Üçüncü yılına doktoranın makalelerin yanı sıra 4. kitabını yayınlamaya hazırlanıyordu. Zaman zaman başka ülke seminerlerine davet edilse de en fazla iki gün kalıp yeniden yuvasına bu küçük eve dönüyordu Meyra. Londra’nın kışları soğuktu evet ama Yiğit’ siz daha çok üşüyordu. Bazı geceler resmiyle uyuyakalıyordu. Ev içinde ip askılı tişört giymeye devam ediyordu inatla. Bazen ağlarken sızıp kalıyordu bazen kabuslarla uyanıyordu ve bundan kimsenin haberi olmuyordu. Limon Ağacı olsa uzun uzun anlatırdı ama o da yoktu ki. Haberi yoktu ki o ağladığında kocasının bilgisayar ekranından gözyaşlarını sildiğini, ip askılı tişört giydiğinde sinirlendiğini bilmiyordu. Bazı geceler Kazaziye halhalı ile odada dolanıyor bazen okula giderken de takıyordu. En çok Lotus yüzüğünü öperken canı yanıyordu Yiği