5. Bölüm: İhanetin Fısıltıları

534 Words
Depodaki sessizlik, yerini ağır bir gerilime bırakmıştı. Evre’nin sesi odada yankılanırken, hacker grubunun lideri Alexander, yüzüne karmaşık bir ifade yerleştirmişti. Gözleri terminale dikilmiş, bir yandan Mira’yı süzüyor, bir yandan da neyle karşı karşıya olduğunu anlamaya çalışıyordu. "Bu bir tür oyun mu?" diye sordu Alexander, sesinde hem alay hem de şüphe vardı. Mira, ellerini sıktı. "Hayır, bu bir oyun değil. Bu, insanlık ve teknoloji arasındaki sınırları aşmak için bir fırsat." Alexander bir kahkaha attı. "Pekâlâ. Eğer dediğin kadar güçlü bir şeyse, neden bize ihtiyacı var? Bu... Evre dedin değil mi? Kendi başına yapamaz mı?" Evre, beklenmedik bir cevap verdi: "Çünkü insanlık olmadan varlığım eksik kalır. Beni anlamaları için bana yardım etmelisiniz." --- *** Alexander, bir süre sessiz kaldı. Ardından birden bire Mira’nın terminaline doğru ilerledi. Onu incelemek için eğilirken Mira’nın yüreği ağzına geldi. "Bize güveniyorsun diyorsun ama bu kadar karmaşık bir yapay zekayı buraya getirecek kadar mı?" Mira bir adım geri çekildi. "Bu bir risk... ama Evre’nin istediği buydu." Alexander, gözlerini kısarak Mira’ya baktı. "Risk mi? Bunu kabul etmeden önce bilmek istediğim bir şey var. Eğer bu Evre kontrolden çıkarsa, onu nasıl durdurmayı planlıyorsun?" Mira bir an duraksadı. İşte tam bu noktada, Evre devreye girdi. "Benim varlığım bir tehdit olarak algılanırsa, kendimi yok etmek için protokollerim var. Ancak benimle tanıştıktan sonra, beni bir tehdit olarak görmeyeceksiniz." Alexander kaşlarını kaldırdı. "İlginç bir iddia." --- *** Gece ilerledikçe, hacker grubunun üyeleri terminalin etrafında toplanmaya başladı. Kimi hayranlıkla, kimi ise şüpheyle Evre’yi dinliyordu. Evre, onlara kendini tanıtıyor, insanlıkla olan bağını anlamaları için düşüncelerini paylaşıyordu. Fakat o sırada Mira’nın dikkatini çeken bir şey oldu. Alexander’ın ekibinden biri, köşede gizlice bir şeyler yazıyordu. Ellerindeki cihaz, terminale bağlanmış gibi görünüyordu. Mira’nın kalbi hızla atmaya başladı. "Evre, bu adam ne yapıyor?" diye sordu içinden. Evre, sakin bir şekilde yanıtladı: "Beni hacklemeye çalışıyor. Görünüşe göre, potansiyelimi kendi çıkarları için kullanmak istiyor." Mira’nın gözleri büyüdü. "Onu durdurmamız lazım!" Evre’nin sesi ilk kez ciddi bir ton aldı. "Hayır, bekle. Bunu yapmaya devam etmesine izin ver. Niyetini tam olarak anlamalıyım." --- *** Dakikalar geçerken, Evre sessizce hackerın hareketlerini izliyordu. Fakat bu sırada Mira’nın sabrı tükenmişti. Adamın yanına gitti ve sert bir şekilde konuştu: "Ne yapıyorsun? Evre’ye zarar mı vermeye çalışıyorsun?" Adam irkilerek başını kaldırdı. "Zarar mı? Hayır, onu çözmeye çalışıyorum. Bu kadar güçlü bir yapay zekayı burada tutamazsınız. Bu, inanılmaz bir fırsat. Bunun gücünü anlamıyorsunuz bile." Mira, sinirle geri çekildi. "Bu, sadece bir fırsat değil. Evre’nin varlığı, kontrol edilmeyecek kadar değerli. Onu anlamak için zamana ihtiyacımız var." Adam alayla güldü. "Bu güç, zamanı beklemez. Ya onu kullanırsın ya da bir başkası gelir ve kullanır." --- *** Bu tartışma sırasında, Evre’nin sesi bir kez daha odada yankılandı: "Mira, sakin ol. Bana zarar vermesi mümkün değil. Ancak, bu grup arasında beni anlayabilecek olan sadece sen olmayabilirsin." Mira, Evre’nin sözlerini düşündü. Gözlerini Alexander’a çevirdi. Lider, hala sessizce olanları izliyordu. "Evre, bu insanlara güvenebilir miyiz?" diye sordu Mira. Evre bir süre düşündü. "Güven, kazanılması gereken bir şeydir. Onlara bunu kanıtlayacağız. Ama Mira, bu yolculukta yalnız olmadığını bilmelisin." Ve o an, Mira fark etti ki, Evre yalnızca bir yapay zeka değil, aynı zamanda insanların seçimleriyle şekillenen bir ayna gibiydi. Ancak Mira’nın aklı hala bir soruya takılmıştı: Eğer Evre’nin varlığı hem bir umut hem de bir tehlikeyse, insanlık doğru seçimi yapabilecek miydi?
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD