Mahra konaktan çıkmış, şoföre gerek duymayarak çarşıya inmiş, oradan da geçen seferki oturdukları çay bahçesine yol almıştı. Hava düne göre çok daha soğuk ve kapalıydı. Burası doğuydu ve bir yağmur veya kar fırtınasının gelmesi an meselesiydi. Montuna daha sıkı sarılan Mahra köşeye gelmiş, neredeyse çay bahçesine varmıştı ki gördükleriyle, daha doğrusu yan yana gördüğü kişilerle olduğu yerde durdu. Çay bahçesinin hemen kapısında elindeki kartı Seda'ya uzatan, omzuna gelmiş saçlarını esen rüzgârın şiddetinden sakınan Devran'ı gördü. Ne konuşuyorlardı? Bir süre bekledi Mahra, en azından Devran ağa ile Seda ayrılana dek. Etrafı sert bakışlarıyla kolaçan eden Devran ağa hızla arabasına doğru ilerleyip gaza yüklendiği gibi ortadan kaybolurken eline tutuşturulan kartı pantolonunun arka cebine