Haviye kendisine asılan heriften kurtulunca doğru odasına çıktı açıkçası akşamki yemeğe katılmayı düşünmüyordu toplantıya katılmış ve üzerine düşeni yapmıştı yarın ki toplantıyı da halledip sıyrılacaktı bu saçma süreçten. Üzerini değiştirip kendini balkonuna atmış bitki çayını içerek dinleniyordu bedeni yorgundu ama en çok ruhu yorgundu. Esat Zemheri Yiğiter dikiş tutmayan yaralarını bir bir kanatmış ruhuna amansız darbeler indirmişti gardına ağır darbeler alması güçten düşürüyordu onu, adamın zorbalığı dahası saçma hakimiyeti can kırığı gibi batıyordu ruhuna. Çözümü ise sadece uzak durmaya çalışarak bulmaya çalışıyordu kendince. Akşam için ise Daniel ve birkaç arkadaşıyla buluşarak kafa dağıtmayı düşünüyordu. O esnada içeriden telefonunun sesini duydu ama hiç kalkıp da bakası yoktu yeni