Pars’tan Odaya bir kez daha göz attım, Mine yatakta mışıl mışıl uyuyordu. Yanakları hafifçe şişmiş, dudakları minicik aralanmıştı. O kadar derin uyuyordu ki bir an için içimde onu uyandırmak için sarsmak geçti ama tabii ki yapmadım. Doktorun sözleri kulağımda çınlıyordu: "Sadece çok yorulmuş. Biraz uyumasına izin verin." O sırada Meltem yanımdaki sandalyeye yığıldı, rahat bir pozisyon bulmaya çalışırken koltuğa iyice yayıldı. "Valla Pars, Mine tam anlamıyla fosur fosur uyuyor. Ben bu kadar derin uyuyan birini hiç görmedim." Duygu bir yandan gülerek, "Meltem, biraz daha sesli konuşursan sayende uyanacak!" dedi. Meltem aldırış etmeden, "Boş versene, kadın bizim aklımızı çıkardı kaç gündür!” dedi. Sonra eliyle beni göstererek “Yahu ben bu adama laf ediyordum. Meğersem bizim kız manyakmış