Sanki dudaklarına kapanmamı bekliyordu, anında karşılık verdi, arzuyla belime sarılıp beni kendi bedenine bastırarak dudaklarımı emdi. Dili dudaklarımın içine kayınca kendimi tamamen ona teslim etmiştim, bedenine iyice yaslandım ondan güç almak için. Kalçama kaymıştı bu kez, öpmeyi bir an olsun bırakmadan okşuyordu bedenimi sertçe. Dudaklarımız koptuğu an büyük bir boşluğa düşmüştüm, alnımı alnına dayadım, gözlerimi yumup derin derin soludum. "Tadın güzel, hem de hak ettiğimden çok daha güzel!" Bunu bir solukta söylemişti, ama söylediği cümlenin her kelimesi içme işlemişti sanki. Gülümsememek elde değildi. "Bunu duymak beni memnun etti, demek tadımı beğendin! Ama 2 gün önce de bakmıştın bu tada, yoksa unuttun mu bunu?" O da benim gibi gülümsedi, bu çapkın sırıtışından anlıyordum