Nefes almak ister insan. Şöyle derin derin ciğerlerini oksijenle doldurup rahatlamak ama Gül haftadır ne soluk alabiliyordu ne de rahatlıyordu. Sanki aldığı her nefes kezzap gibi yakıyordu boğazlarını. Yattığı hastane yatağı cehennem kuyuları gibiydi. İlaç ve oksijen tedavisi sürse de o sadece bir an önce kalkıp kızını aramak istiyordu. Sahi kaç saat olmuştu evladından uzakta geçirdiği. Son bilinen uzaktan bir çocuğun korkudan yüzünü gizleyen adamın kucağında siyah plakasız cipe bindirildiği ve sonrasında gaza basıp gittikleriydi. Gül gözlerini her açtığında akan yaşlara engel olamıyor, bozulan psikolojisi ve yerle bir olan morali iyileşmesine engel oluyordu. Zatürreye çevirdi soğuk algınlığı ve ciğerleri her defasında öksürüğü yüzünden ağzına geliyordu. Rasim ve Çetin her gün yanına