektik ki. Kapıyı kırıp içeri daldı.Ve hepimizi biz anlamadan yere serdi." Karan bilmiyordu inansın mı, yoksa inanmasın mı? Dediği gibi diger cesedin karnında büyük delik vardı.
"Altay git birini bul kızın robot resmini çizebilecek birini!"deyip odadan çıktılar.
Olivya yerinde duramamış adamın yattığı hastaneyi öğrenmişti.Konuşmalarını dinlemişti.Robot resim olmazdı bu adamın işini bitirmeliydi.Hastanenin 3. katında kalıyordu hasta Karan çıkar çıkmaz odaya dalmıştı.Adam onu görünce bağırdı yine, Olivya hızlı davrandı ve adamın boynunu kırdı ve hızla geldiği yoldan geri döndü.
Bağırtıyı duyan Karan ve adamları hızla odaya daldılar.Ama artık çok geçti. Adam ölmüştü.Geriye sadece açık bir pençere vardı.Karan hızla pencereye koştu.Aşağı baktığında kimse yoktu.Uzağa baktığındaysa.İki çift kırmızı gözün ona baktığını gördü....
Karan hemen hastahaneden çıktı ve kırmızı gözleri gördüğü yere koştu ama bom boştu kimse yoktu orda.Karan o gözlerden sonra ne kadar ürksede merak ediyordu, bu kızın kim olduğunu ve ona neden yardım ettiğini.
Olivya Rozettanın evine geldi.Aklında çok düşünce vardı.Ama yaptığı şeye gülüyordu.Az kaldı diye kendini teselli etti.Çok az kaldı sevdiği adama kavuşmasına.
Pis, pis sırıtarak evin kapısını açtı ve eve girdi.Rozetta gülümseyerek masadan kalktı.Belliki bir şeyler karıştırıyordu.
"Olivya sana iyi bir haberim var? Ama bir şartım var.Kabul edersen bu iyi haberi sana söylerim."dedi.
Olivya ellerini göğsünde birleşdirip, ona baktı ve konuşmaya başladı.
"Şartını söyle. Şartını kabul edeceğim, eğer söylediğin iyi habere sevinirsem!"
"Tamam. Şartım şu, iyi habere sevinirsen bana izin vereceksin.Gidip sevgilime sahib çıkmak istiyorum şimdiden."
"O bücüre mi? Daha sekiz yaşında. Sapık mısın sen?" deyip güldü Olivya.
Rozetta homurdanarak "Şimdiden beni sevmeli.İlk aşkı ben olmalıyım onun, kimseye kaptıramam. Büyüyünce çok yakışıklı olucak benim sevgilim."
"Sevgilini yesinler.Şimdi iyi haberi söyle."
"Gizemi araştırdım biraz. Kız anlayacağın Karana boynuzu 2 yıldır takıyor. Ama Karan birşey bilmiyor, Cenk şirketten ortağı.Yani eski ortağı.Gizemin ilk aşkı Cenk'ti. Anlayacağın ilklerini Cenk'e vermiş. Sonrada Karana gitmiş, şirketin tüm sırlarını Cenk'e satıyor Gizem....Şirketi batırmak istiyorlar bu ikisi."
"Sen baya bir araştırmışsın.Anlamadığım şu neden Cenk ve Gizem şirketi batırmaya çalışıyorlar?"
"Cenk'in ablası Karan'ı deli gibi seviyordu.Kız tam bir piskopattı, Karan'ı çok seviyordu ama Karan sevmiyordu. Kızda bir intihar mektubu yazıp, kendini onun aşkından ölüyormuş gibi gösterecekti.Ailesi zorlada olsa Karan'ı onunla evlendirecekti.Anlayacağın dağ evlerinde olunca planını uygulamaya koydu. Evde Cenk ve Elif vardı.Kızın adı Elif, Elif bir intihar mektubu yazdı. Bileğini kesip bağırdı. Cenk onu hastahaneye götürürken, yolda araba bozuldu. Dağ başındalar, telefon çekmiyor.Kızda planlarının kurbanı gitti, yani kan kaybından öldü."
"Vay be sen bunları nerden biliyorsun?"
"Biraz merak, biraz büyü diyelim. O yüzden Cenk Gizem'i fırsat bilip Karan'a gönderdi.Maksatları onu süründürmek"
"Tamam Rozetta gidebilirsin bücürünün yanına!"
"Gercekten mi?Bu kadar kolay mı? O zaman ben gidip bücürümü tavlayayım."
"Çoçuk sapığı."
"Büyüyünce çok yakışıklı olucak"
"Tamam be ne halin varsa gör."
Rozetta masaya yaklaşıp eline bir telefon aldı. "Al bu senin bana ulaşmak istediğinde ara.Numaram kayıtlı."
"Tamam hoşçakal."
"Bir kaç haftaya dönerim.Kedime iyi bak sabah yemeğini verirsin!" Diyip evden çıktı.
Olivya aldığı habere seviniyordu.Sonunda o sarı çiyandan kurtulacaktı. Düşündüğünden daha çabuk, şimdiyse tüm bu düşüncelerden kurtulup banyo yapıp, uyumak istiyordu.
Banyosunu yaptı ve yatağa uzandı. Banyo iyi gelmişti.Gözlerini kapatıp uykuya daldı.
Sabah güneşin ışıkları gözüne çarparken, huzurlu uykusundan uyandı.Elini yüzünü yıkayıp aşağı indi.Koltukta Rozettanın kedisi vardı, ismi Leo' ydu. Aptal kız gördüğü her şeye Leonun ismini veriyordu, Olivya kediye bakıp sırıttı. kedi için hiç iyi planları yoktu, o dökülen tüylerini hiç sevmiyordu, ayrıca açıkmıştıda. Kediyi okşayarak kucağına aldı ve kanını içmeye başladı. Kedi elinde çırpınıyor ve miyavlıyordu.
Olivya karnını doyurduktan sonra kediyi bıraktı.Bırakmasıyla kedinin koşması bir oldu. Mutfağa gidip kedi maması aradı, ve buldu.Küçük şeylerdi, kedi bunlarla nasıl doysun diye düşündü.
Buzdolabını açtı.Sosisleri görünce yüzünde pis bir sırıtma oluştu.Yine aklına kötü fikirler gelmişti.Kediye kilo aldıracaktı.İki tane sosisi alıb küçük parçalara böldü, kedinin yemek tepsisini bulup içine döktü.Yanına suda ilave etti.
Kedi sosislerin kokusuna hemen geldi ve yemeye başladı.Üstüne siyah kısa bir elbise giyip evden çıktı. Karanın evine yaklaştı.Yine sapık gibi evi gözetliyordu, Karan masada oturmuş düşünceli bir şekilde kahvaltı ediyordu.
'Aşkım aklın hâlâ bende mi?' diye düşündü ve güldü Olivya.
Tabiiki de Karan dün gördüklerini unutmamıştı.Sabaha kadar aklını meşgul etmişti, hatta şimdide meşgul ediyordu. Gizem kahvaltıda bi şeyler zırvalıyordu şirket hakkında ama Karan cevap vermiyordu.
Bu manzara Olivyanın hoşuna gidiyordu.Hava biraz yağmurluydu, Olivya'nın yanında şemsiye vardı. Şu an hiç ıslanmak istemiyordu, Karan üstünü giyinip Gizemle konuşmadan dışarı çıktı.
Gizem onun bu haline kızmıştı.Aklında ne var acaba diye düşündü, ya şirket hakkında yeni planları varsa ona söylemiyorsa.Cenk'e ne söyleyecekti.Cenk'i çok seviyordu, o ne derse yapardı.
Karan dışarı çıktığında Altay şemsiyeyi açıp Karana tuttu.Arabaya kadar takip edip,arabanın kapısını açtı.Karan arka koltuğa oturduktan sonra,Altay kapıyı kapattı ve kendisi ön koltuğa oturdu. Arabayı çalıştırıp şirkete sürdü.
Olivya şirkete gideceklerini bildiği için, hızla şirketin önündeki binanın çatısına çıktı.Orada küçük bir sandalye ve masa vardı. Yagmur yağınca islanmıştı, Olivya sandalyenin üstündeki damlaları yere döktü ve kendisi oturup Karanın şirkete gelmesini bekledi.
Karan'ın arabası şirketin önünde durdu. Altay çıkıp arka kapıyı açtı. Şemsiyeyi yine Karan'a tuttu, şirkete doğru ilerlediler.Karan asansörle 55. kata çıktı.Sekreteri esmer bir kızdı, Karan'a cilveli sesiyle 'Hoşgeldiniz Karan bey' dedi.Karan kimseyi umursamıyordu gördüklerinden sonra.Kızdan toplantı dosyaların istedi ve odasına girdi ve sandalyesine oturdu.
Beş dakika geçmeden kapı tıklandı.Karanın 'gir' demesiyle içeri sekreteri Merve girdi, Merve elindeki dosyaları masaya bırakıp odadan çıktı.Bir saate toplantıları vardı, iki yıldır şirketi hiç iyi durumda değildi.Karan bilmiyordu ne yapsın. Ne fikir aklına geldiyse ondan önce başkaları yapmıştı, bir yıla artık iflas ederiz diye düşündü.
Toplantıya girmişti. Hazırladığı ürün daha iki gün önce başka bir şirket tarafından hazırlanmıştı.Yine olmamışdı, toplantı bitmişti.Karan sinirle odasına girdi.
Çıldırıyordu.Bu nasıl olur? Hazırladığı ürünleri kim bilebilirki.Yalnız hazırlıyordu.Kimsenin haberi yoktu, 4 duvar mı haber veriyordu, başka şirketlere. Sinirle pencereye yaklaştı.
Gökyüzünü siyah bulutlar kapatmıştı. Yağmur durmadan yağıyordu.Etrafa bakınırken diger binanın çatısında bir kız oturmuş ona bakıyordu, hemen gözlerini kısarak ona baktı.
Bu oydu, Yağmurin altında ıslanmış, gözlerini ona dikmiş bakıyordu. Birbirlerini dikkatle izliyorlardı, kız siyahlar içinde sırılsıklamdı. Ama gidemezdi kızın yanına biliyordu ki kız o gidince orada olmazdı. Bilmek istiyordu o kızın kim olduğunu.
Aklına gelen düşünceyle sinirlendi. Ürünlerini satan kız ya oysa, kıza sinirle baktı.
Bu bakışa Olivya üzülmüştü.Acaba niye bana öyle baktı diye düşündü.
Karanın odasının kapsı tıklandı.Gözlerini Olivyadan çekmeden 'Gir' dedi. İçeri Gizem girdi ama o hâlâ Olivya'yı izliyordu, kızın tepkilerine bakıyordu. Olivya Gizem'i görünce sinirlendi, Olivya gözlerini Karandan çekip Gizem'e dikti ve ne diyeceğini bekledi.
Karan kızın kaşlarının sinirden çatılmasını görebiliyordu.Gizem "Aşkım, aşkım bugün barda Cenk'in doğum günü partisi var.Gidelim mi?".
Karan gözlerini Olivya'dan çekmeden "Tamam" dedi. Olivya Cenk ismini duyunca gülümsemişti. Dudaklarının yukarı kıvrılması, Karanın gözünden kaçmamıştı.
Gizem sevinçle Karana sarıldı ve yanağından öptü, Karan bir saniyeliğine gözlerini Olivya'dan kaçırdı, sonra baktığında sadece devrilmiş masa ve sandalye vardı. Nasıl bu kadar hızlı olur diye düşündü Karan.
Olivya o partiye gitmek için hazırlandı. Oraya gidip Karana yaklaşabilirdi, hatta ona Gizem'i ve Cenk'i söyleyebilirdi. Eve gidip güzel bir duş aldı. Üstüne Rozetta'nın gardırobundan siyah bir elbise geçirdi. Kediye üç tane sosis verdi. Hızla şemsiye aldı ve evden çıktı. Karan'ın arabasını takip etti, bir barın yanında durdu, Karan ve Gizem arabadan inip içeri girdi.
Olivya vampir gözleriyle içeriyi taradı. Onlar vip köşeye oturdular, Olivya kendine karanlık bir yer araıyordu. En sonunda Karanlık fark edilmeyecek bir yer buldu.Karanlık yerin arka tarafında bir kapı vardı ve orada koridor vardı, koridorda odalar vardı.
Olivya hızla korumalara görünmeden bardaki karanlık yere gitti, korumalar onu görmedi bile. Sadece bir rüzgar hissettiler, Olivya her zaman o kadar hızlıdır ki, kameralara bile görünmüyordu.
Karanlık köşeye geçip durdu.Ordan Karan'ı rahatlıkla izliyordu. Birini tebrik ediyorlardı, demek Cenk oydu.Gizem Cenke aşık gözlerle bakıyordu. 'Ay çirkin şey bunun neyine aşık oldu, Karan daha yakışlı.' diye geçirdi Olivya içinden.
Sonra gözlerini Karana dikti.Karan etrafına bakınıyordu.Birisini mi arıyordu? Evet Olivya'yı arıyordu. Çünkü nereye gitse peşindeydi, Karan Olivya'yla konuşmak istiyordu.Ona soracaktı, şirketinin ürünleri hakkında sorular.
Olivya da onu aradığının farkındaydı.Bu gece onunla konuşmak istiyordu, Karan gözlerini dikerek gülümsedi.
Karan Olivya'nın yüzünü yakından görmemişti.Aklında kalan gözleriydi.
Olivya yeşil gözlerini parıldatarak Karanın gözlerinin içine baktı, Karan bakışları yakalamıştı. Dikkatle birbirlerine bakıyordular.Gizemin sohbete karışmıştı, Karan sessizce 'Konuşalım' dedi.
Elbette Olivya onu duymuştu.Yavaş adımlarla arkasında ki kapıyı açıp Karana baktı, Karan anladı ve çok şaşırdı. Bu kadar ses arasında, hatta yanındakı Gizem bile duymamıştı onu ama o duymuştu ya da dudaklarını okumuştu.
Olivya koridora girdi. Vampir görüşüyle kapının arkasına baktı, Karan'ın geldiğini görünce eli ayağına dolandı. Koridorun sonundakı en son kapıya yaklaştı. Karan kapıyı açıp koridora girdi, Olivya da sonuncu odanın kapısını açtı ve odaya girdi.
Karan'da arkasından o odaya girdi. Odanın ışığı kapalıydı, ondan korkmuyordu, nede olsa hayatını kurtarmıştı ve onu öldürmezdi. Etraf zifiri karanlıktı. Karan arkasından birinin sarıldığını hissetti.
Olivya Karan'a arkadan sarıldı ve kokusunu içine doya, doya çekti.Ellerini Karan'ın karın hizasında birleştirmişdi, kafasını Karanın omuzuna koymuştu. Onu çok özlemişti, Karan'ın elleri kızın ellerine gitti, çok soğuk elleri vardı. Ama bir şey Karan'ı biraz ürküttü, kız kafasını Karanın omuzuna koymuştu ama nefes almıyordu. Karan sessizliği bozarak konuşmaya başladı.
"Kimsin sen?"
Olivya dudaklarını Karanın kulağına yaklaştırıp "Senin sapığın.." dedi.
Karan kızın bu yaptığına heyecanlanmıştı. Olivya'da onun kalp atışlarını duyuyordu. Ona sarılmayı bırakıp önüne geçti.Ellerini tuttu, kızın elleri soğuktu ama Karanın elleri sıcaktı.Olivya bu sıcaklığı özlemişti.
Karan karşısındaydı ve sapasağlamdı, Karan'a yakınlaştı,ayaklarında olan topuklularla Karan'la aynı boyda oluyordu.Karan'ın nefesini yüzünde hissediyordu, Karan konuşmaya başladı "Bilmiyorum nesin,nereye gidersem beni takip ediyorsun. Sana sadece bir soru sorucam ve doğru cevabı bekliyorum!"
Olivya onun dudakları haraket ettikçe onu öpmek istiyordu.Sakin bir sesle. "Sor" dedi.
"Şirkete hazırladığım ürünleri sen mi satıyorsun başka şirketlere?" bunu söyleyince Olivya kendini tutamadı ve güldü. Karan onu görmüyordu ama duyuyordu, kızın gülüşünü sevmişti. Olivya kendini toplayıp Karana yaklaştı, ellerini Karanın omuzlarına koydu ve sakin bir sesle konuşmaya başladı.
"Hayır aşkım ben değilim, Ama seni satan sana yakın olan biri.." kızın dedikleri Karan'ın aklını karıştırıyordu kim olabilirdi ki?
"Bana yakın olan biri Altay, ama onunla hiç şirket hakkında bile konuşmuyoruz. Diger yakın olan biriyse Gizem ama oda böyle bir şey yapmaz. Onu iki yıldır tanıyorum"
"Peki şirketin kaç yıldır iflas etmenin eşiğinde?"
"İki yıldır, Ne? Ne yani Gizem mi satıyor beni?"
"Evet hayatım, o satıyor seni."
"Sen nerden biliyorsun ki?"
"Sana yakın olan herkesi araştırıyorum diyelim."
"Gercektende sapıksın."
"Senin sapığınım aşkım!"
Karan sinirlenmişti. Ne cüretle böyle bir şey yapabilir.
"Peki kime satıyor?" Olivya sırıtarak ona yaklaştı. Karan ellerini Olivyanın belinde birleştirmişti. Sinirden Olivyanın belini sıktığının farkında değildi.
"Doğum günü çoçuğuna, Cenk'e"
"Lanet olsun ne alıp veremediği var benimle?"
"Elif meselesi."
"O mesele çoktan kapandı, kız manyaktı ona ben ne yapayım?"
"Demek ki kapanmamış..."
"İkisinide geberticem!"
Olivya dudaklarını Karanın dudaklarına sürterek kısık sesle konuşmaya başladı.
"Şimdi olmaz!" deyip Karanın dudaklarını öpmeye başladı.Karan önce karşılık vermesede sonra vermişti, Olivya Karanın dudaklarını aclığını giderircesine öpüyordu. Karan'da onu arzu yüklü öpücüklerle öpüyordu.Kızın beline daha çok sarılmıştı.Olivya elleriyle Karan'ın saçlarını karıştırıyordu, Olivya geri çekildi. Karan bir insandı, nefes alması gerekiyordu. Ona zarar vermekten korkuyordu, alnını kızın alnına yasladı. Nefes nefese kalmıştı.
Olivya onun yanaklarını okşuyordu. Parmaklarını Karan'ın dudaklarının üstünde gezdirdi, artık Olivya'nın olmuştu sanki. Yine eskisi gibi olabilirlerdi, herşey daha güzel olucak, Karan bir eliyle kızın uzun, yumuşak saçlarını okşuyor. Diger eliyleyse kızın belini sıkı sıkı kavrıyıp kendine sıkıca bastırıyordu. Kaçmasını istemiyordu, Karan nefesini düzene soktuktan sonra konuşmaya başladı.
"Nesin sen?" dedi. Olivya hafif gülümseyerek
"VAMPİR!" dedi.
Keyifli okumalar...
Lütfen oy verin ve hikayeye fikirlerinizi bildirin...
Şimdiden teşekkürler...