Bir elinde kahvesi bir elinde ilk satırından daha fazlasını okuyamadığı kitabıyla bağdaş kurduğu kanepede boş boş kitaba bakıyordu Haviye. Dün akşam katıldığı zoraki davet ve akabinde yaşanan adrenali yüksek dakikalardan sonra bugün kafa izni verdi kendine. Biraz insansız hava sahasına ihtiyacı vardı. Yardımcısına da izin verdi. Şimdi de asil yalnızlığının saçmalığıyla boğuşuyordu zira yalnız kalmak daha fazla düşünmesine sebep olmaktan fazlasını yapmıyordu. Pek de kâr etmiş değildi yani. Sabah basit bir kahvaltı arındırıcı bir duşun ardından boş kalabildiği her an yaptığı gibi kitabına sarılmıştı lakin bugün öyle bir gün değildi fiziksel olarak ne kadar müsaitse zihnen bir o kadar doluydu çünkü. Belki de bugün doğumgünü olduğu içindi bu içini bürüyen kasvet. Anne babası öldüğünden bu yan