Düğün

1163 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...🍭 Sabah namazından sonra hem heyecandan hem de korkudan uyuyamamıştım. Düne kadar kararımdan ne eminsem de şimdi sanki yanlış birşey yapıyormuş gibi hissediyordum. Neden böyle olmuştu, yine aklıma Demir gelmişti. Ya yine aynı şeyler olursa ya yine yarı yolda bırakılırsam.... Annemlerde benimle beraber uyanmışlardı. Benim isteğim üzerine düğün mekanına gitmeden dini nikah kıyılacaktı. Annemlerle alışverişe çıkarken aldığım beyaz elbiseyi giyindim. Eşarbımı yaparken Emre birazdan burada olacaklarına dair mesaj atmıştı. Biraz sonra alt kattan sesler gelince geldiklerini anlamıştım. Dini nikah kıyıldıktan sonra kuaföre geçip hazırlanacaktım. Alt kata indiğimde babam ve Emre'nin babası dışında iki erkek de bizimle birlikte odaya gelmişti. İkimiz imamın karşısındaki minderlere oturduk. Birazdan dini nikâhımız kıyılacaktı. Allah katında evlenecektik. ... Dini nikâhımız kıyılmıştı. Allah katında artık evliydik. Mehir olarak Emre ile umreye gitmeyi ve Emre'nin Nur Suresi 'ni okumasını istemiştim... Hocanın öncülüğünde dua etmeye başlamıştık. "Allah'a hamd olsun. Peygamberimiz Hz. Muhammed'e, âl ve ashabına salat ve selam olsun. Nefsimizin şerlerinden ve kötü amellrimizden Allah'a sığınırız. Bir tek Allah'tan başka ilah olmadığına ve Onun ortağının bulunmadığına şahadet ederiz. Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve resulü olduğuna da şahadet ederiz. Allahım! Bu evlilik akdini mübarek eyle. Bu çiftler arasında ülfet/geçim, sevgi ve evliliklerinde sebat nasip eyle, aralarında nefret, geçimsizlik ve ayrılık var eyleme. Allah'ım! Bu çiftlerin arasında Adem (a.s.) ile Havva; Hz. Muhammed (a.s.) ile Hatice ve Hz. Ali (r.a.) ile Hz. Fatıma (r.a.) arasındaki var olan ülfet, geçim ve kaynaşma var eyle. Allah'ım! Bu çifte salih çocuklar, uzun ömürler ve bol rızık ihsan eyle. Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle". Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik, güzellik ve nimet ver, ahirette de iyilik, ğüzellik ve nimet ver ve bizi cehennem azabından koru. Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir. Peygamberlere selam olsun. Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. " Diyerek duamızı bitirmiştik. Odadaki herkes çıkınca Emre ile baş başa kalmıştık. Emre daha önceden mehir olarak ne istediğimi bildiği için herkes çıktığında masa da duran Kur'an-ı Kerim 'i alarak Nur Suresi'ni okumaya başladı. Çok güzel bir görüntüydü. Evlenmiştim ve kocam karşımda Kur'an-ı Kerim okuyordu. Emre bitirdiğinde ikimizde duamızı etmiştik... Ayağa kalkarak üstümü düzelttim. Emre yanıma gelerek bana sarılmıştı. Şu an kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Onun sarılmasına hemen karşılık vererek kollarımı beline doladım. İkimizde konuşmadan bekliyorduk. Daha fazla dayanamayarak gözümden bir damla yaş düştü gömleğinin üzerine. Başım tam onun kalbinin üstündeydi. Kalbimden öptüm. -Teşekkür ederim kalbini bana verdiğin için... Seni seviyorum. Diyerek tekrar sarılmıştım. Bu sefer onun sesi doldu kulaklarıma. -Teşekkür ederim bana bu şansı verdiğin için... Biraz daha öyle durduktan sonra odadan çıkmıştık. Üst kata çıkıp hemen kıyafetlerimi değiştirdim. Birazdan kuaföre gidecektik. Alt kata indiğimde hemen evden çıkmıştık. İlk defa yalnız bir yere gidecektik. O yüzden çok heyecanlıydım. Yol boyunca konuşmuştuk. Ben çok heyecanlı dururken o çok sakindi. Ben arabadan indiğimde diğer kızlar çoktan gelmişti. Hemen Emre ile vedalaşarak içeriye geçtim. .... İki saat sonra bütün işlerimiz bittiğinde Emre'yi aramıştım bizi alması için ama telefonunu Serdar açmıştı Emre'nin lavaboda olduğunu birazdan geleceklerini söylemişti. Yarım saat sonra onlar gelince kuaförden çıkmıştık. Emre 'de bir tuhaflık vardi. Gözleri kıpkırmızıydı. Ayakkabılarının kenarlarında çamur vardı. Yaz ayında çamur çok saçmaydı. Şu an araba da ben, Emre, Serdar ve Serdar'ın kız kardeşi vardı. Daha fazla dayanamayarak Emre'ye döndüm. -İyi misin. Bir problem mi var? -Yoo... Nereden çıkardın? -Nereden mi, geldiğinden beri ruh gibisin. Gözlerin kıpkırmızı. -Yok birşey. Uykusuzum ondandır. -Ayakkabılarına ne oldu, çamur içindeler. -Ha onlar mı şey bahçeyi sulamışlar etraf çamur olmuştu. Büyük ihtimalle ondandır. Diyerek önüne döndü. Her soru sorduğumda daha da geriliyordu. Bir ara ben soru sorarken Serdar ile göz göze gelmişlerdi. Bu adam benden ne saklıyor Allah aşkına? Sabahtan beri bir tuhaf. Anlamıyorum niye böyle yapıyordu, gören de zorla evleniyoruz sanacaktı. Onun bu hâli benim de moralimi bozmuştu. Önüme dönerek fotoğraf çekileceğimiz yere gitmeyi bekledim. Şu an gerçekten bütün hevesimi kırmıştı. Bugün onu ilk gördüğüm gün ki gibi davranıyordu. Ben dalmış düşünürken arabanın istop etmesiyle geldiğimizi anladım. Emre'nin yardım etmesine müsaade etmeden arabadan indim, biraz zor olmuştu ama olsun. Fotoğrafçının yönlendirmesiyle bir sürü poz vermiştik. İlk geldiğimiz zamana göre biraz daha iyiydim. Emre ile birkaç defa bir iki kelimelik konuşmamız dışında bir diyaloğumuz olmamıştı. Şu an ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Herhalde bu halimi görmüş olacak ki yanıma gelerek sarılmıştı. -Özür dilerim, bugün stresliyim galiba farkında olmadan seni kırdım galiba. Birşey demeyerek arabaya doğru yürümüştüm. Yola çıkmıştık önce bizim eve gidecektik. Dualar eşliğinde evimden çıkacaktım. Eve geldiğimizde ablamın yardımıyla bu katta bulunan bir odaya geçtim. Emreler evlerine gitmişti, biraz sonra maaile bize geleceklerdi. Aşağıdan gelen davul zurna sesleri ile geldiklerini anladım. Bunu özellikle babam istemişti. Emre başta kabul etmemişti ama sonradan o da tamam demişti. Biraz sonra odaya babam ,annem, ağabeyim ,ablam ve Okan gelmişti. Annem ve ablamla sarıldıktan sonra sıra diğerlerine gelmişti. Onlarla da sarıldıktan sonra babamın kolunda odadan çıktım. Herkes girişte bizi bekliyordu. Emre babamın elini öpünce, babam eğilerek onun kulağına birşeyler söylemişti. Evden davul zurna eşliğinde çıkmıştım. Düğün mekanına varınca görevliler eşliğinde gelin odasına çıkmıştık. İkimiz oda da yalnızdık. Biraz sonra Emre yanıma gelerek başını dizlerime koymuştu. Kendi kendine konuşarak birşeyler söylüyordu. -... bugün yıllardır beklediğim herşeyi açıklığa kavuşturacağım .... Senin için sen huzurla uyu... Konuşmasını duymamıştım. Ama bugün gerçekten çok tuhaftı. Yanında olsanız ne demek istediğimi anlardınız. Telefonu çalınca hemen ayaklanarak odadan çıkmıştı. Bugün galiba gününde değildi. Böyle söylemem çok saçmaydı. Hangi insan evlendiği gün böyle olurdu ki. Az sonra önce içeriye Emre sonra ise iki görevli gelmişti. Onların öncülüğünde odadan çıkarak içeriye geçmiştik. İçerisi çok güzeldi. Neredeyse bütün masalar dolmuştu. Kadın erkek karışık oturmuşlardı. Ben ayrı ayrı olsun dediğimde kimseye kabul ettirememiştim. Nikah masasına gittiğimizde benim şahidim olarak Aslı gelmişti. Emre için Serdar'ı beklerken başkası gelmişti. Gelen kişiyi ilk defa görmüştüm. Gözlerim Serdar'ı ararken sinirli bir şekilde Emre'ye baktığını gördüm. Yine mi ya? Ne oluyor? Yeter artık. Biraz sonra gelen memur ile önüme dönmüştüm. İkimize sorulan sorulara "evet" demiştik. Şahitlerde evet dedikten sonra imzalarımızı atmıştık. Emre anlımı öperek önüne dönmüştü. Bu sefer donuk gözlerle etrafına bakıyordu. .... Nikahtan sonra ilahiler okunmaya başlanmıştı. Kur'an-ı Kerim okunmuştu. Semazen gösterisi için sahneye üç kişi çıkmıştı. Onları izlemek çok güzeldi, herhalde bıraksalar sabaha kadar izlerdim. Düğünde takı merasimi yapılmamıştı. Bizim adımıza bağış yapılmasını istemiştik. Bunu Emre istemişti. Ben de seve seve kabul etmiştim. Aile büyüklerimiz dışında kimse takı takmamıştı. Düğünün sonuna geldiğimizde bizimkilerle uzun uzun sarılmıştım. Hem sarılıp hem de hıçkırarak ağlıyordum. Annemler daha kötü olmasın diye kendimi toparlamaya çalıştım. Herkesle vedalaştıktan sonra Emre ile arabaya binmiştik. Kendi evimize gidiyorduk. Hem heyecanlıydım hem de korkuyordum. Eve geldiğimizde Emre bana dönerek; -Sen yukarıda üstünü değiştir, duşa gir ben bu katta üstümü değiştiririm. Sonra da birşeyler atıştırırız. -Tamam. Diyerek yatak odasına çıkmıştım. Odadan kendime rahat birşeyler alarak banyayo geçtim. Gelinliğimi çıkartarak hemen duşa girdim. Duştan sonra başımı örtüp örtmemek arasında kararsız kalmıştım. En son ince bir tülbent takarak alt kata Emre'nin yanına inmiştim. Emre mutfaktaydı. Mutfaktaki masaya oturmuştu. Yanına gittiğim de önce yüzüme boş boş bakarak önünde duran iki dosyayı önüme doğru iteklemişti. Tam soru soracaktım ki bana bakarak; -Oyun bitti. Şimdi yüzleşme zamanı. 🍀🍀🍀
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD