Zamanın hesapsızca akıp gittiği bir dönemdi şimdi. İki genç de sürükleniyordu akıntıya karşı ikisi de istese dur diyebilirdi lakin kimsenin dur demeye niyeti yoktu işte. İkisi de kapıldıkları selin kendilerini götüreceği uçurumu merak ediyordu belki, belki de herkesin işine gelen buydu. Zamanın kendilerini yönlendirmesine izin vermek. Diğer türlüsü direnmek olurdu ki direnmek gitmek demekti birbirlerinden. Canlarının yanması pahasına rest çekiyorlardı şuan karşılıklı. Bir Zemheri öne geçiyordu bir Haviye. Anlamsızdı içinde bulundukları savaş ikisi de biliyordu ama bu savaş değil miydi şuan onları bir arada tutan. Bir arada kalmak için verdikleri mücadele ellerini yüzlerini kan revan içinde bırakıyordu belki ama bu bir zincirse her darbe zincirin bir halkasıydı. Şayet o darbeler alınmazsa