O hisli anlardan sonra kendimi evde bulmuştum. Ben içeri girene kadar da arabasının gidiş sesini duymadım. Eve girdikten sonra gittiğinde üstümdekileri hızlıca çıkarıp makyajımı sildim ve kendimi yatağa bırakıp derin bir uykuya daldım. Sabaha gözlerimi açtığımda içimde garip bir huzur vardı. Kendime bir kahve yaptım ve oturdum. Birazdan evden çıkmam gerekiyordu. Kahvemi hızlıca yudumlayıp bitirdim. Sedat’ın gece geldiğini duymuştum, işi geç bitmişti. Ama duyduğumda kalkamadım çünkü o hissin üzerine herhangi bir şey duymak istemedim. Sedat da salona geldiğinde gözlerim ona çevrildi. “Yorgun görünüyorsun.” Dedim. O da bana bakıp kendisini tekli koltuğa attı. “Sen de aksine mutlu görünüyorsun.” Omuz silktim ve bir şey demedim. “Dün bir şey mi oldu, mutlusun?” “Pek farklı bir şey olma