Saniyeler içinde pek çok şey düşündüm. Evi terkedip gitmek. Ersin'i boşamak. Onu bıçaklamak. Avazım çıktığı kadar bağırmak. Saçlarımı yolmak; onun saçlarını yolmak. Yüzüne tükürmek. En baskın gelen seçenek yüzüne tükürmekti. Gidip, tam karşısına geçip, yüzünün ortasına tükürmek istiyordum. Nasıl düşünebilmişti... Ondan başkasına baktığımı, daha ileri gittiğimi hem de hamileyken, nasıl düşünebilmişti? Aklım almıyordu. Sinirden elim ayağım titriyor, tüylerim dikiliyordu. Yerimde donup kalmamı sağlayan buzlarım çözüldüğünde ayaklarımı yere vura vura banyoya yürümeye başladım. Buz dediğime bakmayın; toplasan üç saniye sürmüştü düşünme sürecim. Ben banyoya ulaşamadan Ersin, elinde sinirle kıvırdığı havlumla dışarı çıktı. Hala sinirli, hala öfkeli ve kontrol edilemez gözüküyordu. Havluy