E: Çimen Gözlü

1259 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...🍭🍭 Düğünün Kur'an-ı Kerim ' li olması işime gelmişti. Sevdiğim kızın ölüm yıldönümünde evlenecek olmak benim için yeterince zordu bir de eğlenceli olması günü benim için zorlaştırmaktan öteye gidemezdi. Yeşim'e unutamayacağı bir düğün günü istemiştim. Böyle yaparken amacım gerçekleri öğrendiğinde kötü hissetmesiydi. O kötü oldukça ben mutlu olacaktım. Düğünde resmi olarak nikah kıyıldıktan sonra rahatlamıştım. Artık bana mecburdu, önünde iki seçenekten başka birşey yoktu. Herşey bittikten sonra sözde evimize gittiğimizde aylardır yapmaya hazırlandığım konuşma için hazırdım. O üstünü değiştirip gelene kadar mutfakta oturmuştum. O gelince gerçekleri tek tek yüzüne vurmuştum. Başak' ın katillerinden biri olduğunu ona söylemiştim. "Öyleyse dinle beni karıcığım ilk ve son defa söylüyorum. Sana bu zamana kadar söylediğim herşey yalandı. Seni kandırdım kızım. Sen de salak gibi her halta inandın. İnsan hiç mi düşünmez bu adam benden nefret ederken bir hafta da nasıl aşık oldu diye ya da ailemle nasıl tanışıyor diye. Seni dedemin ameliyatından çıkarken gördüğüm de gözüm döndü biliyor musun. Başak 'a yaptığını dedeme de yaptın sandım. Serdar ne kadar uyarsa da kararından vazgeçmedim. Seni kandırmak çok zevkliydi. Senin saçma sapan kuralların benim işime geldi. Mecburiyetten bile olsa seninle aynı ortam da olmak tam bir eziyetti. Senin yasak diye adlandırdığın şeyler planımın tıkır tıkır işlemesini sağladı. Nikâh kıyıldıktan sonra dedin ya kalbini bana verdiğin için teşekkür ederim diye ben kalbimi sana hiç vermedim ki ,benim kalbim her zaman Başak' a aitti, öyle de kalacak. Seni kullandım. O ameliyata giren herkes bir şekilde cezasını çekti sen de benimle evlenerek cezanı çekeceksin. Sen bundan sonra ne benden gideceksin ne de benimle kalacaksın. Bak o dosyaya ne yazıyor. Sen benimle evlenerek hayatını bitirdin. Şimdi önüne iki seçenek sunuyorum. Ya benimle hayatının sonuna kadar evli kalırsın ya da mesleğini bırakırsın. Benimle sadece şu nalet mesleğini bırakmak şartıyla boşanabilirsin . Ha yok mesleğimi bırakmam diyorsan yeni cehennemine hoş geldin karıcığım. " onunla böyle konuşmak beni mutlu edeceğine beni neden rahatsız etmişti? Hani ona sözde aşkımı itiraf ederken kalbime paslı çivi battı demiştim ya o şimdi gerçekten kalbime batıyordu. Ben... ben. Yok hayır... O şey değildi ben ondan nefret ediyordum. O Başak' ın katillerinden biriydi. Onun ölümüne sebep olmuştu. Daha fazla bu saçma düşüncelerle boğulmamak için Başak'ın yanına gittim. Sanki... Sanki Yeşim'e karşı iyi birşey yapsam ona ihanet edecektim. Ondan uzak durmam daha iyiydi benim için. Ondan uzak durarak yolumdan sapmayacaktım. Mezarın yanında otururken gözümün önüne Yeşim geliyordu... Onu o evde yalnız ve kötü bir halde bırakmıştım. Yaşadığı hayal kırıklığı beni niye böyle etkilemişti? O hali beni mutlu edecekken niye bu haldeydim, o kimdi? Benim hayatımdaki yeri neydi? Başak' ın yanındayken bile onu düşünmem ne kadar doğruydu, Başak' a ihanet ediyordum resmen.... Düşüncelerimle mezarın başında sabahlamıştım. Toparlanıp eve gittiğimde Yeşim' i bitmiş halde görmüştüm. Bu... Bu hâli hani beni mutlu edecekti niye bu kadar kötü hissediyordum onu görünce... O benden ne kadar nefret ederse ondan o kadar hızlı kurtulacaktım, bu saçma düşüncelerimden. O yüzden ona hiçbir zaman iyi davranmayacaktım.... Başak' ın yanından geldiğimi söyleyince yüzü daha da asılmıştı.... Zaten kötü görünüyordu iyice kötüleşmişti... Birşey söylemeden yukarı çıkınca ben de mutfağa geçip kendi içimde olanları düşünüyordum. Serdar'ın dediği şeyleri düşünüyordum ya gerçekten pişman olsam ya da ona aş... aşık olsam ne olacaktı... Düşünme Emre düşünme amacın belli oğlum senin.... Yeşim mutfağa gelerek konuşmaya başlayınca " Sen konuştun ben dinledim. Şimdi sen de beni dinleyeceksin. Ben daha önce hiç kalp transplantasyon ameliyatına girmedim. O dosyada adım nasıl yazıyor bilmiyorum ama ben girmedim o ameliyata. Tamam göreve başladığım yıl bu ameliyat çalıştığım hastanede yapılmış olabilir ama benimle ilgisi yok. Cerrahlar yeni başlayan bir asistanı böyle riskli bir ameliyata kolay kolay almazlar ,alsalar bile en fazla kalbi tutarlar fazlası olmaz. Böyle olmaz böyle devam edemeyiz. Sen beni kandırdın. En başından beri beni kandırdın. Böyle devam etmez boşanalım..... Ne diyorsun sen be... Benim on yıllık emeğim var ortada. Ne hak etmemesi. Buna sen mi karar veriyorsun. Kimsin sen. Mesleği kirletmekmiş ... Beni eleştirmek sana mı kaldı. Senin nişanlın ölmüş olabilir ama sorumlusu ben ya da başkası değiliz. Hastanın dosyasına baktığımda ne gördüm biliyor musun gayet başarılı geçen bir ameliyat. Hasta ameliyattan sonra ab. Sekim sürgündeyken ex olmuş. Bünyesi o ilaçları kabul etmemiş. Kaldı kı kalp nakli ameliyatlarında rastlanan bir durum bu. Nişanlının ölümünü birilerine yıkmak istiyorsun ama o işler öyle olmuyor. Suçluyu yanlış yerde arıyorsun. Kendini haklı çıkarıp benim hayatımı mahvedemezsin .... Buna izin vermem. Boşanma davasını açacağım ama mesleğimi de bırakmayacağım. " Yeşim'in suçsuz olduğunu haykırması daha önce böyle bir ameliyata girmediğini söylemesi. Saçmalama oğlum bilerek öyle diyor ,sen onu bırak diye öyle diyor. Bu kız her zaman en doğal en saf haliyle gelmişken niye yalan söylesin ki? Yeşim'in daha önce böyle bir ameliyata girmemesi beni niye mutlu etmişti. Niye rahat bir nefes vermiştim. Niye lan niye.... .... Amalfi'ye kadar sesi çıkmamıştı. Sesi çıkmıyordu, sabah ki haline göre daha iyi görünüyordu ama kötüydü işte. Sekiz aydır tanıdığım kız gibi değildi. İki gün de çökmüştü. Onu böyle görmeyi o kadar çok hayal etmişken niye böyle oluyordu, niye bu hâli canımdan can gidiyormuş gibi hissetmeme neden oluyordu. Böyle düşüncelerimden bıkmıştım.... Otele geldiğimizde aşağıdaki birkaç işi halledip odaya çıktığımda banyodan su sesi geliyordu, yorgunluğunu alması için duşa girmişti muhtemelen. Hemen kenardaki yatağa uzandığım sırada odaya girmesiyle başımı ona çevirdiğimde onu bornoz içinde görmeyi beklemiyordum. Kahverengine çalan saçları, çimen gözleriyle niye bu kadar güzel görünüyordu... Onun utandığını fark edip hemen odadan çıktım. Onunla evli olabilirdim ama yaşananlardan sonra onu böyle görmem onu rahatsız ederdi eminim ki. Otelden çıkıp bir yere otururken bile aklımda hep o hali varken kendi kendime küfürler savunuyordum. Sanki ilk defa karşı cinsten birini görmüş gibi davranmam da neyin nesiydi? Geri otele döndüğümde uyuyordu , melek gibi. O benimle uyumak istemez diye koltuğa geçip uyumuştum.... Amalfi' deki ilk gün tek başına çıkıp gitmesi bütün gün onu merak etmemi sağlamıştı. Diğer günler ondan önce odadan çıkıp bütün günü onu takip ederek geçirmiştim. Bilmediği yerde başına birşey gelmesin ve bir de ailesiyle uğraşmamak yoksa umrumda bile değildi... Ne yaptığı ya da nerede olduğu GERÇEKTEN umrumda değildi... Ben o buraları bilmez diye düşünürken buraların altını üstüne getirmişti. Sanki yaşanan şeyler başkasının başına gelmişti ama bu sekiz ayda tanıdığım Yeşim ise emin olduğu birşey vardı ki böyle rahatça geziyordu. O gün kendinden emin konuşuyordu, aklında birşeyler vardı.... Benim saçma diye adlandırdığım balayı bitiyordu bugün dönüyorduk. Uçağa geçtiğimizde günlerdir daha doğrusu Başak öldüğünden doğru dürüst uyumadığım için hemen sızmıştım ama başım onun omzuna düşmüş olacak ki hızlı bir hareketle başımı boşluğa savurmuştu... Ondan gelen vanilya kokusu niye başımı döndürmüştü ki... Döndüğümüz ilk gün eve geldiğimde mutfakta yemek yaptığını görünce mutlu olmuştum ama onunla bir hesabımız vardı, benden nefret edecekti o yüzden önce etrafı dağıtarak sonra onun kaldığı odaya girdim. Onunla yine yeniden ağır bir şekilde konuşmuştum ama o susmayarak bana cevap vermekten geri kalmamıştı. "Bana baksana sen. Sen kimsin? Dünya senin etrafında dönmüyor. Evet boşanacağız ama senin dediğin gibi boşanmayacağız. Ben sana suçsuz olduğumu ispat edip öyle gideceğim. Yemek mevzusuna gelirsek... senin için ölsem bile kılımı kıpırdatmam... Duydun mu. Bu evde sen tek başına yaşamıyorsun. Kendime yaptım onları. Yok bir de paşama yemek hazırlayacağım... senin kafan mı güzel. Kendini fazla önemsiyorsun.... Üzülüyorum. Kendini bir halt sanma... Şimdi bağırman bittiyse defol." Böyle konuşması canımı sıkacakken ben bana cevap verdiği için niye içten içe mutlu oluyordum, niye odaya girdiğimde odayı esir alan vanilya kokusu yine neden başımı döndürmüştü.... Tekrar işe döndüğümde babamın ısrarı ile onlara akşam yemeğine gideceğimizi Yeşim'e haber verirken günler sonra onun sesini duyacak olmak beni heyecanlandırmıştı. Onunla konuşurken lisesi ergenler gibi cümle kuramayıp en sonunda birşeyler geveleyerek konuşmayı bitirmem niyeydi kimdi bu kız? Daha on gün bile olmamışken niye böyle olmuştum ona karşı... Serdar haklı çıkmayacaktı, ben giriştiğim bu intikam oyunundan asla pişman olmayacaktım. 🍀🍀🍀
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD