Dinle

1024 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...🍭🍭 Bugün büyük gündü benim için. Uyandığım gibi hazırlanıp hastaneye gitmiştim. Yalan yok iş çıkışı Emre ile buluşacağım için birazcık gerçekten biraz özenerek giyinmiştim. Topuklu botlarımı giyinmiştim bugün. Tamam boyum 1.75 olabilir ama adam da kısa değil yani. 1.85 -1.90 vardır. Yanında kısa görünmek istemiyordum. Evden çıkmadan önce annemin yanına gidip. -Anne sana birşey söyleyeceğim ama soru falan sorma akşam gelince sana herşeyi anlatacağım. -Dur ben de senin yanına gelecektim. Sevil daha yeni beni aradı. Oğlu ile konuşmuş sen de tamam dersen bugün iş çıkışı buluşsunlar diyor. Gerçi bunu oğlu söylemiş. -Ne? -Duydun işte kadın oğluyla konuşmuş, çocuk da tamam deyince bana haber verdi. -Tamam anne buluşmaya giderim. Sen bana yeri ve saati mesaj atarsin. Çakala bak sen sanki biz bugün buluşmayacaktık. Gerçi böylesi daha iyi olmuştu. Hem annelerimizin haberi var hem de yalan söylememiş oluyordum. Annesiyle konuşurken bizim bugün görüşeceğimizi söylememesi iyi olmuştu. Düşünsene kadın oğluyla konuşurken oğlu anne zaten kız bana mesaj attı biz buluşacağız falan dediğini. Kadın o an pişman olurdu ben oğluma kimi layık gördüm diye. Çok düşünme Yeşim boşver. -Eeeee kızım sen bana ne söyleyecektin? -Anne akşam gelince sana herşeyi anlatsam? Ne eksik ne fazla bu zamana kadar olan herseyi anlatacağım ama şimdi değil. -Tamam kızım. Akşama görüşürüz. Demesiyle evden çıkıp hastaneye gittim. Görevlerimizin verilmesiyle herkes dağılmıştı. Bugün Mert ile dahiliye de görevliydik. Dahiliyeye diğer bölümlere nazaran daha çok vâka gelirdi ve bu yüzden hareketli ve yoğun bir gün bizi bekliyordu. Dediğim gibi de oldu çok yoğun bir gün olmuştu bizim için. Son kontrolleri yapıp soyunma odasına geçtiğimde Aslı'yı eşarbını bağlarken gördüm. Ben de oyalanmadan üstümü değiştirdim. İkimizde hazır olunca beraber hastaneden çıktık. Buluşma saati yaklaştıkça iyice heyecan yapmıştım. -Kuzum sakin ol bak. Acele işe şeytan karışırmış. -Sakinim sana öyle gelmiş.. -He canım ben de inandım. Gözün sürekli telefonda. Bu adam sana geleceğine dair mesaj attı daha ne sürekli telefona bakıyorsun. -Ondan değil ben annemler falan aramış mı diye bakıyordum. -Eminim öyledir. Şu an mekânın önünde duruyorduk. Ne ileri ne de geri gidebiliyordum. Resmen put gibi kalmıştım. En son Aslı beni dürtünce karşımda bana bakarak gülümseyen bir adet Emre görmüştüm. Öyle gülme be vicdansız. Hem bu hangi ara geldi? Güneş gözlüğü takılı olmasına rağmen az da olsa gelen güneşe karşı elini gözünün önüne siper etmişti. Bu havada üşümüyordu galiba üstünde olması gereken ceket elindeydi çünkü. -Hanımlar? Diyerek aramızdaki boş boş bakışmayı sonlandırdı. Aslı'yla aynı anda konuşmaya başladık. -Selamun aleyküm. -Ve aleyküm selam. İsterseniz içeriye geçelim. Hava serin. -Tamam geçelim. Dedikten sonra bize yol vererek önden geçmemizi söyledi. Ben ve Aslı önde o da arkamızda mekana giriş yaptık. Beraber masaya oturduğumuzda Aslı hemen söze girmişti. -Benim telefon görüşmesi yapmam gerekiyor acil. Kusura bakmayın. Diyerek başka masaya geçti. Buraya gelmeden önce ne yapacağını söylediği için hiç birşey söylemedim. Niyetini biliyordum. Hem o Burak ile konuşurken ben de başka masaya oturmuştum. Yine bir öksürük sesiyle karşımda oturan Emre'ye baktım. -Nasılsın? -İyiyim elhamdülillah. Sen nasılsın? -Şimdi daha iyi oldum. -Anlamadım neden? -Seninle pek konuşmasak da konuştuğumuzda benimle genelde sizli bizli konuşurdun şimdi ise senli benli. Bu iyi olmam için yeterince iyi bir neden. -Farkında değilim. -Eeee ne içersin? Yorgun görünüyorsun, istersen kendine gelmen için kahve söyleyebilirim. -Hayır hayır ne kahvesi. -Anlamadım? -Şey yani kahve için hayır dedim. Kahve içince uykum geliyor. O yüzden yani. -Tuhaf. -Anlamadım tuhaf olan ne? -İlk defa kahve içince uykusu gelen biriyle karşılaştım o yüzden şaşırdım. -Allah Allah ne varmış kahve içince uykum geliyorsa benim suçum ne? -Sakin ol şampiyon birşey demedim. -Hııı. -Sadece seninle ilgili yeni birşeyler öğrenmek beni mutlu ediyor. Tuhaf da olsa seninle ilgili birşey öğrendim. Ne mutlu bana. Ne içersin konuşmaya daldık unuttuk? -Ben çay alsam iyi olur. Dedikten sonra gelen garsona benim için çay kendisi için de Türk kahvesi istedi. Siparişlerimiz gelene kadar ikimizde konuşmadık. Siparişlerimiz gelince her zaman ki gibi ilk önce o konuşmaya başlamıştı. -Bu zamana kadar ben konuştum, sen dinledin. Sıra sen de konuşacaksın ben dinleyeceğim. İstersen başlayalım. -Tamam başlıyorum. Öncelikle bugün burada bulacağımızı annene söylemediğin için teşekkür ederim. Söyleseydin kendi annemin dilinden kurtulamazdım önce gizli iş yapıyorum ayağına başımın etini yerdi. -Seni zor durumda bırakmak istemedim. Hem bizim aramızda olan şeyler bizi ilgilendirdiği için kimseye söylemem. Merak etme. Bu durumu sadece Serdar yani kuzenim biliyor. Dedem için hastaneye geliyordu belki görmüşsündür. -Anladım. Bu akşam burada ne konuşursak konuşalım olumlu ya da olumsuz hastaneden itibaren herşeyi anneme anlatacağım o yüzden haberin olsun. -Benim için sıkıntı yok. Sen öyle diyorsan öyle olsun. -Tamam öyleyse, herşeyi açık açık konuşalım. Öncelikle hastanede yani bahçesindeki konuşmandan başlayalım. Orada aşık olduğunu söyledin, senin için bu kadar basit birşey mi yani insan bir hafta da hem aşık olduğunu anlayıp hem de söyleyebilir mi? -Aşk ... Kişiden kişiye göre değişir aslında. Seni gördüğümden beri gözlerimi senden alamadım. Aslında şöyle söyleyeyim dedem hâlâ ameliyattayken dedemden önce seni düşünüp durmam benim için çok zordu. Hatta seni dedemin doktoru olarak istemememin sebebi buydu. Dedem orada yaşam savaşı verirken benim ilk defa gördüğüm birini düşünmek zoruma gidiyordu. Vicdanen kendimi rahatsız hissediyordum. Sana kızarsam, sana bağırsam sanki vicdanım rahatlayacaktı, ama olmadı sana her kızdığında daha da pişman oldum. Seni her kırdığımda ben kendime nalet ettim niye böyle yaptım diye... Seni ağabeyinin yanında kötü görünce ben daha da kahroldum. Ne oldu diye kendimi yiyip bitirdim. Daha fazla böyle olamayacağını anlayınca seninle konuşmaya karar verdim. Aslında seninle başka şekilde konuşmak istiyordum. O gün ne oldu bilmiyorum ama seni üstüne hiç birşey almadan bahçeye çıktığını görünce peşinden gelmek istedim. Hem kendi kendine konuştuğun şeyler beni etkiledi. İşte o an karar verdim, sana olan hislerimi söylemeye. -Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Hiç söylediğin gibi düşünmemiştim. Hep bir hatam olduğu için mi vâkadan alındığımı düşündüm. Ağabeyimin hastaneden beni almaya geldiği gün ise sadece yorgundum. Diğer konuya gelicek olursak yani bahçeye çıkmadan önce.... Hmmm ,nasıl söylesem... O gün eski nişanlımı ve ailesini hastane de gördüm. Şimdi diyeceksin ki ne olmuş ayrılmışsınız zaten diye. Biz pek normal ayrılmadık, yani ayrılmadım. Düğüne iki gün kala kına gecesinin olduğu gün kuzeni yanıma gelip ondan hamile olduğunu söylemesiyle ayrıldık. O gün onları görmeyi beklemiyordum benim için zor bir gündü. -Anlıyorum, kusura bakma sana o günleri tekrar hatırlattım. -Önemli değil alıştım artık. Sana bunu anlattığıma göre eğer bir yola çıkacaksak kendimce istek ve beklentilerimi söylemek istiyorum. -Elbette seni dinliyorum ... 🍀🍀🍀
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD