Seminerden döndüklerinden beri her şey daha bir yolundaydı sanki. Çalışma odasında masasının başına elindeki halhala ve zarfa bakıyordu Yiğit. İçeri giren Ercan’a “Teyze burada mı?” diye sordu.
“Az önce geldi, Yalçın’la bahçede saklambaç oynuyorlar”. Gülümsedi Yiğit.
“Onu beklediğimi söyler misin?”
“Tabi Yiğit Bey”.
10 dakika sonra kapı tıkladı. İçeri girdi Meyra. Beyaz ayakkabıları lacivert kotu ve beyaz tişörtüyle muhteşemdi. Ancak saçlarını toplamıştı. Sinir oluyordu Yiğit saçlarını toplamasına.
Biraz kışkırtarak söylendi. “Kotla tişörtle saçlarda toplanınca oğlan çocukları gibi oluyorsun Doğan”. Daha Bismillah demeden bu karşı atak şaşırttı Meyra’yı.
“Hayırdır dedi Barut beni cinsiyetimi değerlendirmek için mi çağırdın?”
“Hayır sana vermem gereken iki şey için buradasın”.
“Send
