Kahvaltı masasına oturduğumuzda, Meltem mutfaktan çıkıp bize katıldığında hâlâ biraz gergin görünüyordu ama bu sabahın erken saatlerindeki hırçınlığı yerini daha sakin bir ifadeye bırakmıştı. Mutfağın geniş camından içeri dolan sabah güneşi, odaya huzurlu bir ışık yaymıştı. Meltem sofrayı özenle kurmuş, tam bir serpme kahvaltı masası hazırlamıştı. Gözlerim masaya kayarken içimde bir huzur hissettim. Meltem de sofraya oturdu ama gözleri hâlâ Pars’a arada bir şüpheyle bakıyordu. Ben durumu hafifletmek için gülümsedim. "Tamam, Meltem. Rahatla biraz. Her şey yolunda, tamam mı?" dedim, elimi omzuna koyarak. Kahvaltının sonlarına doğru, Pars telefonunu çıkardı ve bir mesaj okudu. Hafif bir gülümseme belirdi yüzünde. “Asistanım birazdan burada olacak, bana birkaç şey getirecek,” dedi, bana döne