7.

1228 Words
Kemal... -Beni içeri davet etmeyecek misin? Su şaşkınlıktan çıkıp "Kusura bakmayın,bir an şaşırdım "dedi. Ah be güzelim yine mesafe koydun. O kadar çabam boşuna mıydı?Beni kızdırınca ne olacağını da gösterdim. Demek ki yeterli gelmemiş. Hakan ofis çıkarmamı duyduğunda iyi bir fırça çekti. Bütün planı mahvetmişim. Sinirden gözün bir şey gördü mü diye soran yok. Artık Su'ya daha yakın olmak istiyorum. -Yanda ki ev benim. Senin ailenin burada oturduğunu duyunca selam vermek istedim. Senin burada olmanda büyük şans. Bir şey yokmuş gibi devam Kemal. Karşımda bana tatlı tatlı bakan güzel bayan. Hafta sonu olduğu için rahat giyinmiş. Beni her halin daha çok büyülüyor. -Hafta sonunu burada geçirmek istedim. Sizi görmek biraz şaşırttı. Su bir şey daha diyecekken "Abla kim geldi?"diye bir ses geldi. Su'yun yanında kardeşi belirdi. Kolunu ablasının omzuna attı. O omuz benim yalnız. Kardeşi bile olsan kıskanırım. Can bana bakıp "Kemal Bey hoş geldiniz. Sizi hangi rüzgar attı buraya?"dedi. Ablasının omzundan kolunu çekip bana el uzattı. Soruyu imalı bir şekilde sormuştu. Gülümseyerek "Güzel bir rüzgar"dedim. -Buyurun içeri girin. Abla misafimizi neden davet etmiyorsun?Kapıda bekletilir mi? -İzin verseydin kardeşim ben zaten davet edecektim. İkisini izlemek müthiş bir şeydi. Sonunda sevdiğim kadın hakkında biraz bir şeyler öğreneceğim eve giriş yaptık. Bahçeye doğru yürdüklerinde bende eşlik ettim. Çok güzel bir bahçeleri vardı. Her yeri çiçeklerle süslenmişti. Görüş alanıma masa girdiğinde aile dışığında başka birileri daha olduğunu gördüm. Annesi bizi gördüğü gibi ayağa kalktı. Tabi davetsiz olunca şaşkınlık oluşturmuştum. -Kızım misafirimiz gelecek deseydin. Sürpriz oldu. Hoş geldiniz. Su cevap vermeden araya girdim. "Kızınızın haberi yoktu, ona da sürpriz oldu. Yan tarafı yeni aldım. Hafta sonu bir kaçamak yapayım dedim.Bu sayede de komşu ziyareti yapmak istedim. " -Hoş geldiniz tekrar. Buyurun hep birlikte oturalım. Masadan babası da kalkıp "Hoş geldiniz Kemal Bey"dedi. -Kemal yeterli, Fikret Bey. Hiç itiraz etmeden masaya oturdum. Herkes oturduğunda masanın diğer başındaydım. Sağımda Su vardı. Solumda ilk andan beri dikkatimi çeken biri vardı. -Sizi tanıştırayım, Fatma. -Beyefendiyi bu hafta kızımızın yanında gördüm. Baya yakışmışlar hayırlı olsun mu diyelim. Benim hoşuma gitsede Su'ya baktım. Gerilmişti ve saniyelik karşındaki kişiye baktı.Cevap vermedi ve konu havada kaldı. Bu benim merakımı daha da arttırdı. -O zaman sizi tanıtayım. Fatma benim meslek arkadaşım. Yıllar sonra birbimizi bulduk. Çağrı oğlu, reklamcılık okuyor. Kızı Selin. -Tanıştığımıza memnun oldum. Çağrı demek reklamcısın. Geldiğimden beri sadece beni izliyordu. Tam olarak ne düşündüğünü anlamasam da beni rahatsız ediyordu. Su'yun yakınında olan her erkek beni rahatsız ediyor gerçi. -Evet reklamcılık okuyorum. -Su'yun yanında staj yapacak. Bir ablası olarak ona sahip çıktı. Annesinin söylediği cümle ile keyfim yerine geldi. Gülümseyerek Su'ya baktım. Kıskançlıktan saçmaladım anlaşılan. -Su gibi tecrübeli birinden öğrenmesi güzel. Hayırlı olsun. -Teşekkür ederim. Su'yun ailesi müthişti.Annesinin bakışları beni daha da umutlandırıyordu. Bizi bir arada görmek istediğini belli eden imalar yapıyordu. Su ne kadar sinir oluyorsa ben o kadar mutlu oluyordum. Babası az konuşan saygılı biriydi. -Biz masayı toplayalım. Siz de vakit geçirin. Annesi ayağa kalktığında Su da kalktı. -Olur mu anne, bizde yardım edelim. Çağrı denilen çocuk çoktan ayağa kalkıp masadan hir şeyler alıp gitti. Masa toplandığında dört kişi kalmıştık. Ben, Su ,Çağrı ve Can. -Ziyaretim seni rahatsız etti mi? Aslında ağzından çıkacak en küçük bir şeye muhtacım. O kapıyı bir aralasa gerisi kolay olacaktı. -Hayır.Sadece şaşırdım. -Çağrı gelsene seninle bir maç yapalım. Can'nın bizi yalnız bırakmak için yapmıştı. Ayağa kalktığında Çağrı, Su'ya baktı. Bende baktığımda Çağrı'ya baktığını gördüm. Ondan küçük olan birinden kısmanmak istemiyorum, ama bu neydi şimdi? -Tamam, oynayalım. İkisi içeri girene kadar Su arkalarından baktı. Yine keyfim kaçmıştı. Sakin olmaya çalışıp "Kardeşin kadar Çağrı'ya da düşkünsün anlaşılan."dedim. Su toparlanıp "Neden öyle düşündün?" dedi. Içimi kemiren şeyi kesinlikle çözmeliyin. Aklımından geçen şeyi dillendirmek istemiyorum. -Arkalarından baya baktın. Su kaşlarını kaldırıp, sonra gülümsedi. -Biraz abartmıyor musun? Kim içeri gitse bakardım. Cevap tatmin edici olmasa da "Dediğin gibi olsun."dedim. -Seninle asıl meseleyi konuşmalıyız. Dün sen konuştun ve çekip gittin. Kemal iyi biri olabilirsin, ama... Gidişatı anlayıp elinin üstüne elimi koydum ve durdurdum. Ben ne kadar heyecanlı isem Su o kadar diken üstündeydi. -Önce benim konuşmama izin ver. Ben sana karşı uzun zamandır bir şeyler hissediyorum. Beni görmen için baya uğraştım. Yaptıklarım aklıma gelince gülümsedim. Su ise beni izliyordu. -Dünkü sabırsızlığım bu yüzdendi. Hayatına bu zamana kadar kimseyi almadığını biliyorum. Belki zorluğun beni daha da sana bağlıyor. Bırak sana kendimi anlatayım. Hemen kestirip atma. Birlikte zaman geçirelim, eğer sevmezsen o zaman çekileyim hayatından. -Peki bu seni daha çok kırmaz mı? Ya sonunda seni yine sevmezsem. Canımı açıtsada gülümsedim. -En azından denemiş olurum. Düşünceli şekilde bakarken cevabını bekledim. Beni seçmesi için elimden geleni yapacaktım. -Ne diyorsun beni tanıyacak mısın ? -Seni kırmak istemiyorum Kemal. Bu süreçte ikimizde yıprana biliriz. Ben işime aşık biriyim. Her an seninle olamam. Bazen günlerce görüşmeyebiliriz. Bunlara sabır gösterebilir misin? Sırf beni kırmamak için kabul edeceğini anladım. Şu anda hayır diyemediği için 'Evet'diyecekti, ama bana zaman ayırmayacaktı. Ne olursa olsun bu bile benim için büyük fırsattı. -Olsun, bu bile yeterli. Mesela şimdi başlayalım. Benimle film izler misin?Ne tarz film sevdiğini merak ediyorum. Saniyelik düşünmeden sonra "Tamam izleyelim"dedi. Biraz gerginlik hissettiğim için "Can ve Çağrı  da gelsin istersen. Sen de kendini rahat hissedersin."dedim. Aslında söylediğim şeyden pişmanım, ama Su rahat etsin diye yapacak bir şey yoktu. Ona karşı hislerimin ne kadar ciddi olduğunu göstermek istiyorum. -Gelmek isterler mi bilmem. Yine de soralım. Elim hala elinin üstündeydi. Istemesemde çektim. Birlikte içeri girdik. Hanımlar oturmuş kahve içiyordu. Can ile Çağrı oyun konsolunda kapışıyorlardı. Can çocuk gibi olsa da Çağrı daha olgun biriydi. -Anne Kemal bizi evine davet ediyor. Film izlemek için. Can,Çağrı ve Selin gelmek ister misiniz? Çağrı dönüp Su'ya baktı. Sanki kararı onun vemesini istiyor gibiydi. Can "Tabi abla geliriz. "dedi. Çağrı'yı kolundan tutup ayağa kaldırdı. -Biz oyun oynuyorduk. -Bırak oyunu gidelim ışte. Selin de yanımıza geldi. Annesi "Iyi eğlenceler "dediğinde evden çıktık. Selin merakla bize soru soruyordu. Can ile Çağrı arkadan geliyordu. Eve vardığımızda özellikle hazırlattığım sinema odasına geçtik. -Çok güzel olmuş. Hayırlı olsun. Su etrafa bakarken bende ona bakıyordum. Bu ev tamamen senin için hazırlandı demek istedim. -Teşekkür ederim. Siz film beğenin, ben de bir şeyler hazırlatayım. Bu günü önceden planladığım için mutfakta yardımcı getirmiştim. Film izlerken yiyebileceğimiz bir şeyler hazırlatıp tekrar yanlarına döndüm. Kapıdan girdiğimde Can bir köşede filmlere bakıyordu. Selin de onun yanındaydı. Su ile Çağrı da başka filmlere bakıyorlardı. Benim geldiğimi fark etmemişlerdi. Çağrı bir filmi gösterip "Bu filmi izledin mi?Izlemediysen mutlaka izle. Bayılacağını düşünüyorum "dedi. Su filmin arkasını okurken Çağrı hayran şekilde onu izliyodu. Su'ya hayran olmamak mümkün değil bunu biliyorum ,ama bu bakışlar sanki aşık birinin bakışları gibiydi. Su'ya 'sen' diyordu ve bu mevzu olmuyordu. Bu kadar sertlik bana mı,yoksa bu çocukta bir şey mi var? Çağrı, Su'ya aşık olabilir mi? Baştan beri hissettiğim ama inanmadığım şey doğru muydu? -Sen ne tarz film seversin? Su'yun samimi sorusu Çağrı'yı daha da mutlu etti. Gülümseyerek "Aslında her tarz izliyorum."dedi. Su baktığı filmden başını kaldırdığında ikisi de birbirine baktı. Çağrı afallamış gibiydi. Su kendine geldi. -Ben genelde polisiye filmi severim. Benim yakın olmak için kurduğum her şeyi şu anda onlar yaşıyordu. Yanlış olan bir şey var ortada. Su kendinden küçük çocuktan etkileniyor mu? Yoksa kıskançlıktan yanlış mı görüyorum? Daha fazla seyirci kalmayı bırakıp Su'yun yanına yaklaştım. Az öncekilerine inat Su'ya iyice yaklaşıp "Ne izlemek istersin?"dedim. Su bir an sıçrayıp bana baktı. Sanki yanlış bir şey yaparken yakalanmış çocuk gibiydi. Evet bir yanlışın içindesin ve merak etme ben seni o yanlışın içinden kurtaracağım. Sen bu değilsin. Gözlerinde gördüğüm şeyin yanlış anladığımı bana söyle.Ben burda kalbim yana yana beklerken sen başka gönülde misin? Bu gerçek olamaz....
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD