Tolga bir haftadır Işık'ı görmediği için oldukça gergindi. adeta onunla tanışmadan önceki haline dönmüştü. Çalışanları patronlarının bu ani dalgalı değişimi karşısında ne yapacaklarını şaşırmış nasıl konuşacaklarını bilmiyorlardı. Sadece sekreteri Melike onunla konuşabiliyor ve anlayabiliyordu. Ağzı sıkı olduğunu bilen patronu da onunla konuşabiliyordu. Tolga yine sabah erkenden fırtına gibi ofisine geldi. Odasına giderken sade Türk kahvesini istedi. Melike hiç vakit kaybetmeden patronunun kahvesini yaptı. Kahveyi her zaman kendi yapıyordu çünkü Tolga asla başkasının kahvesini içmiyordu eğer başkası yaparsa hemen anlıyordu. Elinde kahve ve not defteriyle kapıyı çaldı. Gir sesini duyunca yüzüne gülümsemesini yerleştirip içeri girdi. Şakıyan sesiyle Tolga'nın masasına yaklaştı "Günaydın