AKASYA “Geldiler,” dedim heyecanla. Fıstık kamyonun arkasından indiği gibi üstüme atladı. Beni yere devirmesini, suratımı salyalarıyla boydan boya yıkamasını hiç umursamadım. Birkaç gün içinde ikisini de o kadar çok özlemiştim ki ne yaparsa yapsınlar kızmazdım. İçim kıpır kıpırdı. Toprak Zeytin’in indirilmesine yardım ederken homurdanıyordu. Hem odundu hem hayvan sevgisinden pek nasibini almamıştı. Zaten Zeytin de huysuzluk ederek onu sevmediğini beyan etmişti. Fıstığı üstümden alıp ayağa kalktım. İki adam beş dakikadır bir ineği indirememişti. Bir de erkeğiz, güçlüyüz diye övünürlerdi. Kamyonun kasasına yaklaşıp kendimi gösterdim. Ve elimi uzatıp Zeytin’e seslendim. “Zeytin, gel kızım, hadi!” Zeytin kendini çekiştirenlere direnirken benim sesimi duymasıyla direnmeyi bıraktı ve kasa