Orlondo’dan
Sis bombası atıp kurtulduğum o kumpastan sonra kendime lanet okudum. Nasıl böyle bir şeye inanırdım? Ben, bu kadar toy muydum? Bir sürü insanı alt etmiştim ama Mirza Hanoğlu’nu alt edememiştim. Bu nasıl olurdu?
Adam, dokuz canlı gibi bir şeydi. Her yerde bir şekilde kedi gibi dört ayağının üzerine düşüp kurtuluyordu. Kutay ve Çakır’ı arkasına almış at koşturmaya devam ediyordu. Arabayla giderken arada arkamıza da bakıyorduk.
Koskoca ben onlardan korkacak hâle gelmiştim. Çenemi sıkmaktan acıyordu. Bundan sonra da hiçbir şeyin düzgün gitmeyeceğine emindim. Ön taraftaki her zaman çok güvendiğim korumam bana döndü. “Abi, Cüneyt öldü.” dediğinde kafamı salladım.
“İyi oldu, onun yüzünden Elfin’i elimizden kaçırdık. Sonunda da geberip gitti! Zaten, başından bu yana ona güvendiğ
