XXVII. BÖLÜM

1185 Words

Salonda Duygu ve Meltem’in gidişinin ardından kasvetli birsessizlik çökmüştü. Artık baş başa kalmıştık; ben ve Pars. İkimiz de kendi düşüncelerimize gömülmüş, bu sessizliği ilk kim nasıl bozulacak diye bekliyorduk. Kalbim göğüs kafesimde koca bir taş gibi ağırlaşıyordu. Bu konuşmanın kaçınılmaz olduğunu biliyordum, ama yine de dilime gelen kelimeleri anlamlı bir bütün haline getiremiyordum. Pars’ın yüzündeki o kırgın ve yorgun ifadeyi görmek beni derinden sarsıyordu. Sonunda derin bir nefes aldım. Artık daha fazla kaçamazdım. Pars’a geçmişimi anlatmalıydım. Hayatım boyunca kimseyle tam anlamıyla paylaşmadığım karanlık köşelerimi ona açmak zorundaydım. Sadece güvenini kazanmak için değil, aynı zamanda kendi içimdeki yaraları da sarmak için. “Pars,” dedim, sesim titreyerek. “Sana anlatm

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD