Kızım

1092 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...🍭🍭 UFUK' DAN Annem ve Eylem mutfak da öğlen yemeğini hazırlarken ben bizimkilerle oturmuş konuşuyordum. Daha çok Doruk efendiye yönelmiştim. Eylem' i kızdırmak için bu çocuğa sarsam da iyi biriydi. Güvenilirdi, emanetine gözü gibi bakıyordu. -Ağabey. -Söyle Doğan. -Telefonuna sürekli mesaj geliyor, bak bir. Belki önemlidir. -Tamam koçum. Ayaklanıp kapının önüne gittim. Şarjım yoktu bu yüzden kapı ağzındaki prize takmıştım. Telefonu elime alıp baktığım da mesajları Ahu' dan geldiğini fark ettim. Heyecanla hepsini okudum. Son mesajı okumamla derin bir nefes alıp kahkaha attım. Ulan olur, demişti. Bizden olur demişti. Anneannesine de anlatmıştı. Heyecandan delirecektim.... Kıza cevap vermediğimi fark edince hemen mesaj attım. {Hem de çok güzel olur.} {Aklındaki bütün soru işaretlerini gidereceğim. Bana güven. } Telefonu cebime koyup salondan çıktım. Odama geçerken Eylem' e yakalanmıştım. -Ooo, Mecnun bey yüzünüzde güller açıyor. Neye borçluyuz bu neşenizi? -Yengene. -Oha... Doğru mu anladım? Kız cevap mı verdi? Daha doğrusu olumlu bir cevap mı verdi? -Olur, dedi. Bizden olur dedi... Hadi git anneme müjdeli haberi ver. -Geçmiş olsun ağabeyciğim canım yengeme çok pis görümcecilik taslayacağım. -EYLEMMM. Bağırmamla koşarak salona gidip babamın arkasına geçmişti. -BABAAA, kurtar kızını. Bu oğlun olacak ayı müstakbel eşine görümcecilik taslamayayım diye beni çiğ çiğ yiyecek. -Eş mi? Ufuk ağabey evleniyor musun? -Sanane damat bozuntusu. -Yalnız ağabey annemden duyduğuma göre senin başında, senden beter iki kişi olacakmış. Sen Doruk 'u rahat bırak da derdine yan. -Dua et Eylem hanım bugün keyfim yerinde. Bulaşmayacağım kızım sana. -Oğlum ne oluyor? -Olan oldu. Oğlun birini seviyor baba. Kızın biri çaldı oğlunun kalbini. Yemekten sonra bizimkilerle vedalaşıp aşağıya inmiştim. Yanımda hiçbir şey getirmediğim için rahattım. Doruk beni alana bırakacaktı. Haftasonu trafik olduğu için bir buçuk saatte ancak gelmiştik alana. Doruk ile vedalaşıp işlemleri halledip uçağa bindim. 3 AY SONRA AHU' DAN -Yenge bence bu kadar yeter. Zaten iki kişi gelecekler. -Olsun. Sonuçta ilk defa geliyorlar. En iyi şekilde ağırlamamız gerekiyor. -Pes ediyorum yenge. Sen bilirsin. -Ben bilirim tabi. Son yaprağı da sarıp tencereye koydum. Yarın çok önemli misafirlerimiz vardı. Ufuk'un annesi ve kız kardeşi yarın öğlen bize oturmaya geleceklerdi. Çok heyecanlıydım. Ufuk ile üç aydır konuşuyorduk. Daha çok birbirimizi tanımaya çalışıyorduk. Üç ay boyunca Ufuk' u altı kere görmüştüm. Her ay iki kere gelmişti, iki hafta da bir olmak üzere. Bütün görüşmelerimizde yanımızda ya Buket ya da Seda olmuştu. İki defa da buluştuğumuzda Ufuk' un kız kardeşi de gelmişti. Çok tatlı bir kızdı. Ufuk'a pek benzetmemiştim ama dediğine göre kendisi annesine benziyordu. Kahverengi saçları ve kahverengi gözleri vardı. Çok güzel biriydi. Aynı yaştaydık. Eylem daha okurken evlenen kısımdandı. Tabi giderken yengeme haber veriyordum. Yengeme de anneannemle konuştuktan sonra söylemiştim. Buket ve yengem dışında kimse bilmiyordu şu anlık. Gerçi yarından itibaren amcam ya da muhteşem ikili öğrenecekti. Ufuk da benim gibi daha ilk günden ailesine söylemişti. Bunu duyduğum da çok sevinmiştim. Bu hareketi midemdeki kelebekleri uçurmaya yetmişti. Bir nevi niyetinin ciddi olduğunu söylemişti. Geçen üç ay da Ufuk hakkında birisi için sıradan ama benim için gayette özel şeyler öğrenmiştim. Sivaslıydı mesela. Kapuskayı sevmiyordu. Sütlaca bayılıyordu. Bunu duyduğumda çok mutlu olmuştum. Ben de sütlaç çok severdim. Sırf bu yüzden bile onunla bir ömür boyu sütlaç yerdim. İnşallah zamanla Kırmızı Oda' daki Sadık 'a benzemezdik. İyi ve güzel huyları dışında beni hayal kırıklığına uğratan bir nokta olmuştu. Namaz kılmıyordu... Bazen bu durumu konuşmak istesem de ters tepki vereceğinden ve rencide olabileceğini düşündüğümden konuşmuyordum. Ama emindim ki , zamanla buraya geldiğin de bizimkilerden görüp kılmak isteyecekti. Amcam ve muhteşem ikili hep cemaat halinde namazlarını kıldıkları için Ufuk da aralarına katılacaktı. Kafamdaki düşünceleri bir kenara atarak yengeme döndüm. Yarın beş çayı gibi olacağı için ona göre hazırlık yapıyorduk. Yengem sarmaları ocağa koyduktan sonra ayaklandık. Eylem ve annesi yarın amcamlara geleceklerdi. Bunu bizzat ben istemiştim. Evet annem vefat etmişti ama kapı gibi yengem vardı. Üzerimde emeği çoktu. Her anımda yanımda olduğu gibi şimdi de yanımda olmasını istemiştim. Mutfaktaki işimiz bitince evi dip köşe temizlemeye girişmiştik. İki saatin sonunda bütün işlerimiz bitmişti. Yengem duşa girerken ben de kahve yapmak için mutfağa geçtim. Kahveleri yapıp tepsiye koyarak salona geçtim. Yengem de gelmişti. Kahvelerimizi içtikten sonra akşam yemeğini hazırlamak için üst kata çıktım. Saat yediye geliyordu. Ağabeyim gelmeden bir şeyler hazırlasam iyi olacaktı. Öğlen iki de bürodaki işlerim bitince eve geçmiştim. Yarın zaten izinliydim. Yarın için atıştırmalıklar ve temizlik derken akşam yemeğini unutmuştum. Dolaptan tavuk çıkarırken kapı çalmıştı. Delikten baktığım da ağabeyimin geldiğini gördüm. Hemen kapıyı açtım. -Selamun aleyküm Ahu. -Ve aleyküm selam ağabeyciğim. Ağabeyim kabanını çıkarırken mutfağa geçtim. Pratik bir şeyler yapmalıydım. -Ahuu. -Efendim ağabey? -Ne yapıyorsun? -Yemekkk. -Boşver, uğraşma. Yengemi ara oda yapmasın sahile inelim. Hep beraber balık yeriz. Hazır mevsimi geçmemişken. Uzun zamandır yemiyoruz. -Sen üstünü değiştir ben arayayım, hatta alt kata ineyim. -Anahtarı da al. Duşa girerim. -Yok girme duşa. Hava soğuk, hasta olursun. Geldikten sonra girersin. -Afff, tamam. Gelince girerim. Hadi aşağıya in. Anahtarı ve telefonumu alıp hemen alt kata indim. Zile bastığımda yengem açmıştı. -Kuzum ne oldu? -Ağabeyim diyor ki yemek yapmasın. Sahil de balık yemeye gideriz dedi. -Amcan daha gelmedi ki. Ne yapsak bilemedim. -Sen amcama haber ver direkt oraya gitsin. Buket zaten yok. Ben de Barış ağabeyi ararım. Biz üçümüz de beraber gideriz. -Az bekle öyleyse amcanı arayayım. -Tamam, ben de oğlunu arayayım. İkimizde telefon da konuşmuştuk. Amcam da , Barış ağabey de tamam demişti. Biz de hazırlanmaya koyulmuştuk. On beş dakika sonra üçümüz de hazır olunca her zaman gittiğimiz sahildeki balıkçıya gitmiştik. Amcam bizden önce gelmişti. Amcamla selamlaşıp siparişlerimizi vermiştik. Siparişleri beklerken Barış ağabeyde gelmişti. Telefonumu ağabeyime verip selfie çektirmiştim. Çektiğimiz selfieyi Buket' e atarak hava atmıştım. Bugün nöbetçi olduğu için aramızda yoktu. Sırf yarın izinli olabilmek için bütün hafta erken gidip geç geliyordu. Güzel geçen gecenin ardından eve geçmiştik. Erkekler yarın yengemin arkadaşının geleceğini düşündüğü için erken kalkmamızı söylemişti. Onlarda biliyorlardı yengem yarın sabahtan itibaren canımızı okuyacaktı. .... Aynadan giydiğim kıyafete bakarak anahtarı da alıp alt kata indim. Zile bastım. Buket kapıyı açmıştı. O da hazırdı. -Yengem nerede? -Hazırlanıyor. -Anladım... Eylem mesaj attı, yoldalarmış , on dakikaya gelirlermiş. Beraber salona geçmiştik. Biraz sonra yengem de gelince üçümüz de hazırdık. Yengem tam oturacak ki zil çalmıştı. Üçümüzde ayaklanıp antreye çıkmıştık. Yengemin işaretiyle kapıyı ben açtım. Önde Nesrin teyze , hemen arkasında Eylem duruyordu. Nesrin teyzenin başındaki eşarp gözlerinin yeşilini iyice ortaya çıkarmıştı. Maşallahı vardı. Yaşına rağmen çok güzel ve genç görünüyordu. Arkamdan gelen öksürük sesiyle içeriye geçmeleri için kenara çekildim. İnsan ilk defa gördüğü birini bu kadar da uzun süre süzmez be Ahu. Alık Ahu. -Selamun aleyküm. -Ve aleyküm selam, hoşgeldiniz. Nesrin teyze önce yengemle, hemen ardından Buket ile sarılmıştı. Aynı işlemi Eylem yaparken ben de Nesrin teyzenin elini öpüp sarıldım. -Hoşgeldiniz. -Hoşbuldum güzel kızım. Maşaallah, Allah nazarlardan koruyup, sakınsın seni, maşallah. 💣💣💣
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD