Beyza Karayel İçimdeki yangınları dindirmek istiyordum ve herkes bunun en iyi yolunun bir psikolog olduğunu söylemişti. Daha önce Arzu diye bir kadındı psikoloğum ama gelişme kat edememiştik. Şimdi ise Serkan bana yakın arkadaşlarından biri olan erkek bir psikolog ayarlamıştı. Şimdi ise onun tam karşısındaydım. Sert ve ürkütücü gözüküyordu. Bakalım bir şeyler başarabilecek miydik? En azından içimi dökmüş olacaktım... Göğsümden kopup giden şeylerin varlığı, yerli yerindeydi belki ama kendisi yoktu. Zaten çoğu şey beni bırakır, benden kaçar ve benden nefret ederdi. Ben, kendimden nefret etmiyordum belki ama içimdekilerden nefret ediyordum. İçimde yaşayanlardan, bir türlü söküp atamadıklarımdan ve daha kontrolünü bile elimde tutamadığım beynimden. Hepsinden nefret ediyordum. Bu yüzden bura