Planlar Değişti

1695 Words
-Baban, Mert Soydan diye birini tanıyor mu? İş dünyasında olduğuna göre biliyor olabilirdi. Çantasına koyduğu kartı da çıkarıp masanın üstüne koydu. Serkan duyduğu isime sinirle güldü. İş dünyasının soğuk adamı. Babasının da iş yaptığı biri olduğu için tanımaması mümkün değildi. Önüne koyulan karta baktığında rakip büyük olsa da daha hiçbir şey bitmemişti. Cemre'yi ona bırakmayı asla düşünmüyordu. -Tanıyor hatta bende tanıyorum. Cevabı hepsini daha da heyecanlandırdı. Okan "Eee nasıl biri?" dedi. Cemre kartı uzattığında tanımasını beklemesini şimdi anlıyordu. Demek baya bilinen bir yerde çalıyordu. Demet de kartı eline alıp baktı. Biraz araştırma yapmak için telefonunu çıkardı. Gerçek olmasa da enişteyi merak etmişti. -Burnu düşse yerden almayacak bir tip. Kimseyle bire bir konuşmuyor. Babam şirketi ile anlaşma yapana kadar çok uğraştırdığı için biliyorum. En son Harun Bey araya girince beyefendi ile görüşebilmişti. Bir de şirket dışında hiçbir yerde bulunmuyor. Adamdan randevu almak bile işkence. Serkan babasının çektiklerini bile hatırladıkça Mert'e karşı öfkeliydi. Şimdi sevdiği kızla kağıt üstünde olsa da evli olduğunu öğrenmişti. Öfkesi daha fazlaydı. Cemre duyduklarına çokta şaşırmadı. İnsanlar arasında ciddi bir mesafe koyduğu çok belliydi. Duydukları arasında bir şeye takıldığı için "Harun Bey kim?" dedi. Demet ve Okan arkadaşlarının onca şey içinde sorduğu soruya şaşırdılar. Adam baya sıkıntılı gibiydi. Bir de anlaşmalı olsa da evlenmişti. Demet İnternette yazdığı isimle çıkan fotoğrafları sevgilisine gösterdi. Birkaç yapılan röportaj ve davette yakalanan fotoğraflar vardı. Hepsinde de Mert, sert ve soğuk ifadesi ile duruyordu. Okan gördüğü fotoğraftan sonra sevgilisine yaklaştı. "Adam dediği gibi baya soğuk biri anlaşılan. Bakışlara baksana." Demet de aynı şeyi düşünüyordu. Siyah gözler dipsiz bir kuyu gibiydi. Adam yakışıklı olsa da yüzünde ki soğuk ifade fazla ürperticiydi. Arkadaşının böyle biri ile nasıl anlaştığını anlamıyordu. Cemre aksine neşe dolu ve güler yüzlüydü. Yani kazadan önce öyleydi. Serkan sevdiği kıza yaklaşıp "Dediklerimi duymadın sanırım. Bu adam problemli. Seni üzmesini istemiyorum." dedi. Farkında olmadan fazla tepki veriyordu, ama artık kendini tutmak istemiyordu. Duygularını yeterince saklamıştı. -Az önce size başından geçenleri anlattım. Onun hayatı da kolay olmadı. Tanısanız fikriniz değişir. Sevdiği kızın başka bir erkeği savunması ağır gelmişti. Cemre ise daha dün yine kavga ettiğini hatırladı. Dedikleri bu durumda fazla komik oluyordu. Yine de ne olursa olsun Mert'in bir sebebi olduğuna inanıyordu. Yakın zamanda başından geçenlerden kendi nasıl etkilediğini ortadaydı. Serkan sinirle "Asıl patron Harun Bey, ama adam altı senedir her şeyini bu adama bırakmış. Çoğu zaman yurt dışında oluyor." dedi. Babasından tam sebebini öğrenemese de Harun Bey için çok değerli biri olduğunu duymuştu. Cemre parçaları birleştirmeye başladı. Nikah tarihi almaya gittiği gün 'baba' diye konuştuğu adam olabilir miydi? Tabi yine aklında bir sürü soru oluşmuştu. Cevaplarını alacağı kişiyle de konuşmuyordu. Çiçeği hatırlayınca acaba barışmak mi istiyor diye düşündü. Aklı iyice karışmıştı. Masanın üstünde duran kartta yazan telefon numarası gözüne takıldı. Aslında yıllar önce amcası vermişti, ama yine de yabancıydı. Gerek olmadıkça görüşmeyelim sözlerini hatırlayınca kartı alıp çantasına koydu. Serkan her hareketini dikkatle izliyordu. Yalnız kalıp konuşmak için arkadaşlarına baktı. Okan isteğini anlayınca sevgilisinin elini tuttu. -Bizim uğramamız gereken bir yer var. Önden gidelim. Demet ne olduğunu anlayamadan sevgilisi kaldırdı. Koluna girip çekince mecburen ayak uydurdu. Cemre birden giden arkadaşlarının ne yapmaya çalıştıklarını anlamıştı. Gözleri Serkan'ı bulunca "Benimle konuşmak istiyorsun anlaşılan." dedi. Laf kalabalığı yapamayacak kadar düşünceleri dağınıktı. Ne kadar açık olursa bir an önce çözüleceğine inanıyordu. Serkan bu adımla sandalyesini biraz daha Cemre'ye yaklaştırdı. İkiliyi uzaktan izleyen Umut durumdan pek hoşnut olmadığı için fotoğraf çekti. Ateş'e yolladıktan sonra izlemeye devam etti. Yengeye bu kadar yaklaşan adam hakkında hemen bilgi bulsa iyi olurdu. -Yaşadıkların hiç kolay şeyler değil. Bir anda hayatın alt üst oldu. Bir kazanın içinden sağ çıksan da aileni kaybettin. Duydukları gözlerinin dolmasına sebep olunca Serkan telaşla akan göz yaşlarını sildi. Kendine kızarken "Özür dilerim, seni üzmek istemedim." dedi. Umut yengeye dokunup duran adamı gördükçe yerinde zor duruyordu. Yakında oturan birkaç öğrenciye yaklaşıp araştırmaya başladı. -Beni üzmek istemediğini biliyorum. Cemre geri çekilip göz yaşlarını sildi. Güçsüz olmayacağım dese de ailesi aklına gelince dayanamıyordu. Serkan geri çekiliş ile kırılsa da pes etmeyecekti. Bunca şeyin içinde onu yalnız bırakmaya niyeti yoktu. Masanın üstünde duran elini tuttuğunda çekmeye çalışsa da "Lütfen." diyerek durdurdu. Gözler buluştuğunda "Sana ne kadar değer verdiğimi biliyorsun. Senin için her şeyi yaparım."dedi. Cemre konuşmanın nereye varacağını anlayınca açık konuşma cesaretini kaybetmişti. Aklı yorgundu ve bunları düşünmeyecek kadar karışıktı. Elini daha fazla tutmasına izin vermemek için çekti. -Derse gitsek iyi olur.... Serkan bir şey diyemeden sevdiği kız kalktı. Eli boş kalırken yumruğunu sıkıp sakinleşmeye çalıştı. Kalktığında sessizce eşlik ederken neler yapacağını planladı. """"""" Ateş ve Koray abilerini ofisine getirmiş ve karşısında bekliyorlardı. Her hangi bir istediği yoksa çıkacaklardı. Ateş mesaj sesiyle abisini kontrol etti. Bilgisayar ile uğraştığını görünce çıkarıp hızla açtı. Gördüğü fotoğraf ile "Lannn...!" dediği anda Mert ile göz göze geldi. Hızla telefonu cebine atsa da görüntü hala gözlerinin önündeydi. Yengenin yanında ki adam kimdi? Nereden çıkmıştı? Koray mesajı görmese de Umut'tan olduğunu anladı. Bir durum olduğu belliydi. Abileri ikisine baktığı için "Bir isteğin var mı?" diyerek araya girdi. Mert, Ateş'i izlerken "Yok."dedi ve işine döndü. Adamları gitmesi gerekse de evde yarım kalan konu konuşulmadan çıkmak istemiyorlardı. -Umut'u arayayım mı abi? Yengenin işini sorarız. Ateş, bir şeyin uzun uzun konuşulmasını sevmediğini bilse de hatırlatma işine aynen devam etmeliydi. Hele gördüğü fotoğraftan sonra hiç duramazdı. Mert kafasını kaldırıp ikisine baktı. Adamlarına bu gün ne oluyor anlamıyordu. Sabahtan beri her fırsatta neden aynı konuyu açıyorlardı? -Bir sıkıntı olursa kendi arar. Hem ben size Cemre diyeceksiniz dedim. Evlendiğimi kimse bilmeyecek. -Ama abi.. -Koray çıkın! Resmen kovulunca odayı terk etmek zorunda kaldılar. Mert biriken dosyaları önüne çektiğinde okumak istese de dikkatini veremiyordu. Adamları sayesinden Cemre'yi düşünüyordu. Numarasını bırakmıştı. Arayıp rahatsız etmeye gerek yoktu. Koray'ın dediklerini hatırlayınca sıkıntıyla dosyayı çarpıp arkasına yaslandı. Bu işin bu kadar zor olacağını hiç düşünmemişti. Hayatına aynen devam etsin demişti, ama amcasına verdiği bir söz vardı. Daha önce nasılsa aynı olur dese de bu sefer geçirdiği kazanın etkisi aklına takılıyordu. Sinirle eline telefonu aldığında beş yıl önce kaydettiği telefon numarasını buldu. Aynı numarayı kullandığını düşünse de arama tuşuna basmak kolay değildi. Telefonu bırakacağı anda çalması ile toparlandı. Bir an onun aradığını sanmıştı, ama ekranda 'Ömer' yazıyordu. Aklındakileri atıp açtı. -Efendim.. -Damat bey nasılsınız? Resmen herkes evliliğini ve Cemre'yi hatırlatmak için anlaşmış gibiydi. Böyle oldukça da devam edemiyordu. Bir yerde bir şey unutmuş gibi hissediyordu. -İyiyim. Ömer kısa cevaba sinir olup "Kuzenimi ver onunla konuşacağım." dedi. Hızla ayağa kalktığında bir şey bulmaya çalıştı. İlk aklına gelen ile de "Okulda.." dedi. Pencereye yaklaşıp biraz açtı. Yüzüne çarpan havayı içine çekti. Kardeşinin sorgulamamasını umut edip bekledi. -Sen ne yapıyorsun karını mı bekliyorsun? Ömer takılmak için konuşsa da Mert'in ağzından bir şey almak kolay olmadığını biliyordu. -İşimin başındayım. -Tabi karını beklerken zaman hızlı geçer haklısın. Mert gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. İki kelimeden biri karın olmak zorunda mıydı? Anlaşılan bu iş bitene kadar bu konuşmaları çok duyacaktı. -Oğlum kardeşini rahat bırak. Osman babasının sesini duyunca konuyu değiştirmek için "Selam söyle." dedi. -Onlarında sana selamları var. Kardeşim ben aslında sana Cemre'yi sormak için aradım. Her şey hızlı gelişti. Dönünce nasıldı? İyi görünmeye çalışsa da ilk okul günü etkilemiş olabilir. Sabah iyi miydi? Dün yine kavga ile sonuçlanan konuşmalarını hatırladı. Kız kaza geçirmiş üstüne hiç düşünmeden diploması için imza atmıştı. Kendi teşekkür için görse de onun için kolay olmamalıydı. Ömer sessizlik oluşunca daha rahat konuşmak için bahçeye çıktı. Babası duyarsa üzülürdü. Etrafı kontrol ettikten sonra "Mert bir sıkıntı yok değil mi?"dedi. -Yok, her şey yolunda. Daha fazla soru sormasın diye de "Ömer ben seni sonra arayayım." dedi. İşi olduğunu belirtip kapattı. Anlaşılan bu böyle olmayacaktı. Cemre için birini ayarlayıp tüm ihtiyacını gidermesini ve yanında olmasını sağlamalıydı. Bulduğu çözüm ile biraz olsun rahatlamıştı. Aklına gelen kişiyle işine dönüp devam etmeye çalıştı. """"""" Ateş kendilerine ait olan odaya geçince telefonu çıkarıp fotoğrafı açtı. Sinirle Koray'a uzattı. -Bu ne böyle? -Umut attı ve bende bilmiyorum. Yengenin hayatında biri olabilir mi? Koray bilmiyorum diyemeden bir fotoğraf daha geldi. Adam yengenin göz yaşını siliyordu. Ateş de yaklaşıp baktığından telefonu alıp Umut'u aradı. Açıldığı gibi de "Neler oluyor orada?" dedi. Umut ikili konuşup bölümüne gidene kadar takip etmişti. Rektörlüğe geçerken de ikinci fotoğrafı atmıştı. Ne olursa olsun yengesine sırnaşan adamı sevmemişti. Küçük bir araştırma sonucunda da kim olduğunu öğrenmişti. -Abi burası çok karışık. Yengenin en yakın arkadaşı diye biliniyor. Ateş sinirle "Bu nasıl arkadaş? Bildiğin yengeye yürüyor. Kim bu adam bul bana." dedi. -Buldum ve baya şaşırtıcı oldu. Koray hiçbir şey duyamadığı için telefonu çekip sesi dışarı verdi. "Umut anlat şimdi." -Abi adam Vural Dilmen'in oğlu. Gerisini siz anlayın. Ateş ve Koray birbirlerine baktılar. İş yaptıkları adamın oğlu çıkması hiç iyi olmamıştı. Yenge ile yakın arkadaştı. Belki de daha fazlaydı. Durumu bilmemesi imkansız gibiydi. Bu hiç iyi olmamıştı. -Oğlu veterinerlik mi okuyormuş? -Evet abi. -Neyse sen işine bak ve eve varana kadar yanından ayrılma. -Tamamdır. Koray telefonu kapattığında "Şimdi ne yapıyoruz?" dedi. Ateş odanın içinde dolaşırken böyle olmayacağına anlamıştı. Koray'ın elinde ki telefonu alıp her şeyi çözecek kişiyi aradı. -Efendim. Koray duyduğu sesle Harun Bey'i aradığını anlayınca "Nasılsınız?" dedi. Yıllardır babaları gibi olduğu gençleri artık tanıyordu. "Ben iyiyim de sizin bir sıkıntınız var gibi." -Ne zaman geliyorsunuz? Size ihtiyacımız var. Harun hazırlanan valizlerine bakarken "Yarın yola çıkıyorum. Sadece Koray beni almaya gelsin. Sen abinin yanında kal. Bu arada ikisinin durumu ne?" dedi. Sonunda rahat bir nefes almışlardı. Ateş "Ayrı evde kalıyorlar. Biz bir şeyler yapsak da biraz ortalık karıştı." dedi. Harun duyduklarına yine sinir oldu. Adam mutlu olsun diye uğraştıkça kendine işkence etmeyi seviyordu. Kızla ayrı yaşamakta neydi. Hızlı evlilik sebebini ve geçici saçmalığını dinlemişti. Buna asla izin vermezdi. Kağıt üstünde evlilik olayını geçecekti. -Siz beni bekleyin. Ateş tam konuşacağı anda kapı açıldı ve Mert içeri girdi. İkisi öylece kalırken "Kiminle konuşuyorsunuz?" dedi. Harun duyduğu sesle "Söyleyin o abinize gelince görüşeceğiz."dedi ve kapattı. Mert telefonu almak için uzansa da çoktan kapanmıştı. Osman babasından sonra hayatında ikinci babalık yapan adamın kızgın olması canını sıkıyordu. Evlilik olayını anlattığı günden beri tavırlıydı. Telefonu uzatıp "Ne konuştunuz?" dedi. -Yarın yola çıkıyormuş. Aylardır görmediği için güzel haber olsa da asıl gelme sebebini biliyordu. "Uçak saatini öğrenin, karşılamaya gidelim." Odadan çıkmak için döndüğünde Koray, Harun Bey'in isteğini iletmek zorunda kaldı. -Sadece benim olmamı istedi. Mert adamlarına döndüğünde babasının baya sinirli olduğunu anladı. Sessiz onaylayıştan sonra devam edip odadan çıktı. Ateş ve Koray ikisi arasında ilk defa bu kadar gerginliğe şahit oluyorlardı. Harun Bey'in bir şey düşündüğü çok belliydi. Merak etseler de şimdilik bekleyeceklerdi.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD