Pastane Kokulu Aşk 4

787 Words
Sabah uyandığımda saat on birdi. Hadi ama yine mi uyuya kalmıştım. Dedem de uyandırmamıştı. Kesin kıyamıyordu bana. Dün annemden iş isteyip geç kalmamda ayrı bir ironi olmuştu. Dün demişken akşam biraz daha oturup ayrılmıştık. Ama benim aklım Oğuz'da kalmıştı. Eski Oğuz geri gelmişti resmen. Ne olmuştu bu çocuğa? Ne olmuşsa çok güzel olmuştu zira ben onun bu halini çok özlemiştim. Hazırlanıp aşağı indiğimde salondan sesler geldiğini duydum. Aradan Funda teyzenin sesini seçtiğimde gülümseyerek salona girdim. Hadi ama gıybet Nebahat yine buradaydı. Her gün bizim burada ne işi vardı? Funda teyzeyi görmüş olmanın mutluluğu ile onu önemsemeyip gidip Funda teyzeye sarıldım. Nebahat'e de baş selamı verdikten sonra Funda teyzenin yanına oturdum. Funda teyze de beni gördüğüne sevinmişti. Halimi hatırımı sordu. Gülümseyerek cevap verdim. Tam Nebahat bana sıçrayacak diye korkuyordum ki konularını bölmüş olduğumun farkına vardım. Nebahat, Funda teyzeye Oğuz'u soruyordu. Oğuz, Nebahat teyze için benden daha büyük gıybetti. Oğuz pek dışarı ile samimi ve sıcak olmadığından mahalleli onun hakkında tek doğru kayanağı Funda teyzeden öğrenirdi. Haliyle Nebahat de Funda teyzeyi bulmuşken kaçırmak istemiyordu. -Funda senin oğlana yok mu bir kısmet? İşi elinde askerliğini de yaptı. Yakışıklı da çocuk yok mu biri ?Nebahat ile bir gün aynı şeyleri merak edeceğimizi hiç düşünmesem de soru benim de ilgimi çekmişti. Ciddi biri varsa Funda Teyze bilirdi. -Bize söylemiyor ama son günlerde bir başka. Ben bilirim oğlumu. Yaşı geldi Nebahat ben de istiyorum ama benim oğlanı biliyorsun. Beni karıştırmaz. Anne ciddiyim dediği günü bekliyorum. İnşallah kız iyi biridir. Funda teyzenin söylediklerinden sonra içimde bir şeyler çatırdadı. Doğru duymuştum işte vardı biri. Bozulduğumu belli etmeyerek annem beni çağırıyor deyip attım kendimi evden. Pastaneye doğru ilerlerken Oğuz'u düşünüyordum. Tam özlediğim Oğuz geri geldi derken onu başkasıyla paylaşmak istemeyen bencil bir tarafım vardı. Belki o kız getirmişti eski Oğuz'u. Ben hiç Oğuz'u başka biriyle görmemiştim ki. Ortaokuldayken hep beraberdik. Lisede ise bana karşı mesafeli olmuş ama yine de hiç başkası olmamıştı. Zaten lisedeyken ya ders çalışır ya keman çalardı. Oğuz'un benden uzaklaşması ise beni çok üzmüştü. O zamanlar yanına çok gitsem de eskisi kadar konuşup samimi olmadığını görünce ben de uzaklaşmıştım ondan. Orta sondayken onunla aynı liseyi kazanayım diye bana ders çalıştıran Oğuz gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti. Ben lisede de sürekli beraber takılırız diye hayal kurarken o yanına gitsem de yüzüme dahi bakmamıştı. Her şey ne olduysa ortaokuldan liseye geçtiğim o arada olmuştu. Halamlar ziyarete gelmişti. Gittiklerinde ise eski Oğuz yoktu. Çok düşünmüştüm bir şey mi yaptım? Onu kırdım mı? Hayır yapmamıştım. Oğuz herkese mesafeli bir tavır almıştı. Şimdi onu yeniden bulmuşken başkasının almasını istemiyordum. Pastaneye geldiğimde annemin yanına gittim. Kurabiye yapıyordu. Hemen önlüğü takıp ona yardım etmeye başladım. Anneannem de diğer tarafta baklava yapıyordu. Keyifli bir sohbet eşliğinde mutfaktaki işlerimizi bitirdik. Anneannem dün Nedim'e siparişten yediremediği için ona kıyamayıp baklava yapmıştı. Benden siparişleri götürmemi en sonda Nedim'e baklavayı götürmemi rica etti. Anneannemi kırmayıp siparişleri pastanenin arabasına koydum. Hemen işlerimi halledip pastaneye geri dönmem gerekiyordu zira akşam yemekte burada kalacağımı söyleyecektim ve pasta yapmak istiyordum. Siparişleri dağıttıktan sonra Nedim'e baklavasını vermek için şirkete gittim. Acaba Oğuz'u görür müydüm? Heyecanla Nedim'in odasına gittim ve bingo Nedim'in odasında kimi buldum dersiniz? Sahi bunlar hiç ayrılmıyor muydu? Gülümseyerek içeriye girdiğimde Nedim önce bana baktı sonra elimdeki baklava tepsisini fark etti. -Seni yerinde bulduğuma sevindim. Valla anneannem tutuşturdu elime tepsiyi Nedim'e baklavaları vermeden gelme dedi. Yine iyisin. Nedim gülümseyerek baklava tepsisini açarken ben de Oğuz'a selam verdim. Sabah Funda teyzenin söyledikleri geldi aklıma kesin Nedim biliyordu bir şekilde öğrenmem lazımdı. Keyfim kaçmıştı işte. Kim bilir Oğuz o kızı ne kadar seviyordur? Ona da keman çalmış mıdır? Çalmıştır tabi. Kendi kendime sinirlenip ayaklandım ikisi de soran gözlerle bana baktıklarında Nedim: -Yeni geldin. Nereye gidiyorsun?Diye sordu. -Çok işim var. Size afiyet olsun. Oğuza da ver tüm tepsiyi yeme sakın. Bu arada akşama bir sürprizim var ben pastanedekileri erkenden toplayıp eve geçiyorum sen de dayımı al erkenden gelin dedim. Nedim kafasını sallayıp merakla bana baktı. -Akşam erken gel öğrenirsin dedim. Oğuz'a görüşürüz deyip çıktım. Onu da çağırabilirdim ama her gün bizimle olmak istemezdi diye düşündüm sonuçta kız arkadaşı rahatsız olabilirdi. Pastaneye gittiğimde hızla mutfağa geçip pastayı hazırladım. Dedemle anneannemi sürprizim var deyip çoktan eve göndermiştim. Annemle biz de etrafı toplayıp evin yolunu tuttuk. Annem mutluydu ben de mutluydum daha ne olsundu? Eve geldiğimizde herkes masaya toplanmış bizi bekliyordu. Oturup yemeklerimizi yedik. Daha sonra pastayı kesip servis ettim. Dayım en son dayanamamış olacak ki: -Güzel kızım sürpriz dedin çağırdın bizi buraya. Pasta da yapmışsın. Söyle bakalım neyi kutluyoruz? Etrafıma baktığımda gerçekten annem hariç hepsi merakla bekliyordu: -İstanbuldayken buradaki üniversiteye başvurdum yüksek lisans için ve kabul ettiler. Artık temelli buradayım dediğimde herkes önce şaşırsa da sonrasında sevinçle beni tebrik ettiler. Gerçekten hepsi çok mutlu olmuşlardı. Ben de mutluydum. Özellikle de Andaç bir daha ayrılmayacağımız için çok sevinçliydi. Nedim'e baktığımda telefonundan birine mesaj atıyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD