Mirza’dan Sonunda gittiklerinde Elfin’le baş başa kaldık. Elfin bana yine o korkan bakışlarla bakarken onun yanına ilerledim. Koltukla bütünleşecek hale geldi ama ona kızmayacaktım. Bir elimi, koltuğa bastırdım, diğeriyle de yanağını okşadım. “Aferin, sana! Hiçbir şey belli etmedin.” diye fısıldadım. Yüzündeki o rahatlamayı görmemle korkusunun sona erdiğini anladım. Bu zamana kadar onun kadar korkak birini görmemiştim. Hayatında başka şeylerin olduğuna emindim. “Seni bu kadar korkak yapan nedir? Elfin, seni ben değil, başka bir şey korkutuyor.” dediğimde yutkundu ve gözlerini kaçırdı. Bugün arkadaşı da babası hakkında bir şeyler söylemişti. “Hiçbir şey.” dediğinde gözlerini kaçırıyordu. “Ben, sana ne dedim? Bana yalan söylersen hoşuma gitmez.” dediğimde gözleri doldu. O an anladım