ALPER Güneşin ilk ışıkları pencereden süzülüp odayı yavaşça aydınlatırken, Sidra’nın saçları yastığın üzerine dağılmış, yüzünde huzur dolu bir ifade ile yanımda uyuyordu. Bir süre masum yüzüne, duru güzelliğine baktım. Sabahın en sessiz anlarında onun huzurla uyuyuşunu izlemek bile içimi mutlulukla dolduruyordu. Karıma olan aşkımı, sevgimi kelimelerle anlatmak imkânsızdı; sadece onun yanında olmak, onun nefes alışlarını dinlemek bile benim için yeterliydi. Sidra benim her şeyimdi. Geleceğimdi. Uyandırmaya kıyamıyordum, ama önümüzde onunla paylaşmak istediğim koskoca bir gün vardı. Bu yüzden gözlerini aralaması için yavaşça yanına sokuldum, eğilip hafifçe dudaklarından öptüm. Sidra, uykusundan uyanırken ince bir gülümseme belirdi yüzünde. Birkaç saniye sonra göz kapakları ağır ağır aralan