Üç haftadır ülkesinden ailesinden ve sevdiği kadından uzaktı. Nasıl olduğunu bilmiyordu ve bu onu yattığı yatakta delirtiyordu. Gözleri tavan ve cam arasında bir kez daha gidip geldi. Güneş doğmuş yeni bir güne merhaba demişti ama artık dışarıya adım atması gerektiğini biliyordu. Kıpırdadı. Yaraları yüzünü buruşturmasına neden olurken en kötü halini anımsadı. Kurulan tuzağı ve patlayan arabayı. Kurtulması şansken onu kurtaran birkaç köylünün demesine göre yaşaması mucizeydi. Sırtı ve bacakları kötü yanmıştı. Günlerce acıdan inlediğini kendi de hatırlıyordu. Fiziki acı onun için dayanılabilir olsa da her gece rüyasında mütemadiyen ağlayan ela gözlü kadının göz yaşı ruhunu daha da acıtmıştı. Son bir kaç gündür Gül ona artık isyan eder gibi bakıyor kırgınlıkla dolu cümleler sıralıyordu. "