“Anne gel böyle otur” dedi Yiğit Sema’ya yemek masasında yanını göstererek. Cümle masadaki insanların Kimya, Hakan, Eylül, Furkan, Esma, Kerim, Sultan ve çocukların içinde o kadar doğal söylenmişti ki Yiğit tarafından. Sanki yıllardır Sema’ ye anne dermiş gibi. Hakan ve Kerim birbirlerine bakıp sonra Yiğit’e başlarını çevirince sordu Yiğit. “Ne?” “Yok bir şey” dedi Kerim “Hadi başlayalım”. Furkan atıldı “Nasıl yok bir şey adam anneme el koymuş”. Bir kahkaha tufanı koptu. Devam etti “Önce kardeşim şimdi annem sırada kim var Barut?” Eylül girdi lafa “Sende onun kardeşini aldın”. “Aynı şey mi?” “Nesi farklı kocacığım?” “Hayatımdaki bütün kadınlar Yiğit Barut hastalığına tutulmuş arkadaş” dedi kendi kendine. “Karım, Kardeşim annem adama laf söyletmiyorlar”. Kerim söylendi “Ben birde