" Bence görevi başaramayacağını anladın ve beni saf dışı bırakmak ve zaman kazanmak istiyorsun. Çünkü benim senden çok daha hızlı çözeceğimi biliyorsun. " dedi alaycı bir şekilde.
Armin' in altta kalmaya hiç niyeti yoktu. Ilgaz’ ın kendisini tehdit olarak görmemesine sinir oldu ve alaycı bir tavırla devam etti. “Yani öyle mi? Beni bir tür rakip olarak mı görüyorsun? Eğer gerçekten böyle düşünüyorsan, seni birazcık ciddiye almam gerekebilir. Kabul etmem gerekiyor ki şimdiye kadar görmemiştim. Bir tür ayak bağı dışında bir şey değilsin benim için. ”
Ilgaz, Armin’ in tavırlarına sinirlenmiş görünüyordu. Ama diğer yandan üniforması söz konusuydu. Hem alttan almak istemiyor hemde bir şekilde konuyu kapatmak istiyordu.
“Armin, seninle bu şekilde konuşmak istemiyorum. Ancak her zaman herkesi eleştirmekten geri durmuyorsun. Amirine bile saygısızlık ediyorsun. Emir komutadan haberin bile yok. Şu anki tavrın, aslında senin ne kadar sorunlu olduğunu gösteriyor.”
Armin, Ilgaz ’ın bu sert cevabına karşı soğukkanlı bir şekilde yanıt verdi.
“Sorunlu olduğumu mu söylüyorsun? Belki de senin bu kadar sinirlenmen, senin kendi eksikliklerini kapatmaya çalıştığını gösteriyor. Benimle olan bu çatışman, sadece kendi hatalarını örtbas etme çabası olabilir.”
Ilgaz, derin bir nefes alarak sakinliğini korumaya çalıştı. “Seninle bu şekilde tartışmak bana hiçbir şey kazandırmaz. Eğer benimle bu kadar ilgileniyorsan, işine odaklan ve görevimizi başarıyla tamamlayalım. Şu anki davranışların sadece işimizi zorlaştırıyor. Görev esnasında zaten senden çok daha iyi olduğumu sende anlarsın. ”
Armin, Ilgaz’ın bu tavrına karşılık vermekte tereddüt etmedi. “Bu şekilde konuşarak beni ciddiye almadığını mı sanıyorsun? İstersen, bu işi iyice öğrenene kadar seni sürekli izlerim. Bu şekilde, gerçek sorunların ne olduğunu görmene de yardımcı olabilirim. Sana işi de öğretirim. Unutma seni benim altıma verdiler. Emir komutadan bahsederken bunu da unutma bence. Tabii benden özür dilersen Ilgaz Gök. Ve eminim ki bir kaç güne kalmaz asıl sorunun ne öğrenirim. ”
Ilgaz, Armin’in bu yaklaşımına karşılık olarak, “Beni izlemekle ne elde edeceksin, Armin? Ben de seni izlerim. Eminim bir sürü hatanı da bulurum. Ama bu, sadece kişisel bir savaş haline gelmeyecek, aynı zamanda işimiz için de büyük bir problem yaratacak. İkimizin de bu tür polemiklere girmemesi gerekiyor. Emir komuta demişken şu an görevde değiliz yalnız. Yani üstüm değilsin şu an. "
Ucunda üniformam olmasa hiçbir zaman da olamazsın diye tamamladı içinden.
Armin, Ilgaz ’ın bu sözlerini alaycı bir gülümsemeyle karşıladı. “Ekip çalışması, senin dediğin gibi, sadece konuşmalarla değil, eylemlerle gerçekleşir. Eğer senin yaptığın bu eylemlerden memnun kalmazsam, bu senin hatan olur. Ve unutma, bu tür hatalar ciddi sonuçlar doğurabilir. Bugün sebep olabileceğin ne kadar sorun vardı haberin var mı senin? O bir görevdi ve sen ne benden ne de bir başka üstünden izin almadan katıldın. ”
Ilgaz, Armin’in bu meydan okumalarına karşılık olarak, “Eğer bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyorsan, bunu yapıcı bir şekilde çözmek için benimle konuşmalısın. Burada herkesin başarılı olması ve görevlerini en iyi şekilde yapması gerekiyor. Senin gibi, kişisel çatışmalarla vakit kaybetme lüksümüz yok. Beni şikayet etmen sadece görev süresini uzatır Armin. Ve uzayan her günde insanlar ölür. Biz şaka yapmıyoruz. Bu görev oldukça ciddi. Kazım sıradan biri değil. ”
Armin, Ilgaz’ ın bu açıklamalarına soğukkanlı bir şekilde yanıt verdi. “Belki de bu çatışmalar senin işine yaramıyordur ama benim işime yarıyor. İstersen, profesyonel bir şekilde yaklaşalım. Ama unutma, bu tür kişisel meselelerin, görevlerdeki başarısını etkilememesi için dikkatli olmalısın. Sadece özür dilersen şikayeti ertelerim. Başka bir seçenek yok. ”
Ilgaz, Armin’i n bu sözleri karşısında gözlerini kıstı ve derin bir nefes aldı. “Armin, eğer benim bu konuda bir adım atmamı istiyorsan, önce kendi tavırlarını gözden geçirmelisin. İşimizi yapmalıyız, ve bu tür kişisel tartışmaların, ekibimizin başarısını engellemesine izin vermemeliyiz. Tabii önce bir ekip olmalıyız. Ben ekip arkadaşın olarak senin güvenliğinden emin olmaya çalışmak dışında bir şey yapmadım. Bunu önüme hata olarak sunan sensin.”
Armin, Ilgaz’ ın bu uyarılarına cevap vermekte kararlıydı. “Belki de söylediklerin doğru. Ama unutma, ben de kendi görevimi yerine getirmek zorundayım. Bu çatışmaların çözülmesi gerekiyor bu konuda haklısın. Sonuçta, bu ekip için en iyi sonuçları elde etmemiz gerekiyor ama unuttuğun şu ki benim zaten bir ekibim var ve içinde sen yoksun. Bu resmi olarakta böyle. Bu görev doğrudan Kazım ile ilgili değildi. Yani senin işin yoktu. ”
Ilgaz, Armin ’in bu sözleri karşısında içsel bir kararlılıkla, “Evet, doğru sende görevlerini yerine getirmek zorundasın. Bu kişisel çekişmelerin bir kenara bırakılması ve işimize odaklanmamız gerektiğini ben kabul ediyorum sende edebilirsin. O kadar zor değil. Ayrıca, bu tür durumların tekrarlanmaması için ekip olmak zorundayız. Senin ekibin varsa benimde timim var ama şu an sahada ikimiz varız. Çünkü böyle uygun gördüler. Sende bir eksik gördüler ki beni dahil ettiler Armin. Ben gidersem yalnız devam edeceğini hayal etme bence. Yerime biri gelecektir. Birbirimizden kurtulmak ve kendi ekiplerimize dönmek istiyorsak bir süre ekip gibi davranmak zorundayız. Ayrıca senin bana teşekkür etmen gerekir. Dediğin gibi emir gelmediği halde ekip arkadaşımın güvenliği için kendimi tehlikeye attım. Bir suçlamada bulunursan savunmam da bu olur. "
" Anlaşıldı. Bu durum uzayacak ama benim görevim bitmedi. Çocuklar seni eve bıraksın sende mışıl mışıl uyu. Dediğin gibi olsun. Bir süre ekibiz. Ama o süre sandığından çok daha kısa olacak emin ol. Bu süre boyunca da benim emrim olmadan kafana göre iş yapmayacaksın. "
Armin arkasını dönüp gitti. Arabaya bindi. İkisi de birbirine çok öfkeliydi. Ilgaz kestirip atamadığı için daha çok öfkeliydi. Hakkında o kadar soruşturma olmasa ne yaparsan yap diyebilirdi ama diyememişti. Bu yüzden kendine de kızıyordu. Ekip olmak istemediği halde bunu kabullenmiş gibi konuşmak zorunda kalmıştı. Selim elinde bir çantayla Armin' in bindiği spor arabaya bindi. Binerken Ilgaz ile Selim birbirine ters ters bakışlar attı. Armin arabayı sertçe kaldırdı. O da bugün yaptığı şu görevin izni daha önce çıkmadı diye sinirliydi. Eğer çıkmış olsa daha hızlı ilerleyebilirdi ve Ilgaz hiç gelmemiş olurdu. Çoğu zaman kafasına göre takılma şansı olsa da özel savunma ve saldırı cihazları ile ilgili bir görev olduğunda bazen beklemesi gerekiyordu. Ekibin kalanı Ilgaz' ı arabasının yanına bırakırken kimse konuşmadı. Armin' de Selim ile konuşmadı. İkisinin de kafasında aynı şey vardı. İkisi de ekip olmak falan istemiyordu. Ilgaz üniforması için alttan alırken Armin Ilgaz' ı destek olmak için izinsiz geldiği için suçlasa bile Ilgaz' ın savunmasının sağlam olması nedeniyle geri adım atmıştı. Sonuçta ekip arkadaşına yardım etmek istemişti. İkisi de hala tek başına çözmek istiyordu.
Armin yine aynı şekilde garajı açtı ve arabayı aynı yere koydu. Tek bir fark ile. Adamın kendine ait dosyaların kopyasını arabaya sakladı. Aynı dosyayı üssün bilgisayarlarından silmişti. Oradan çıktı. Selim' in elini omzuna atarak yürümeye başladı. Yürüyüş yapmış iki sevgili gibi bir taksiye bindiler. İkisi de evlerine gitti. Ilgaz' da önce arabasını aldı, benzin koydu ve evine gitti. Sabah Armin uyanır uyanmaz eline telefonu aldı.
" Ünlü iş adamı silahlı saldırıya uğradı. " haberini görünce gülümsedi. Adam kendine ait bilgileri çalmış görünüyordu. Elbette harcanacaktı. Bir kişi eksilmişlerdi. Bir Kazım olmasa bile bu da güçlü bir isimdi. Bir taşla iki kuş vurmuştu. Keyfi oldukça yerindeydi. Bir keyif sigarası yaktı. Normalde bağımlı değildi ama arada içiyordu. Görevi gereği de bazen içmesi gerekiyordu. Armin ajan olmasa nasıl biri olurdu hiç bilmiyordu. Tıpkı Ilgaz' ın asker olmasa nasıl biri olacağını bilmediği gibi. Armin ve Ilgaz bazı yönlerden birbirlerine çok benziyorlardı. Zaten en çok bu nedenle anlaşamıyorlardı. Üsse çağıran mesajı aldığında sigarasını söndürdü ve duşa girdi. Küveti doldurdu. Sakince keyif yaparken evinde biri olduğunu fark etti. Usulca sudan çıktı. Burası kendi evi değildi. Arzu' nun eviydi. Bu nedenle banyoda silahı yoktu. Gerçi kendi evi de yoktu ama kendi çöplüğünde olsa her türlü silaha kolayca ulaşırdı. Şu an hazırlıksız yakalanmıştı.