Serkan Karayel/ 16 Mayıs Cumartesi 2019
Dudaklarda ninni gibidir bazen kelimeler, insanı rahatlatır içini huzurla doldurur . Ancak bazen de sivri bıçaklardan hiçbir farkı yoktur.
“Baban bugün biraz huzursuzdu. (Tvoy otets segodnya byl nemnogo obespokoyen.)” sağ kolum Andrei’nin söyledikleri içimi sıkmış beni de huzursuz etmişti.
“Bu aralar fazla yoruluyor. Ona dikkat et. (On ochen’ ustayet za eti dni. Bud’te ostorozhny s nim.)”
İçim huzursuz, kalbim ise benden bağımsızdı. Durmadan sıkışıyor kendimi kötü hissetmeme neden oluyordu. Sıçtığımın işleri o kadar yoğunlaşmıştı ki kafayı toplamakta zorluk çekiyordum. Türkiye’ye 4 aylık gelmiştim. Buradaki ve Gürcistan’da ki kaça silah işlerini halletmeye çalışıyor, bağlantılarımı, sözleşmeleri güçlendirmeye çalışıyordum.
“Ederim, merak etme.
