COVİD-19 SALGINI VE HAMİLELİK DÖNEMİM

1500 Words
Doktorun odasına girdim sedyeye uzandım ve karnımı açtım doktor ultrason cihazını karnımda gezdirmeye başladı korkuyla yüz ifadesini takip ediyor bebeği ikiz demesinden korkuyordum bebeğimiz gayet sağlıklı cümlesini duyunca sevindim bebeğin dediğine göre tek bebekti doktor yüzümdeki rahatlama ifadesini görünce iyimisin diye sordu , iyiyim teşekkür ederim sadece önceki hamileliğim ikizdi ve tekrar ikiz olacak diye endişelendim dediğimde gülerek ,merak etme tek kese ve tek bebek var rahat olabilirsin diyerek hafif bir tebessümle yerimden kalkmamı bazı testler için kan vermemi söyledi ... Doktorun odasından çıktığımda eşim aradı durumu sordu gayet iyi bir bebeğimiz daha var dedim bebeğin kız olacağını düşünmeye başlamış en başta istemediği bebeğin kız olacağını düşündüğü için heyecanlanıyordu çevremdeki herkes kız olacağını düşünüyordu oysa ben yaşadığım bu dünyada bir de kayımvalidemle tanıştıktan sonra bir kız olmanın bir gelin olmak olduğunu biliyordum yaşadıklarımdan pay biçerek kızların bu dünyada mutlu yaşayamadığını gördükten sonra bir oğlum daha olmasını istiyordum.Hamilelik dönemi güzel geçiyordu en azından eşim bana çok fazla merhamet ediyordu hamilelik dönemim boyunca tek korkacağım şey galiba COVİD-19 du tüm dünya için zorlu bir salgın ile karşı karşıya kalınan bütün sağlık sektörlerinin dünya çapında seferber olduğu garip bir salgın ile mücadele edecektik hep beraber ÇİN de meydana çıkan bir salgındı yaklaşık 1 yıl boyunca ÇİN de olup bitenleri seyretmiştik zaten televizyonlardan ve sosyal medyalardan hastahane köşelerinde çaresizce yatan insanlar ölğm sırasını bekliyordu garip garip müziklerle ÇİN deki salgın boyutunu kayıt altına alarak bunları yayınlayarak tüm dünyayı korkutuyorlardı korkulacak kadar da büyük bir salgındı galiba kayınvalidemden bile korkunç olacak hamileliğimin yaklaşık 3. ayında yaşadığım ülkede ilk salgın vakası görüldü ve hızla çoğalmaya başladı hergün haberlerde salgın sayısı ve ölüm sayısını taburcu olan sağlıklı atlatan hasta sayısını izlemeye başladık ve gittikçe yaygınlaşan bu salgında adeta biz ne zaman olacağız diye sıramızı beklemeye başlamıştık çok kötü günlerdi maske uyarıları gelmeye başladı maske,mesafe,hijyen kuralı geldi ve ne kadar acı ki ne kadar mesafelide olsak ne kadar maskede taksak bundan kurtulamayacaktık elbet birgün bizede gelecekti hamileliğimin 4. ayına gelmiştim artık ve bebeğimin cinsiyeti oluşmuştu 4.ayda sadece cinsiyeti merak ettiğim için sabırsızlıkla hastahaneye gittim eşim kız haberi bekliyordu ben ise kız olsun istemiyordum eşim beni mutlu eden bir eş değildi annesinin sözlerine itimat eden birisiydi ve gerçekleri görebiliyordum kayınvalidem sürekli kızın olsun şöyle olur kızın olsun böyle olur diye eşime kız çocukla ilgili söylemler yapıyor tekrar fitne kuyusunu kazıyordu doktorum evdeki çocukların cinsiyetlerini sordu 3 tane oğlum var dedim ardından gülümseyerek 4. oğlunda yolda geliyor dedi çok sevinmiştim kızım olsaydı şayet çok mutsuz bir çocuk olacaktı bana rahat vermeyen kayınvalidem eşimin kızına olan sevgisinide kıskanacak belkide kızımı eşime kötülemeye başlayacaktı çok şükür bir kızım olmayacak ve yaşadığım ömür boyunca kızıma bakıp bakıp üzülmeyecektim hamileliğimin 5. ayında yakın akrabalarımdan birkaç kişi virüs nedeniyle hastahaneye kaldırıldı ve peşinden ölüm haberleri geldi bulaşıcılığı sebebi ile cenaze merasimleri yapılamıyordu ölenler resmen kepçe ile gömülüyordu yakınları uzaktan olan biteni izliyordu ben virüs harici doya doya yaşayıpta virüsten önce ölenleri çok şanslı bulmaya başlamıştım salgın vakaları hızla artmaya devam ederken yeni eğitim dönemide yaklaşmıştı biz böyle bir salgında okulların açılmamasını düşünürken eğitim bakanımız öyle düşünmüyor çocukların mutlaka okula gitmeleri gerektiğini kapanacak en son yerin okullar olduğunu söylüyordu ikizler anaokuluna başlayacak ve ben hamileliğim yüzünden çok tedirgindim okuldan salgını eve taşıyacakları için hamileliğimin 7. ayında milyonlarca insan öldükten sonra virüsün çeşitli varyantları çıkmaya başlamıştı aşılar üretildi ve insanlara aşı olmanın gereklilikleri anlatılmaya başlanmıştı ülkede herkese kod numaraları verilmeye başlandı herkese bir kod veriliyordu bu kod ile aşı olmak isteyenler ,virüs atlatanlar kayıt altına alınıyordu eğer birisi virüsten şüphelenip test yaptırmışsa bu insan salgın hastasıysa o hasta ve bulunduğu yerin çevresi kırmızıya dönüşüyor sağlık sisteminde riskli ve risksiz bölgeler haritalarla gösteriliyordu aşı zorunluluğu hamile bayanlara,kronik hastalara ve sağlık çalışanlarına verilmişti ben aşı olmayı düşünmüyordum covid salgınının yeni çıkmış bir salgın olduğunu ve ülkemize yayılmış sık çıkan bir salgın olmadığını başka ülkeye ait olduğunu düşündüğüm için aşı olayına sıcak bakmıyordum hamile olduğum için bebeğime zarar gelecek korkusu ile ilaç bile içmiyordum doğal yöntemlerle tedavimi yapıyor kimyasal ilaçları kullanmıyordum örneğin böbreklerdeki iltihabımı doktorun yazdığı ilaçla değil maydanozu içme suyunda kayanatarak suyunu içerek temizlemiştim doktor iltihabın geçtiğini söylediğinde ilaç işe yaramış dedi ben tebessüm ettim içmediğim bir ilaçtı işe yarayan maydanoz suyuydu çünkü ... Kamu kurum ve kuruluşlarına aşısız girmek yasaklanmıştı benimse 7 aylık hamile olmama rağmen aşı kaydım yoktu ne zaman kontrole gitsem doktorlarım aşı olmam gerektiğini söylüyor ben umursamıyordum aşım yoktu fakat hamileydim bu avantajımı kullanarak her yere gidebiliyordum şu gün olacağım bugün olacağım diyerek her aşı konusu açıldığında ileride olacağımı söyleyip erteliyordum günler suyun akışı misali hızla geçiyordu artık bebek 8 aylık oldu çocuklar çok heyecanlanmaya başladılar bir an önce kardeşlerini bekliyorlardı virüsün seyri giderek hafifliyordu hafifleyen varyantlar beni sevindiriyordu doğuma kadar virüse yakalanmazsam eğer hiçbir zaman aşı olmayacaktım ve 9. aydayım gittikçe kilo almaya başlamıştım artık bu ay son kontrolüme gideceğim daha sonrasında doğum gerçekleşecekti doktor kontrolleri beni korkutuyordu virüsün bulaşması, yaygınlaşması en çok hastahanelerde,toplu alanlarda ve toplu taşımalarda meydana geliyor buralarda çoğalıyordu günler nasılda çabucak geçiyordu son 15 günüm kalmıştı doğuma ve ikizler anaokuluna başladılar onları okula heyecanla götürüyordum okulda çok eğleniyorlardı güzel vakit geçiriyorlardı okulda aşısız velilerin girişine engel getirilmiş ama ben hamile olduğum için bana karışmıyorlardı ben hamileyken aşı vurdurmak istemediğimi doğumdan sonra vurduracağımı söylüyordum sorduklarında bu sayede geçebiliyordum sonunda doğum günü geldi ikizler için 1 hafta okuldan izin aldım gitmeyecekler doğum çantamı hazırladım,bebeğimin çantasını hazırladım eksik birşeyler varmı diye bir göz atayım derken bana bakan bir çift göz fark ettim büyük oğlum merhametle bana bakıyordu yanıma geldi ve sarıldı sana ve kardeşime birşey olmasın anne , çabuk gel tamammı dedi ağlamak istemiyordum ama ona belli etmeden gözlerimden 1,2 damla yaş aktı hormonlarım sebebi ile çok fazla duygusaldım hepsini öptüm ve evden çıkış yaptık hastahaneye gittim ve daha fazla zaman kaybetmeden ameliyat için sedyeye uzandım bel kısmından iğne vurularak belden aşağıda kalan kısım uyuşturulacak ve sezeryan ameliyatı başlayacak iğnem vuruldu bacaklarım uyuştu ve ameliyat başladı karnımdan bebeğimi alıp karşımdaki sedyeye koydular o ağlıyor bende onunla birlikte ağlıyordum ameliyat bittikten sonra beni tekerlekli sandalye ile odama getirdiler yatağıma uzandım ve bebeğimi beklemeye başladım hemşireler onun bütün kontrollerini yaptıktan sonra bana getirecek ,nihayet alabildim kucağıma çok tatlı çok şirin bir bebekti o kadar güzel bir bebekki iyiki olmuş iyiki doğmuştu gamsız hayatın bana bir hediyesi daha olmuştu kader ağlarını yeniden örmeye benim için hayatı yeniden güzelleştirmeye başlıyordu yaklaşık 2 gün hastahanede müşade altında kaldıktan sonra taburcu artık taburcu oluyorduk eşim arabayı hastahanenin kapısına çekmiş oda arkadaşımla vedalaştıktan sonra minicik bir bebekle evin yolunu tuttuk çocuklar meraktan camlara yapımış 2 gün bensiz kalmış ve beni çok özlemişlerdi nihayet evime gelmiştim yorgun ve uykusuz geçen 2 günden sonra evimi dışardan görmek bile beni rahatlatmıştı bahçe kapısının sesini duyar duymaz kapının önüne sıra sıra dizilmişti 3 oğlum ve kapı açılır açılmaz 3üde boynuma atladılar sıkı sıkıya sarıldık birbirimize ikizler daha çok küçük oldukları için uzunca bir süre sarıldılar bırakmadılar beni kardeşlerini unutmuşlardı annelerine kavuşunca aramızda bir bebek olduğunu hatırlattım ve kardeşlerine döndüler minicik elleri ile yüzünü okşuyordu 3 abisi onun her yaptığı hareketi takip ediyor ve mutlu oluyorlardı günler bebeğimle ilgilenirken hızla geçiyordu daha eve geleli 1 ay olmamıştı yeni doğum yapmama rağmen kayınvalidem durmayacak kara bulut gibi etrafımızda dolanacaktı eşime ve oğluma yakında dükkana gelip beni kötüleyeceğinden bahsetmiştim ve oğluma babannesi geldiğinde başka bir işle meşgul oluyormuş gibi görünerek herşeyi dinlemesini söylemiştim babannesi geldiğinde dediğimi yapan oğlum babannesini ve babasını dikkatle dinledi babannesi beni kötülüyor babası beni savunuyormuş oğlum kulakları ile duymasa bana inanmıyordu çünkü annesinin beni kötülemelerine karşı gelmeyen müsade eden eşim aynı zamanda sanki annesi beni kötülemiyormuş bunları ben uyduruyormuşum gibi davranarak bana şizofren muamelesi yapıyordu her seferinde ben üstüne basa basa beni kötülediğini söylediğimde bana şiddet uyguluyordu ve inkar ediyordu çaresiz susmak zorunda kalıyordum Birgün bu günahlarının bedelini çok ağır ödeyecek biliyorum babannesinin beni kötülediğini kulakları ile duyan buna şahir olan oğlum benim haklı olduğumu biliyordu oğlumun herşeyi duymasından dolayı eşim annesine karşı beni savunmuş her defasında ne söylerse söylesin kelimeleri annesinin ağzına tıkmış beni kötüleyen annesine karşı beni iyilemişti iyi birisi olduğumu anlattığı gibi kötü birisi olmadığımı annesine söylemiş fakat annesi aşırı sinirlenmişti ve benim böyle bir oğlum yok dükkanınada gelmeyeceğim önündende geçmeyeceğim bundan sonra demişti oğlum bu olanları babasına acıyarak anlatıyordu ve anne babamın hiç bir suçu yok arada kalıyor babannem babama lanet okuyor annesi öyle davranınca babamda sadece dinlemekle kalıyordu bütün olan biteni öğrendim ve ertesi gün kayınpederimi aradım ona kayınvalidemin eşimin yanına gelip beni kötülediğini benim ona ne yaptığımı daha yeni doğum yaptığımı ve evde bebeğimi büyütürken onun arkamdan eşimle aramı bozmak için beni kötülediğini anlattım hayretler içinde beni dinleyen kayınpederimde onlara karşı çaresizdi büyük görümcemide bana karşı zehirleyen kayınvalidemdi görümcem gerçekleri anladığında benim etrafımda dolaşmaya başlamıştı kendisini affettirmek için fakat böyle insanlarla yaşamaya daha fazla dayanamayıp intihar etmişti kayınpederimde şeytan gibi bir kadının yanında çaresizce yaşıyor kimseye birşey söyleyemiyordu gün olupta hastalanıp eşinin eline düşmek onu korkutuyor olsa gerek herkes kayınvalidemin sözünü dinliyordu adeta kayınvalidem ise sözünü dinlemeyen olduğunda büyücülere gidiyor o kişiye büyü yaptırıyordu fesat ve bencil bir insan bebeğimi ona yakın bir yerde büyütmekte ne kadar sağlıklı olabilirse artık o kadar sağlıklıydık bizde bebek 2 aylık olmuştu artık yavaş yavaş bize tepki veriyordu çok sevinçliydik ...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD