Çağla uyandığında odada Toprak yoktu ama bu işine gelmişti. Gece olanlardan sonra utanıyordu. Hiçbir şeyin böyle olacağını düşünmemişti. Beş dakika dişini sıkıp hayatını en azından bir süre daha kurtaracaktı ama hiçbir şey beklediği gibi olmadı. Zevk aldığını düşündükçe daha da utanıyordu. Yerdeki kıyafetlerini topladı. Ona ait gibi hissetmiyordu ama yine de çalışanlardan biri gelip öylece görsünde istemiyordu. Toprak' ın bir köşeye attığı çarşafı da aldı. Bir şekilde kimseye göstermeden yıkamak istiyordu. Kanı görmeyecek şekilde katlamaya çalıştı kafasını yan tutarak. Üzerini çekiştirerek odadan çıktı ve kimsenin olmadığından emin olunca kendi odasına girdi. Eski kıyafetlerini giydi. Kendini yatağa attı ve ağlamaya başladı. Silah sesi beyninde yankılanıp duruyordu. Aklındaki silah sesleri ona uzun zamandır rahat vermiyordu. Ağlaması durunca yüzünü yıkadı. Aşağıya indi..
' Günaydın Çağla Hanım. ' dedi Hediye.
Niye hanım diyordu? Yoksa biliyor mu, sevgili mi sanıyor diye düşündü ama bir şey demedi.
'Günaydın. Sadece Çağla lütfen. Çamaşırım var biraz. Nerede yıkayabilirim?'
' Siz odanıza koyun ben alırım. Toprak Bey kahvaltı yaptıktan sonra çalışma odasına gitmenizi söyledi. '
' Teşekkür ederim ama ben yıkamak istiyorum. ' dedi. Kadın çamaşır odasını tarif etti. Çamaşır odası dışında acaba evde ne oda var diye düşündü. Çamaşırın bile odası oluyordu da şu hayatta bir kendine yer bulamıyordu Çağla. Çağla Toprak' a kızgın olduğundan daha fazla kendine kızgındı. Alt üst edilmiş hayatına son verilmesi belki de onun için daha iyiydi ama o inatla yaşamak için mücadele ediyordu. Kahvaltı etmeye hali yoktu ama yine de bir kaç lokma yedi. Bunu daha çok Toprak' ın yanına daha geç gitmek için yapmıştı. Hiçbir şey olmamış gibi yüzüne nasıl bakacağını düşünüyordu bir yandan. Ardından odaya gitti. Çarşafı aldı ve makineye 90 dereceye attı. Atmadan önce üzerine bakmadan bolca çamaşır suyu gezdirmişti.
Daha fazla kaçış olmadığını düşünerek çalışma odasının yerini sordu. Toprak' ın odasının yanındaydı. Kapıyı tıklattı. Odaya girdi ama yüzüne bakamadı. Toprak önündeki defteri kapattı. Bir mafyanın ne defteri olurdu? Öldürdüğü adamları mı yazıyor acaba diye düşündü Çağla. Sakat bıraktılarını da yazıyor muydu acaba?
' Otur. ' dedi Toprak. Oturdu. Toprak' ta onunla göz göze gelmek için bir çaba göstermiyordu. Normalde anlatmayı sevmediği, hiçbir bakıcıya anlatamadığı şeyleri anlatacaktı. Çağla' ya karşı elinde kozunun olması onu rahatlatıyordu. Kameraya çekme amacı cinayetti. Cinayeti zaten tüm detaylarını bilen biri üstlenmişti. Olay anında zaten orada olduğu için anlatırken şüpheye mahal vermemişti ama Çağla gidip cinayeti o değil Toprak işledi derse normalde Toprak' la adamın bağı bulunabilirdi ama o video Toprak' a direkt olarak; ' Sevgiliydik. Sevgili olmadan önce Mehmet' in yanında çalışmış. Cinayeti duymuştu. Onu aldattığımı öğrendiğinde benden intikam alacağını söyledi ve sanırım bu nedenle böyle bir yalan söyledi.' diyebileceği bir yoldu. Kimse bir katille, üstelik cinayet işlediğini gördüğü bir katille böyle tutkuyla sevişmez ve sarılıp uyumaz diye düşünecekti elbette polis. Toprak' ın planı tamdı. En başından bu imaları yapma nedeni de buydu zaten. Öyle veya böyle Çağla bunu ne zaman kabul ederse o zaman bu esareti bitecekti.
Yine de Çağla' da Güneş' e iyi gelen bir yan vardı. Bunu görüyordu ve Güneş için kalmasını istiyordu. Bunun için önce Güneş' in hikayesini anlatacaktı.
' Sana anlatacağım her şeyi iyi dinle. Sonunda sana bir soru soracağım. ' dedi.
' Dinliyorum. ' diye cevapladı Çağla. Sadece dinliyorum. Tek kelimelik cevabı Toprak' ı şaşırtsa da fazla üzerinde durmadı.
' Nesrin babamın yanında çalışan bir ailenin yeğeniydi. Babam onu tanıdığında daha 17 yaşındaydı. Okumak için gelmişti akrabalarının yanına. Babam onun gözünü boyadı. Birlikte olmaya başladılar. Nesrin her gün daha fazlasını istemeye başladı. Babamın çevresindeki insanları tanıyıp onların hayatlarını gördükçe daha da fazlasını. Sonra bir gün hamile olduğu ortaya çıktı. Babam aldırmasını istedi. Ağladı, yalvardı. Tek istediğinin çocuğu dünyaya getirmek olduğunu söyledi. O zamanlar babam zaten hevesini almıştı. Başka kadınlara bakmaya başlamıştı bile. Babam Nesrin' in babasından bile büyüktü. Babam tabii ki madem çocuğu olacaktı evli olarak dünyaya gelsin dedi ve nikah yaptılar. İşte her şey o zaman başladı. '
Bunlar nasıl insanlar diye düşünüyordu Çağla. Şu ana kadar Nesrin' e kızmıştı. Hala da kızıyordu ama yine de babası yaşında biriyle olmak para için bile olsa insanda psikolojik etkiler bırakırdı.
' Nesrin için üzüldüm ama bu Güneş' le bu şekilde konuşmasını açıklamaz. Ayrıca kimse onu zorlamamış. '
' Nesrin hesap yapmaya başladı. Babam ona nikah için sözleşme imzalatmıştı. Başka ilişkileri vardı. Nesrin' e aldığı pahalı hediyeler artık ortada yoktu. Nesrin' in elinde güzelliği dışında hiçbir şey kalmamıştı. İşte bu yüzden hamilelikte çok kilo almaktan ve vücudunun bozulmasından deli gibi korktu. Diyet yapmaya başlamış. Ben zaten onlarla yaşamıyordum. Babam da doğru düzgün o eve gitmiyordu. Bunun sonucunda Güneş yedi aylık ve büyüme geriliği ile doğdu. Tabii Nesrin diyet yaptığını kabul etmedi. Babamın yaptıklarına üzüldüğünden olduğunu söyledi. Babamın zaten itibarı önemlidir. Bu durumda bir çocuğu olduğu için eve daha çok gelmeye başladı. Nesrin yine hediyelere boğuldu. Nesrin' in kendi gibi yeni doğum yapmış bir arkadaşı vardı. Yani arkadaşı olduğunu söylüyordu. Meğer Güneş' i emzirmesi için tuttuğu bir kadınmış. '
Toprak anlattıkça Çağla daha çok şaşırıyordu. Bu ne kadar iğrenç bir aile diye düşündü. Bu aile içinde Güneş sağlıklı bile sayılırdı.
' Yok artık. ' dedi Çağla. Bu kadarını da beklemiyordu.
' Maalesef. Zaman geçti. Babamın ilgisi yine dağıldı. Nesrin' in hayatına bir kaç kişi girmiş. Onlardan da para koparmış ama babamdan kopardığı kadar değil elbette. Sonra bir gün babam öldürüldü. Geçen sene. Güneş üç yaşındaydı. Haberi alıp Güneş' in yanına gittiğimde Güneş şoktaydı. Nesrin evde yokmuş. Polis araştırmaları ile ortaya çıktı bütün bunlar. '
Babam öldürüldü lafını buz gibi bir ifadeyle söylemiş olması Çağla' nın adeta kanını dondurdu. Sanki babasından değilde bir düşmanından bahsediyor gibiydi.
' Senin gibi bir adamın nasıl bunlardan haberi olmaz?' dedi Çağla şaşkın bir şekilde.
' Güneş dışında hiçbir şeyi önemsemedim. Güneş o gün anne diye ağlamaya başlamıştı ve polisler bu yüzden Nesrin üzerine yoğunlaştı. O kadar çok anne demiş ki, garip gelmiş. İlk öfke krizini babamın ölümünden üç gün sonra geçirdi. Zaten aralarındaki yaş farkı Nesrin' den şüphelenilmesi için yeterliydi. Meğer en başta babam Nesrin' e ilgi duymaya başladığında babamın şoförü akıl vermiş Nesrin' e. Biraz para kopar evleniriz gideriz buralardan demiş. Aralarında bir ilişki de varmış yani. Bir süre katili o sandılar ama adam kendini akladı. Sadece paranın peşindeydi zaten. Katil olacak biri değildi. Nesrin' de paraya alıştıkça babamı bırakmak istememiş, o da bir yandan tehdit etmiş. Babam ölünce ve Nesrin aklanınca rahatladı ama sonra bir öğrendi ki babam Güneş' in vasisi olarak beni tayin etmişti ve ona tek kuruş bırakmamıştı. Bunu duyunca öyle bir sinir krizi geçirdi ki üç ay tedavi görmek için ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde kaldı. '
' Kusura bakma ama acıyamadım.'
İnsanın bu kadar para düşkünü olmasını ve para için bu kadar çok insanla olmasını anlamıyordu. Hayatta bunu yapabilecek durumlar olabilirdi. Yaşamak için, evlat için, intikam için bile yapılabilirdi ama sırf para için birlikte olmanın başka bir adı vardı.
' Benimde acıdığım söylenemez ama Güneş' in halini görüyorsun. Annesine ihtiyacı var. Daha doğrusu annesinden başka kimsesi kalmadığını düşünüyor ve ona ihtiyacı olduğunu sanıyor. Ne yazık ki babam öldürülürken buna şahit olmuş. '
' Öldüreni görmüş mü yani?' diye sordu Çağla dehşet içinde.
' Görmüş olmalı ama sadece kadın olduğunu söylüyor ya da uzun saçlı erkek olabilir bilmiyorum. Hala tam olarak kendine gelmiş durumda değil. Hatırlamadığı detaylar olduğunu söyledi polis. Zamanla hatırlayabilirmiş ya da asla hatırlamazmış. '
' Sende sırf benimle inatlaşmak için yeniden bir kriz yaşattın. Sizde vicdan genetik olarak yok sanırım. '
' Aslında hayır. Üzgünüm ama Güneş annesizliğe alışmak zorunda. Nesrin' i ben gönderdim. Çünkü adı bu haberlere karışıp foyaları meydana çıkınca kimse yüzüne bakmaz oldu. En azından onu zenginliğiyle tatmin edecek kimse. Hastaneden çıkınca aynı evde yaşıyorduk ama sende duydun. Güneş' e sürekli erkek ayartma ve yönetmek ile ilgili laflar ediyordu. Umudu Güneş' in zengin birini bulması ileride. Çünkü benim Güneş' e para vermeyeceğimi düşünüyor. Vasisi olduğum için bütün paraya konacağımı. Zenginlik umutlarını ona bağladı yani. '
' Kafayı yemiş. Daha el kadar çocuk. '
Çağla daha ne kadar şaşırtıcı şey duyacağını tahmin edemiyordu artık.
' Evet ama gerçekten sorunlu biri Nesrin. Güneş' in ne kadar küçük olduğunun farkında değil. Makyaj yapıp videolarını bile koydu internete. Altındaki sapık yorumları görseydin beni anlardın. Zaten kendisinin arkadaş listesi pek parlak olmadığı için yazılanda hiç hoş değildi. Güneş ise hiçbir şeyin farkında değil. Annesinden uzak tutmak iyi gelir dedim ama bu kezde anne diye ağlıyor işte. Krizleri artıyor. Bende artık annesinin onu sevmediğini anlamasını istiyorum. Nesrin' le konuştum. Bir anlaşma yaptık. '
' Ne anlaşması?'
' Güneş' in ondan soğumasını sağlarsa ona beş milyon dolar ve yurt dışında bir ev vereceğim. Bu ona Güneş' in büyümesini beklemekten cazip geldi. Oralarda zengin birini avlarım umudu var sanırım. Bunu yapmadan önce Güneş kendi kendine unutur belki deyip tatile gönderdim ama gördüğün gibi unutmuyor. O yüzden de soğutma operasyonunu başlatmış oldum. '
' Yani sen biliyordun öyle diyeceğini. Beni oyuna getirdin. '
' Tam olarak oyuna getirmedim. Sana iyi gelmeyeceğini söylemiştim ama sen kendinden fazla emindin. '
' Sen beni birlikte olmak için kandırdın. '
' Hayır. Ben sana annesiyle ilgili olumlu bir şey dedim mi? Hayır. Annesiyle görüştürmeye çalış dedim mi? Hayır. Senin yüzünden planımı üç ay öne aldım ben hatta. Nesrin geldiğinde başlayacaktı her şey. '
' Çocuklar böyle soğumaz haberin olsun. Anneleri kötü laflar ediyor diye onlardan vazgeçmez çocuklar. Yanlış taktik seçmişsin. '
' İşte seninle konuşmak istediğim asıl nokta bu. Güneş' in annesini unutması lazım ama çocuk psikolojisinden anladığım söylenemez. Baba olmak isteyen biri bile değildim ben ama kardeşimi seviyorum ve onun için iyisini istiyorum. Güneş' le kalmaya ve ona yardımcı olmaya karar verirsen birlikte daha iyi bir yol bulabiliriz diye düşünüyorum. Kalmayı düşünür müsün?'
' Beni zorla tutuyorsun farkında mısın? '
' Diğer konu da bu zaten. Artık istersen gidebilirsin ama ben Güneş için kalmanı istiyorum. Kalırsan düzgün bir maaş alırsın hatta Güneş annesini unutursa seni bütün eğitim masraflarını karşılayarak okula da gönderirim. Yeni döneme yetişmek senin elinde. Hem çalışıp hem okuyabileceğin bir iş vaat ediyorum sana. '
' Peki dün gece yaşananlar ne olacak?'