Dudakları, büyük bir açlık ile genç adamın dudaklarına yapıştığında ne yapacağını ve yaptığının nereye gideceğini de tahmin eden Yeşim, geri dönülmez bir arzu kuyusuna düştüğünü hissetti. Tüm bedeni kontrolünden çıkmıştı. Tıpkı o geceki gibi kendini bu adamın sönmek bilmeyen yangınına teslim etmişti ve geri çekemiyordu. Aslında tüm bedeni geri çekilmemek adına aklını devre dışı bırakmıştı. Öpüşmeleri derinleştikçe inlemeleri de artıyordu ve bunu da kontrol edemiyordu. Tüm sistemi onu istiyordu. Lanet olasıca hormonlarının gazabına uğramışlığın verdiği hisle “Lanet olsun bunu yapmamalıyım” diye söylendi. Dudaklarının üzerindeki dudakları keyifle kıvrılan Kuzey ise tam tersini düşünüyordu. Kesinlikle bunu yapmalıydı yoksa genç kadının içinde bulunduğu buz kütlesinin bir damla olsun erimeyec