Bazı anlar durup düşünülmesi gereken anların başında gelir. Ne yaşadım ya da ne yaşıyorum dersin nefes nefese kalırken. Lila, bir evin önündeydi. Nerede olduğunu bilmiyordu. Bu evi daha önce hiç görmemişti. Sanki televizyon izler gibi kendini izliyordu. Bir kapıdan çıkıyordu. Sıra sıra siyah araçlar önünden geçip gidiyordu. O araçlarda ne varsa peşinden koşuyor ama tünel gibi bir yere giren arabalar büyük bir gürültü ile patlıyordu. Geri savrulduğunu görüyordu. Yerde kıvranırken arabalardan yükselen siyah dumanlar göğü kaplarken yağmur yağmaya başlıyordu ama su damlaları berrak değildi. Yerde acıyan kulaklarını ve bedeni yüzünden kıvranan halinin üzerine resmen kan yağıyordu. Ellerine bedenine giydiği beyaz elbisenin her köşesine damla damla kan düşüyor resmen yıkıyordu. Geri geri sü