KARA BENT ADALARI
ORTA ÇAĞ SONLARI
ACI HİSSEDEN YÜREKLER
Takibat Gecesi
Dark Weir Kalesi
Sabaha Doğru
Sessizliğin kapladığı koridor oldukça itici duruyordu. Karanlığın içerisinden süzülerek gelen cılız bir ışık birilerinin hâlâ ayakta olduğunu gösteriyordu. Derin düşüncelere dalan kişi Komutan Eric idi. Belli belirsiz çalan kapısının ardında birinin olduğuna emin olunca gelmesini emretti.
"Efendim, Vekil Hector sizinle görüşmek istiyor. Ne yapayım?"
Komutan Eric, Vekil Hector ile görüşmek için haber göndermişti. Komutan Davis'in vekili, cadı avının başladığı zamandan beri olağanüstü çaba sarf etmişti. Şimdi de kaybolan efendisinin bulunması için gayret ediyordu. Eric emir eri Lee'nin seslenişi ile kendisine geldi.
"Onu hemen toplantı odasına alın."
Komutan Eric toplantı odasına geçerken aklından cadılar tarafından alt edildiklerine dair düşünceler geçmekteydi.
"Efendim, emrettiğiniz gibi geldim."
Oturmasını söyleyen Eric merakla "Vekil Hector neler oldu dün gece? Komutan Davis'ten neden hâlâ bir haber yok?" diye sordu.
"Efendim, nöbetçi olan askerlerle konuştum. Komutan Davis'in bir şeyler bulmuş olabileceğini düşünüyorum. Emir erim Lucas ile karşılaşmış. Dediğine göre Komutan Davis oldukça heyecanlı bir şekilde atıyla bir yere gidecekmiş. Lucas ile karşılaşınca acilen askerlerin kuzeye yönlendirilmesini emretmiş. Lucas da Komutan Davis yalnız gitmesin diye yanına iki asker vermiş. Geceden beri Komutan Davis'ten haber alamıyoruz. Kuzeyde ve adanın içlerinde izine rastlayamadık."
"Hector, umarım durumun ciddiyetinin farkındasınızdır. Söz konusu olan kişi sıradan birisi değil. Komutan Davis en değerli iz sürücülerimizden birisi. Ona bir şey olmasının başımıza açabileceği sorunları bir düşün."
Sessizlik kısa bir süre havada asılı kaldı. Davis hem değerli bir komutan hem de inanılmaz bir dosttu. Onun yokluğunu şimdiden hissediyorlardı ve başına bir şey gelmesinden endişe ediyorlardı.
"Efendim, iz sürücü olan birinin kaybolması, üstelik o kişinin Komutan Davis olması çok korkunç. Bu durum takibata zarar verecektir." diyerek düşüncelerini dile getirdi Hector.
Takibatın geleceğini düşünemeyecek bir halde olan Eric "Davis benim en değerli dostlarımdan birisi. Sizin içinde öyle olduğunu umarım." dedi. Eğer bütün kontrol kendinde olsaydı askerlerin cadıları değil arkadaşını aramalarını sağlardı. Şu an dostundan daha önemli hiçbir şey yoktu kendisi için.
Vekil Hector üzüntüyle "Elbette öyle efendim. Davis en iyi dostlarımdan birisi." dedi. Sonra yaptığı hatanın farkına varıp "Üzgünüm efendim. Sizin önünüzde ona adıyla hitap etmemeliydim." dedi endişeyle.
Önemli bir sorun olmadığına dair güvence veren Eric kaşlarını çattı. "Hector şimdi protokolün sırası değil. Unvanlarımızın bir önemi olamaz böyle bir zamanda. Beni iyi dinle. Onun bulunması cadı takibatından bile önemli. Şu an ondan daha önemli hiçbir şey yok ve olamaz da."
"Efendim..."
"İtiraz etmeden dinle. Onun bulunması önemli derken bunu sadece dostum olduğu için değil, aynı zamanda sahip olduğu bilgiler yüzünden söylüyorum. Onu derhal bulmalısınız. Bize cadılar hakkında önemli şeyler söyleyebilir. Her şeyden önemlisi başına kötü bir şey gelmiş olabilir. Hemen kuzeye gidin. Askerlerle onu bulmak için derhal yola koyulun. Fakat adayı asla savunmasız bırakmayın."
Eric'in emirlerine itaat eden Vekil Hector başını eğerek "Emredersiniz efendim." dedi.
"Çıkabilirsiniz."
"Efendim şey..." diyerek duraksayan Hector gitmeden önce bir kez daha Komutan Eric'e döndü.
"Bir şey mi vardı vekil?" diye soran Eric merakla bir kaşını kaldırdı.
Hector aklını kurcalayan bir konuya açıklık getirmek isteyerek "Efendim böyle bir soru sormak ne kadar doğru bilemiyorum. Özellikle Komutan Davis'in kaybolmasından sonra." dedi.
Meraklanan Eric "Sizi dinliyorum, çekinmeyin." dedi.
Biraz çekinerek biraz da ne yapacağını bilemeyerek "Eğer aramalar sırasında cadıları yakalarsak ne yapalım, efendim? Öldürelim mi?" diye sordu.
Genç komutan bir an bile düşünmeden "Asla." dedi. "Sakın onları öldürmeyin."
Aldığı emir karşısında bir korkusunu dile getiren Hector "Peki onlar yüzünden Komutan Davis'e bir şey olduysa..." deyiverdi. "O zaman askerler öfkelerini cadılardan çıkarmak isteyecektir."
Kesin bir kararlılıkla "Öyle bir şey olmayacak Vekil Hector. Onları öldürmeyeceksiniz. Sağ yakalanmaları çok mühim. Bu çok hassas bir konu. Sakın onlara dokunmayın. Hem askerlerin güvenliği için hem de..." deyip duraksadı Eric. Astı olan birine daha fazla şey açıklamanın yeri ve zamanı olmadığına kanaat getirerek dilinin ucuna kadar gelen sözleri söylemekten vazgeçti. "Neyse artık gitseniz iyi olur Vekil Hector. Çıkabilirsiniz."
Vekil Hector odadan çıkıp hızla kaleden ayrıldı. Komutan Davis'i bulmak için acele etmesi gerektiğini biliyordu. Başına bir şey gelmesinden endişe etti.