" Ilgaz hanım nişanlı olduğundan bahsetmemişti..." dedi Özgür hoca ve ben hala onları izliyordum. Rüzgar biran gözlerini devirdi ve yüzüğünü gösterdi.
" Buradan anlamanız gerekirdi, söylemesine gerek yoktu bence." dedi. Sinirlenmişe benziyordu ve elimi gösterdi.
" Olsaydı bilirdim. " dediğinde sersemledim. Evet parmağımda yüzük yoktu. Çünkü Rüzgar'la kavga edince öfkeyle çıkarmıştım ve sonra takmayı unutmuştum. Parmağımla oynama başladım ve Rüzgar aniden koluma girdi.
" Artık biliyorsunuz... " dedi ve çekiştirerek beni salona soktu.
" Burada ne işin var? " diye sordum merakla ve kolumdan çıkıp karşıma geçti.
" Rüzgar Sanlı soru sorar ama soru almaz kelebek..." diye fısıldadı. Yüzümü ekşittim.
" Ben gitsem iyi olacak..." dedim kırılmışlığımı belli ederek ve hiç kıpırdamadan kolumu tut
