AYVAZ “Efendim lan sabah sabah!” “Abi saat iki oldu yalnız.” Telefonu kulağımdan çekip gözlerimi zorlukla araladım ve saate baktım. Harbiden de saat iki olmuştu. Bana sanki daha yarım saat önce yatmışım gibi geliyordu. “Ne oldu?” “Dün gece dediğin adamı çocuklara hangara almış abi,” demesiyle yataktan doğruldum. Ne güzel! Yeni güne gözlerimi taze bir ölüm haberiyle açmıştım. Yani ben hangara gider gitmez ölü olacaktı. “Tamam göz açtırmasınlar. Etrafta kuş uçurmasınlar. Ben bir iki saate gelirim.” “Tamam abi.” Telefonu kapattım. Gidip kısa bir duş aldıktan sonra kahvaltı etmek için dışarıya çıktım. Her zaman kahvaltımı ettiğim küçük kafenin yolunu tuttum. Hem eve yakındı, hem de Nermin abla ev işi poğaça börekler yapardı. Diğer pastane ürünleri gibi çok yağlı olmaz, midemi de rahatsız