Güvenmiyorum

1134 Words
Selamun aleyküm 🍂🍂 Keyifli okumalar...💫💫 -Ne demek ağabeyim orada? -Bilmiyorum. Selçuk ile doğru buraya geliyorlar. Sen kapat, sonra konuşuruz. -Bana haber vermeyi unutma. -Tamam güzelim, hadi görüşürüz. -Görüşürüz. Telefonu kapatıp salona geçtim. Ağabeyim hangi ara kalkıp gitmişti. Neden gitmişti? Ufuk' a zarar vermezdi ama sakin de kalmazdı. Ayaklanıp mutfağa geçtim. Hazırladığım kahvaltıyı toplayarak odama geçerek kıyafet çıkardım. Hazırlanarak hemen evden ayrıldım. Ağabeyim olmadığı için kendim gidecektim, otobüsle nereden baksan bir saat sürecekti. Uzun otobüs yolculuğundan sonra nihayet varmıştım. Kattakiler selam vererek odama girdim. Bir an önce kafamı başka şeylerle meşgul edip ağabeyim ve Ufuk 'un ne konuşacağını unutmak istiyordum. UFUK' DAN Telefonu kapatıp bana doğru gelen ikilinin yanına gittim. Gitmemle yumruğu yemem bir olmuştu. -S. Sen? -Hop, birader sakin ol. Şu an askeri sınırlar içerisindesin. Görev başındaki komutana hakaret ya da şiddet uygulamazsın. -Sen karışma lan. -Selçuk kardeşim bizi yalnız bırak... Aras ağabey, Selçuk haklı burada olmaz. Odama geçelim. Orada ne yapacaksan yap. Bir şey söylemeden çıktığım odaya girince Selçuk 'a döndüm. -Bakma bana. Nizamiyenin girişinde gördüm. O beni tanıdı. Merve' nin eşi misin dedi. Evet deyince de senin yanına gelmek istediğini söyledi. -Anladım. Sonra konuşuruz. -Hadi sana kolay gele. Pek de kolay olacak gibi değil. Selçuk 'un gitmesiyle odaya girdim. Aras ağabey ayak da durmuş beni bekliyordu. -Koltuğa geçseydin? -Oturmaya gelmedim. Anlat, dinliyorum. -Ahu kötü bir şey yapmadı. -Ben öyle bir şey söylemedim. Bana en başından anlat, ne olup bittiyse. -Geç şöyle. Bir şey söylemeden koltuğa oturunca ben de karşına oturdum. -Bir şey içer misin? -Hayır, konuya gir. -Bak........................................................................................................................................................................................ işte böyle. Sandığın gibi bir durum yok. Ben kardeşini seviyorum. Biliyorum bazı konularda eksiklerim var. Özellikle dinimizle ilgili. Ama araştırıyorum, bazen kardeşine soruyorum. Onun için en iyisi nasılsa öyle davranıyorum. -Bunları kardeşim için değil Allah rızası için öğren. Kardeşimi sevdiğin için öğrenme. Allah neyi farz kılmışsa onu bilip, ona göre yaşa. Hayatına öyle dahil et. -Ama... -Bak Yunus Emre' nın de dediği gibi yaratılanı severim Yaradan' dan ötürü. Sen kardeşimi nefsin için seviyorsun. Allah rızası için sevmediği her şeyi insan nefsi için sever. Sevmek güzeldir, Allah rızası için sevmek daha güzel, Allah için sevmek en güzeli... Anlatabiliyor muyum? -Hmm. Evet. -İyi! Diğer konuya gelecek olursak Ahu söylemiştir ya da haberin vardır. İkimizinde bizden başka kimsesi yok. Evet amcamlar bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Ona bir sözüm yok. Ben elimden geldiğince Ahu' ya anne, baba, ağabey oldum ama hiçbir zaman onların yerini tutmadım. Peki sen kardeşime hep özlem duyduğu o aile sıcaklığını verebilecek misin? Ona anne, baba, eş, hayat arkadaşı olabilecek misin? -Olurum. Ahu izin verdikçe olurum. -Yanlış... Ahu izin verdikçe değil, şartlar ne olursa olsun yanında olabilecek misin? -Ben... Mesleğimi biliyorsun. Bazen ben yanında olamayabilirim. Ama bu demek değil ki onu sevmekten vazgececeğim... Bir şey demeden ayaklandı. Ayaklanıp karşısında durdum. -Bir şey demeyecek misin? -Sana hiç güvenmiyorum. Dediklerine de inanmıyorum. Ama kardeşim seni sevdiyse ve sana şans verdiyse karışmayacağım. Tek duam inşaallah ben haksız çıkarım. İnşaallah ben demiştim demem. -Seni haksız çıkaracağım. -O günleri dört gözle bekliyorum. Ha bir de dışarı da tam vuramamıştım. Kafa atıp, ardından yumruk atmasıyla sendeleyip kalktığım koltuğa düşmüştüm. -Kardeşimin gözünden mutluktan da olsa yaş gelmeyecek. Eğer kardeşimin üzüldüğünü hissedeyim ya da duyayım değil askeriye de olmak Tsk binasında olsan da seni kimse elimden alamaz. Seni oraya gömerim. AHU' DAN Ağabeyimin Kayseri' ye gitmesinin üstünden iki hafta geçmişti. Ufuk 'un anlatmasına göre herşey yolundaydı. Ama ağabeyim şu geçen iki hafta boyunca resmen yüzüme bakmamıştı. Aramızda iki hafta boyunca geçen diyaloglar aynen şöyleydi; Erken uyanan kahvaltıyı hazırlayıp diğerine kahvaltı hazır derdi. Daha doğrusu ağabeyim böyle söylüyordu. Kahvaltıyı sessiz sedasız yapıp hazırlanarak çıkıyorduk. İşe gidene kadar araba da yine sessizlik hakimken ağabeyim ineceğim zaman Allah'a emanet ol derdi o kadar. Akşam işten erken gelen yemek yapar, diğerine yemek hazır der ve yine sessizce yemeği yiyerek namaz kılıp odalara dağılırdık. Son olarak bugün geç geleceğim, beni bekleme dışında ağabeyimden tek bir kelime duymamıştım. Ta ki düne kadar. Dün akşam odama gelip yarın misafirlerimiz var diyerek çıkmıştı. Arkasından "gidip ne misafiri, kim geliyor " diye sorduğum da müstakbel sözlümün ailesinin tanışmaya gelmek istediğini söylemişti. Tabi bu durumdan sonra yine aramızda kavga çıkmıştı. Çünkü benim bu konudan haberim olduğunu düşünüyordu. Ama sandığı gibi değildi, ben de ilk defa onunla duymuştum. Ufuk 'un babasının arayıp akşam yemeği yiyelim demesinden bile ağabeyimden öğrenmiştim. Yine onun arkasından iş çevirdiğimi düşünmüştü. Kendimi anlatsam da hayal kırıklığı ile bana bakmıştı. "Dış kapının dış mandalıyım ki herkesden sonradan haberim oluyor" demişti. Ağabeyimi odasında yalnız bırakıp kendi odama geçerek hemen Ufuk 'u arayıp yaşananlardan dolayı hesap sormuştum. Benden habersiz nasıl böyle bir işe girişmişti. Onunla da tartışıp telefonu kapatmıştım. Evet biz bunu kendi aramızda konuşmuştuk ama net bir şey yoktu ortalıkta. Ortada belirsizlik hakimken babası nasıl arardı ağabeyimi? Ağabeyimin benden duyması gerekirken daha önce hiç görmediği birinden öğrenmesi çok kötü olmuştu. Ağabeyim haklıydı. Hem de sonuna kadar. Aynı şeyi o yapsa ben de onun gibi davranırdım. Kapının çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Gel komutumla Buket odaya girmişti. -Babamlar geldiler. -Tamam canım. Buket yanıma otururken derince ofladım. Geçen iki hafta da yengem amcama herşeyi anlatmıştı. Amcamla ciddi bir konuşma yapmıştık. Barış ağabeyim bulduğu yerde Ufuk' u öldürme planları yaparken ağabeyim ile konuşmuş olacak ki sessizce köşeye çekilmişti. Şimdi de hepsi hazırlanmış salonda bekliyordu. Ben de işten geldikten sonra hazırlanmıştım. Dün akşam yengem ile bu durumu konuşmuştum. Ben gelene kadar bütün hazırlıklara ilgilenmişti. Onun hakkını nasıl ödesem bilmiyordum. -Kim kim gelecek? -Nesrin teyze ve kocası. -Ufuk? -Bilmiyorum, sormadım. -Nasıl bilmiyorum? -Bilmiyorum işte. Dün ağabeyimin söylediklerinden sonra onu aradım benden habersiz nasıl böyle bir işe girişti? Ağbeyim benden duymalıydı. Ama Ufuk beyimiz ne yaptı. Bana sormadan babasına söylemiş. Adam da hemen ağabeyimi aramış .. İki haftadır ağabeyim birkaç cümle dışında benimle konuşmuyordu. Dünden beri onu da yapmıyor. -Kuzum.... Konuşmasını bölen zil sesiydi. Ayaklanıp odadan çıktık. Ev ahalisi antreye çıkmıştı. Amcam herkesin kapı da olduğundan emin olunca kapıyı açmıştı. Önde Ufuk 'un babası olduğunu tahmin ettiğim uzun boylu orta yaşlı bir adam. Arkasında Nesrin teyze ve bir oğlan vardı. Muhtemelen küçük kardeşi Doğan 'dı. En arkada ise Ufuk vardı. Onu görmezden gelerek önüme döndüm. Nesrin teyze ile sarılıp, erkeklere selam verdim. Herkes salona geçerken ben de elime verdikleri tatlı poşetini mutfağa bıraktım. Geri salona gittim. Amcam ve adının Mustafa olduğunu öğrendiğim Ufuk' un babası sohbet ederken yengemler de Nesrin teyze ile konuşuyordu. Ağabeyim bor kenarda yabancı gibi olanları seyrediyordu. Barış ağabey arada Doğan ile konuşuyordu. Ufuk desen babasının yanına oturmuş, amcamın sorduğu soruları cevaplıyordu. -İzine mi çıktın? Amcamın Ufuk 'a sorusuyla ona döndüm. Merak ediyordum, bu kadar kısa sürede nasıl izin almıştı. -Hayır... Mesai saati bittiği gibi geldim. Gece bir de uçağım var. Geri döneceğim, mesai saati başlamadan askeriyeye varmış olurum. Biraz daha sohbet edilmiş, sonra masaya geçilmişti. Genel olarak sessizlik hakim olan yemek faslını kapatmıştık. Masayı toplayıp herkese kahvelerini yapmıştık. Tek tek herkesin kahvelerini vererek Buket'in yanına oturdum. Mustafa amca kahvesinden bir yudum alarak konuşmaya başladı. -Sizin için de uygunsa iki hafta sonra söz yüzüklerini keselim. 💣💣💣
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD