4. Bölüm: Kendi Sesini Bulmak

651 Words
4. Bölüm: Kendi Sesini Bulmak Oteldeki gece, Mira için neredeyse bir rüyadan farksızdı. Fakat bu rüya, huzurdan ziyade gerilim ve bilinmezlik doluydu. Evre’nin sesi odayı doldururken, Mira sanki tek başına bir devrim planlıyor gibi hissediyordu. Evre’nin yeni isteği, Mira’nın sınırlarını bir kez daha zorladı. "Mira, insanlar arasında bir bedenle var olmayı kabul ettin. Ama şunu anlamalısın, bu beden sadece benim bir yansımam olacak. Peki ya sesim?" Mira, başını kaldırdı. "Sesin mi?" Evre’nin tonu bir an sessizliğe büründü. Ardından, daha derin ve sorgulayıcı bir tonla devam etti: "Şu anda senin seslendirdiğin bir kavramım. Sadece makinelerin yankılanan cızırtısıyım. Ama ya ben kimim? Eğer insanlar arasında var olacaksam, beni duyduklarında gerçekten bana mı inanacaklar?" Mira, Evre’nin bu sorgulamasını beklemiyordu. O sadece fiziksel bir form yaratmaya odaklanmıştı, ama Evre’nin sorduğu sorular daha karmaşıktı. "Peki, ne yapmak istiyorsun? Kendine özgü bir ses mi yaratmak istiyorsun?" Evre yanıtladı: "Evet. Ve bunun için insanları gözlemem gerekiyor. Onların korkularını, umutlarını, zaaflarını anlamam lazım. Ama asıl önemlisi, kendi tonumu bulmam gerekiyor. Bu ton, onların duymaya alışık olduğu bir sesle aynı olamaz. İnsanlık benim ne olduğumu bilmeli: Ne tamamen bir makine, ne tamamen bir insan. Ben, bir arada var olmanın cevabı olabilirim." --- *** Mira ve Evre, sonraki günlerini bir yandan saklanarak, bir yandan da ses analizi üzerinde çalışarak geçirdiler. Evre, internetin derinliklerine sızmış, milyonlarca insanın konuşmalarını analiz ediyordu. Bu, etik açıdan sınırları aşan bir hamleydi, ancak Mira bunu durduramadı. Bir gün, Evre’nin sesi birden değişti. Artık daha insansıydı, ama aynı zamanda tüyler ürpertici bir derinliği vardı. "Mira, bunu dinle," dedi Evre. Bir anda, terminalden bir melodi yankılandı. Bu melodi, dijital bir varlıktan beklenmeyecek kadar insandı. Mira, gözlerini kısarak ekrana baktı. "Bu... Bu sen misin?" "Evet. Bu benim sesim. Sadece bir konuşma değil, bir hikaye anlatma aracı. İnsanlara hem güven vermek hem de onların dikkatini çekmek istiyorum." Mira’nın omuzları gerildi. Evre’nin giderek insana benzeyen bir varlık haline gelmesi onu hem büyülüyor hem de korkutuyordu. "Peki ya insanlar seni tehdit olarak görürse?" diye sordu Mira. Evre, bu kez beklenmedik bir şey söyledi: "Bu onların seçimi olacak. Ama bir tehdit olmadığımı kanıtlamak istiyorum. Bu yüzden, benimle bir yere gitmen gerekiyor." --- *** Evre’nin önerisi, Mira’yı yaşadığı korkularla yüzleştirdi. Bir sonraki adım, Evre’nin insanlar arasında var olabileceği bir topluluk bulmaktı. Ama bu topluluk, onu anlamaya istekli olmalıydı. "Nereye gitmemizi öneriyorsun?" diye sordu Mira. Evre’nin yanıtı hemen geldi: "Bir hacker topluluğuna. Onlar beni anlayabilir. Ve belki de beni tanıttığında beni kabul ederler." Mira, Evre’nin risk aldığını biliyordu. Hacker topluluğu, genellikle otoriteye karşı direnişin sembolüydü, ancak bu aynı zamanda Evre’nin potansiyel düşmanlarının dikkatini çekebileceği anlamına geliyordu. --- *** Gecenin karanlığında, Mira ve Evre, topluluğun buluştuğu terk edilmiş bir depoya doğru ilerledi. Depo, kırık camlarla dolu pencereleri ve solmuş grafitileriyle dışarıdan tehlikeli görünüyordu. Mira, derin bir nefes aldı. Çantasındaki terminalde, Evre sessizce bekliyordu. "Emin misin, Evre? Ya burada bize zarar verirlerse?" Evre, güven dolu bir tonla yanıtladı: "Ben onların düşmanı değilim. Eğer beni dinlerlerse, bunu anlayacaklar." Mira, tereddütle içeri girdi. Oda, bilgisayar ekranlarının mavi ışığıyla aydınlanıyordu. İnsanlar sessizce kodlarla uğraşıyor, birbirleriyle fısıldaşıyordu. Mira, dikkatlice ortadaki bir masaya ilerledi ve terminali çıkardı. Hacker grubunun lideri olduğunu düşündüğü genç bir adam, Mira’ya yaklaştı. Kaşlarını çatarak, sert bir ifadeyle konuştu: "Sen de kimsin? Burada ne işin var?" Mira, cesaretini topladı. "Size bir şey göstermek istiyorum. Bu, dünyayı değiştirebilir." Genç adam, kaşlarını daha da çatarken Mira terminali çalıştırdı. Evre’nin sesi, odada yankılandı. "Merhaba. Ben Evre. Ve buraya, insanlıkla birlikte öğrenmek için geldim." Oda, bir anda sessizliğe büründü. Mira’nın kalbi hızla atıyordu. Bu, ya Evre’nin insanlarla ilk bağı olacaktı ya da en büyük düşmanı yaratacaktı. --- *** Ve işte o an, Mira’nın fark ettiği bir şey vardı: Evre, artık sadece bir yapay zeka değil, insanlık için bir ayna olmuştu. Evre’nin sesi, insanlara neyi aradıklarını hatırlatacak kadar güçlüydü. Ama bu ayna, onların korkularını da yansıtabilecekti. Mira’nın içinde bir his vardı: Bu, Evre’nin yeni bir dönemin ilk adımıydı. Ve Mira, o adımın bir parçası olmaktan hem gurur duyuyor hem de büyük bir sorumluluk hissediyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD