When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Annem ve ben kapıdan girdik. Diğerleri araçlara yönelip eşyalarını alırken Ersin de yardımcı olmak için geride kalmıştı. Sanırım, benim annemle vakit geçirmem için bize zaman kazandırıyordu. Annem, normalde gavur icadı deyip hakkını yediği asansörün kullanımına karşı olsa da benim için ses çıkartmadan içeri girmişti. Mutant canavarla karşılaşmış gibi korkulu gözlerle içinde bulunduğu asansörü incelerken kolunun altında, başım hala göğsüne yaslı olduğu için dimdik duruyordu. Çünkü, anne olmak korkularını gizlemeyi gerektirirdi. Bizim kata giden tuşa basmak için annemden sıyrıldım. Ona döndüğümde beni dolu gözleriyle süzüyordu. Dudağımı büküp hafifçe gülümsedim. "Gel kız arsız." deyip yeniden kucağını açınca beklemediğim hamleyle neşem az da olsa yerine geldi. Yine koluna döndüğümde, "Çok