Ertesi gün olduğunda Vega elinde küçük, siyah bir kutuyla Aksel'in verdiği adresin önündeydi. Buraya nasıl geldiği hakkında en ufak bir fikri yoktu. Aksel ona hiçbir şey yapmayacağına dair yeminler etmiş, sözler vermişti. Vega'nın ise sözünü tutmaktan başka şansı kalmamıştı. Ona inanıyordu ya da inanmak zorundaydı. Elinden başka bir şey gelmiyordu çünkü karşısında bilmiş bilmiş ve net bir şekilde konuşmuştu. Ayrıca o sırada Korkut da yanlarındaydı, sözünü tutmayan biri gibi görünmek istemiyordu.
Vega bir süre içeri giremedi, iki katlı müstakil bir evin önündeydi. Kaldırımı ve evin bahçesini bölen kahverengi çitler vardı. Çitlerin ardı çimenlikti ve eve kadar uzanıyordu. Evin kapısına giden taş bir yol vardı. Camları uzun, beyaz ve yüksek girişi olan bir görünümü vardı. Vega bu evi nasıl d
