(Deniz ve Ali, bir süre sessizce birbirlerine sarılıp dururlar. Ali, yorgun bir şekilde başını kaldırarak Deniz’i dikkatle gözlemler. Deniz, hala Ali'nin vücuduna yaslanmış bir şekilde duruyor, ancak bir yandan da zihninde sorgulamalar ve korkular vardır. Ali, derin bir nefes alarak söze başlar.)
Ali (yavaşça, gözlerinde acı ve geçmişin izleri): "Deniz… Sana her şeyi anlatmam gerek. Her şey çok karışıktı. O kaza… o gece… sonra… bir çete tarafından kaçırıldım. Her şeyin bir anda değiştiği o geceyi hatırlıyorum. Bir yıl boyunca her gün ölümle yüzleştim. Ama… seni korumak istedim. Her an izleniyordum. O yüzden sana yazmadım, sesimi duymadın… Çünkü seni tehlikeye atmak istemedim."
(Deniz, başını kaldırarak Ali’nin gözlerine bakar. Ali’nin sözleri, Deniz’in içinde bir keskin acı yaratır. Bir yıl boyunca hiçbir haber alamamış olmanın acısı, yavaşça kalbine yerleşir. Fakat aynı zamanda, Ali’nin hala hayatta olduğunu bilmek, ona bir umut ışığı sunar.)
Deniz (derin bir iç çekişle, üzgün bir şekilde): "Ali… o kadar çok korktum… Seni kaybettim sandım. Bunu hissetmek, seni bir daha görememek… çok zor… ve sana hiçbir şey yapamadım. Bir şeyler yapabilirdim belki… ama ben sadece acı içinde kaldım. Üzgünüm… bir şey yapmadım, seni koruyamadım."
(Ali, Deniz’in üzgün ifadelerini görünce, ona nazikçe bir elini uzatır. Deniz’in elleri hala titremektedir, ama Ali’nin dokunuşu onu sakinleştirir.)
Ali (yavaşça, üzülerek, ama yumuşak bir sesle): "Deniz… üzülme. Benim seni koruyamamam çok daha acı vericiydi. Ama bir şeyler yapmak, beni korumak… bunlar senin de yapabileceğin şeyler değil. Beni görmek, seni üzmemeliydi. Her şey değişti ama… bu tehlikeyi atlatmam gerekiyor."
(Deniz, gözlerinden yaşların süzüldüğünü fark eder. Ali’nin söyledikleri, ona bir teselli gibi gelir. Ama içindeki suçluluk hissi, rahatlamasına engel olur.)
Deniz (gözlerinden süzülen yaşları silerken, ama sesi hala hüzünlü bir şekilde titrer): "Ama… neden bir yıl boyunca hiçbir şey söylemedin? Neden bu kadar sessiz kaldın? Biliyorum beni korumak istedin ama ben çok endişelendim. O kadar çok seni aradım, her gece. Her saat… ama seni kaybettim,bulamadım. En kötüsü öldüğünü sandım. Hiçbir şey yapmadım. Ve belki de seni kaybetmişken… bir şeyleri değiştirebilirdim, Ali."
Ali (gözleri dolarak, yavaşça başını sallar): "Bunu duymak… bana çok zor geliyor, Deniz. Ama bilmeni istiyorum ki… seni korumak için sessiz kaldım. Çünkü seni üzmektense, acı çekmek daha kolaydı. Ama bu… bu benim yaptığım en büyük hata olabilir çünkü ben senin bu kadar üzüleceğini bilmiyordum . Sadece seni korumak istedim. Ve senin acı çekmeni engellemek. Ama ne olur, üzülme… her şey sona erdi. Artık birlikteyiz. Bizim için bir şans var, Deniz."
(Deniz, Ali’nin sözleriyle biraz rahatlar, ama hala içindeki kırıklıkla yüzleşmeye devam eder. Bir yıl boyunca bu kadar çok şeyin yaşanması, onun ruhunda derin izler bırakmıştır. Ama o anda, Ali’nin yanında olmasının gücüyle, bir nebze de olsa huzur bulur.)
Deniz (nazikçe, ama kalbinde bir umut ışığı yanmaya başlayarak): "Ali,seni görmek bana hayatı geri veriyor gibi hissediyorum. Ama seni kaybetmekten korkuyorum. Bana söyleseydin bütün tehlikelileri birlikte üstesinden gelirdik .Artık seni bir daha kaybetmek istemiyorum,lütfen anla."
Ali (gözlerinde kararlı bir ifade, ama aynı zamanda sevgiyle Deniz’e bakar): "Bundan sonra seni bırakmayacağım , Deniz. Hep birlikte olacağız. Bu defa her şey farklı olacak."
(Sahne, Deniz ve Ali’nin birbirlerine sıkıca sarılmasıyla sona erer. Geçmişin karanlıkları biraz olsun aralanmış, ama önlerinde hala bir yol vardır. Birlikte yürümeye karar verirler, her şeyin yeniden başlamasına karar verdikleri o anla.)
8. SAHNE – DENİZ'İN EVİ, GECE
(Ali, Deniz’in odasında yatmaktadır. Yorgun bir şekilde uykuya dalmış, yüzünde derin izler ve morluklar vardır. Deniz ise, gözlerinde hüzün ve özlemle, Ali’nin başucunda oturmaktadır. Gece boyunca gözleri hiç bir şekilde ondan ayrılamaz. Onun hala yanında olduğunu görmek, bir yıl süren kayboluşunun ardından ona duyduğu özlemle içini doldurur. Ali’nin derin uykusunda yüzüne bakarken, gözlerinden birkaç damla yaş süzülür.)
Deniz (iç ses): "Ali… Ne kadar özledim seni. Bir yıl boyunca seni kaybettim sandım. Ama şimdi yanımda olman… her şey değiştiriyor. Geceyi nasıl geçireceğimi, sana ne kadar özlem duyduğumu anlatamam. Gözlerimdeki bu korkuyu, bu kaybetme korkusunu… Ama seni buldum. Buradasın. Yanımda…"
(Deniz, Ali'nin huzur içinde uyuduğunu görerek yavaşça başını öne eğip, ellerini nazikçe onun eline koyar. Uykusunun derinliğine müdahale etmeden, sadece bu anı yaşamak ister. Bir süre sonra, Ali hafifçe mırıldanır.)
Ali (rüyasında, mırıldanarak, zor bir nefesle): "Vurmayın! Alçaklar! Hayır! Asla!Neden kaçırdınız beni?!"
(Deniz, Ali’nin mırıldandığını duyunca bir an derin bir iç çekişle gözlerini kapatır, sonra tekrar ona bakar. Ali'nin sesindeki korku ve çaresizlik, Deniz'in kalbini daha da hüzünlendirir. Fakat aynı zamanda bir umut da doğar içinde. Ali’nin yanında olmak, her şeyin sonunda doğru yolda ilerlediğini hissettirir.)
Deniz (gözleri dolarak, fısıldar): "Buradayım, Ali… Sakin ol."
(Deniz, sabaha kadar Ali’nin başında onu izleyerek uyumadan bekler. Gece boyunca bir yanda acı, diğer yanda yeniden başlamak için duyduğu umut, kalbinde yankı bulur.)