Ece yeni başladığı günde yine yüzü gülmüyordu, yeni gelen gülleri düzene soktu. Yapacak fazla bir iş yoktu. Sıkıntı ile küçük dükkanın içinde dönüp durdu. Masanın altından defter ve kalemini çıkarttı. Elinde kalemi sallayarak deftere bakıyordu. İçinden ne yazacak bir cümle geçiyor nede heves vardı. Kalemi tekrar defterin içine koyup yerine kaldırdı. Canı hiç bir şey yapmak istemiyordu. Kendini içi kof bir ağaç gibi hissediyordu. Bunca zaman kendi kendine yeten bir kadın olmuştu ama şu anda içindeki boşluğu dolduramıyordu. Dışarı çıkıp sandalyesine oturdu. Ece'nin dışarı çıktığını gören iki koruma hemen ayaklandı. Ece onlara bakıp başını iki yana salladı. (Ne diye başımda bekliyorsunuz ki? Her şey bitmedi mi? Devre dışı bırakıldım işte. İnsanlar beni hayatlarından bu kadar çabuk çıkartı