KALENDER AĞA İçimde çocuksu bir heyecan vardı. Sürekli ayak tabanlarımı hareket ettiriyordum ve durman bunun heyecanıyla kahkaha atmak istiyor ama içime atıyordum. Uzun süredir böylesine mutlu olmamıştım. Bu durumun yaşanması beni verdiğim sözün yükünden kurtarmak için adeta biçilmiş bir kaftandı ve mükemmel bir kılıf olmuştu. Firuze’ye borçlu olduğum bu durum sonunda gerçekleşiyordu ve benim biricik kardeşim yıllardır görmediği kızı Münevver’i görecekti. Yolda giderken Münevver’in benim yanımda, dayısının yanında iki büklüm ve mahcup şekilde oturması her ne kadar canımı sıksa da ona bir şey diyemezdim. Efser ve Afran eminim ki tavırlarımda bir anlaşılmazlık olduğunu sezmişlerdi ancak onlara bunu belli edemezdim daha fazla. Bu kadarının yeteceğini düşünerek kendi ciddiyetime bürünmeye ç