Aşk Çıkmazı

1586 Words
Yola çıktıklarında kimseleri olmayan insanlar bir gün kocaman bir aile olabilir miydi? Başkaları belki olamazdı, ama onlar olmuşlardı. Öz olmasalar da kardeşiz dedikleri günden sonra kendilerince aile olmaya çabalamışlardı. Belki düşmüşlerdi, belki de yorulmuşları, ama hiç vazgeçmemişlerdi. Hep birbirlerine kenetlenmişlerdi. Her biri bir yere savrularak büyümüştü. Beşinin bir araya gelmesi de hiç kolay olmamıştı. Ailenin babası diye olarak görülen Kuzey daha küçük yaşında Salih ile tanışmıştı. Kimseleri olmadığı yetimhane de birbirlerine dost olmuşlardı. Salih’in kardeşi Oğuz’un sayesinde de üç kişilik minik bir aile olarak başlamışlardı. Yetimhaneden çıktıkları gibi kendi ayakları üstünde durmaya çalışmışlardı. Kuzey’in bir gün yolda gördüğü kavgayı ayırırken bulduğu Ayşe de aileye dahil olmuştu. Ayşe de küçük yaşında bulduğu Ali’yi bekliyordu. Onu kardeşi benimsemiş ve on sekiz yaşını doldurunca yanına alma sözü vermişti. Dördü en son Ali’yi de aynına aldıklarında yanlış olan ama aslında tek bildikleri yoldan devam etmişlerdi. Yaşadıkları olaylar yaptıklarını sorgulamalarını sağlamıştı. Her bir adımda biri kalbine düşen birini bulmuştu. Hiç bilmedikleri aile, sevgi ve aşk ile tanışınca ayak uydurmak da zaman almıştı. Yine de birbirlerine destek olup devam etmişlerdi. Kimsesiz olarak başladıkları bu hatta kocaman hayatları olmuştu. Kuzey ailenin babası olarak Mira ile evlenmişti. Masal gibi ele avuca sığmayan bir kızı ve Kartal adında olgun olduğu kadar anlayışlı bir oğlu olmuştu. Can dostu Salih bir polis ile evlenmişti. Eda adında güzeller güzeli kızları ve Sarp adında bir oğulları olmuştu. Aslı ve kızı Eda’nın tek yakındığı nokta Salih ve Sarp’ın aşırı sahiplenici olmasıydı. Salih’in kardeşi ele avuca sığmayan ve her zaman neşe saçan Oğuz ise Tuğçe ile evlenmişti. İlk evlenen olunca oğulları Uğur da ilk bebek olmuştu. Büyüyüp genç adam olunca Kuzey’in kızı Masal ile evlenmişti. Bir de kızları Başak vardı. Ayşe kocası ile İzmir de yaşıyordu. Kardeşlerinden ayrı olsa da İstanbul da bir düzenleri olması ve mutlu olduklarını bilmek yetiyordu. Ailenin en küçüğü Ali ise en son yuvasını kurmuştu. Abileri ve ablası sayesinde doktor olduktan sonra kalbine düşen Ada ile evlenmişti. İki evladı vardı. Artık geniş bir aile olmuşlardı. Hatta evlatları da kendi yuvalarını kurmuştu. Kuzey’in kızı Masal Uğur ile güzel bir evliliği vardı. Salih’in kızı Eda’nın da müthiş giden bir evliliği vardı. Hatta Özün adında bir kızları vardı. Ailenin ilk torunu olunca herkesin gözü onun üstündeydi. “””” Her yerden yükselen sesler ve gülüşler etrafı doldurmuştu. Bir özel günde daha tüm aile bir araya gelmişti. Eda ve Edric’in kızı Özün iki yaşına giriyordu. Büyük kutlama için Edric’in mekanı seçilmişti. Gece kulübü balonlar ve kızının adı ile süslenmiş her yer rengarenkti. Eda kucağında kızı ile son kontrolleri yaparken kocası Edric de peşinde geziniyordu. Gelen bir köşeye geçerken aile büyükleri çoktan oturmuştu. Salih torunu ile gezen kızına baktıktan sonra yanında oturan Kuzey’e döndü. “Dede olmak çok güzel bir duygu.” Arkadaşının her fırsatta bunu söylemesine alıştığı için gülümsedi. Babası gibi sapsarı olan Özün’e baktıktan sonra “Kesin güzeldir.” dedi. Salih etrafa baktıktan sonra Masal ve Uğur’u bulunca gösterdi. “Seninkiler ne zaman torun getirecek.” İlk zamanlar takılsa da neredeyse üç sene olacaktı. Daha neyi bekliyorlardı merak ediyordu. -Bizim kız araba yarışlarından fırsat bulsa bile anne olma konusunda pek sıcak bakmıyor gibi. Oğuz dönen muhabbeti duyduğu için araya girmeden edemedi. “Yalnız burada bende yanıyorum. Oğlumun ve benim suçum ne? Ben neden dede olamıyorum? Bu gençler çok yavaş.” Kuzey ve Salih sitemine güldüler. Bu sırada Ali de yanlarına geldi. “Herkes geldi mi?” Gözler ailelerine dönerken aile dostları ve Ali’nin kayınbiraderi Soner eksikti. Ailecek kapıdan girdiklerini görünce Ali karşılamak için tekrar ayrıldı. -Senin kız nerede? Oğuz abisine döndüğünde “En son kanaldaydı. İşim bitince gelecek.” dedi. Salih bakışları ile onaylarken Kuzey kardeşine yaklaştı. Birini gösterdikten sonra “Aralarında ne oluyor?” diye sordu. Oğuz da gösterdiği gence baktıktan sonra emin olmayan gözlerle abisine döndü. Kızının en son biten ilişkisinin üstünden uzun bir zaman geçmişti. Tekrar sevmesini istese de üstüne gitmemişti. Kendisine gelmesi için beklemişti. Önce Ankara’ya gitmiş biraz çalışmıştı. Bir sene önce de dönüp burada ki kanalda çalışmaya başlamıştı. Sadece iş peşinde koşarken hayatına girmeye çalışan genci fark etse de bu sefer aceleci davranmamak için kendini tutuyordu. Daha önce çok istemiş ve sonunda kızı baya acı çekmişti. Aynı olmasından korkuyordu. Bu yüzden de sadece izliyordu. Salih de kulak verdiğinde “Ciddi ciddi birlikteler mi?” diye sordu. Genci hepsi tanıyorlardı, ama Başak eksi ilişkisini atlatabildi mi merak ediyorlardı. -Bende tam bilmiyorum, ama iyi gidiyor gibiler. Umarım mutlu olurlar. Konuyu değiştirmek içinde “Sizin oğlanlar ne durumda? Artık çalışıyorlar. Evlilik yok mu?” dedi. İkisi aynı anda iç çekince de gülümsedi. -Bu gençler bir kere kırıldılar mı kolay toplanamıyorlar. Salih ve Kuzey’in oğulları aynı yaştaydılar. Okulları bitmişti. Kuzey’in oğlu Kartal bankada çalışmaya başlamıştı. Soner’in kızı Selin’den ayrıldıktan sonra da kimse ile birlikte olmamıştı. Salih’in oğlu Sarp ise sigorta şirketine girmişti. O da Selin’in ikizi Sedef’ten ayrılmıştı. Birkaç kere birileri ile takılsa da ciddi ilişkisi olmamıştı. İki baba artık güzel şeyler duymak istiyordu, ama gençler de hiç hareket yoktu. -Eski sevgililerini unutmadılar desem, her seferinde aynı ortamda oluyorlar. Aralarında bir durum olduğunu görmedim. Kuzey de Salih’e katılırken “Bir ara Kartal’ın ağzını aradım. Selin’i tamamen hayatından çıkarmış. Sadece arkadaşız diyor.” dedi. -Bizde de aynı. Sarp hiç olmamış gibi davranıyor. Üçü de gençlere baktığında aynı yerde baya rahat konuştuklarını gördüler. Bu sırada Uğur kuzenlerinin yanında Masal’ı izliyordu. Yine Ufuk ile derin bir konuşma içindeydi. Kesin çalışmalar hakkında konuşuyorlardı. Olduğu masadan sıyrılıp ikisinin yanına yaklaştı. -Yanımıza gelsenize. Masal kocasını görünce heyecanla “Canım yeni yarışmacı arkadaşlar katılıyormuş. Ufuk ile onu konuşuyorduk.” dedi. Araba yarışında kazandığı başarılardan sonra Ufuk’un pisti baya meşhur olmuştu. Birçok kişi çalışmaları izlemeye geliyordu. Eğitim görmeye gelenler bizzat Masal’dan eğitim almak istiyordu. Bu da onun için yeni bir heyecan olmaya başlamıştı. Uğur karısı için mutlu olsa da artık anne baba olarak farklı duygular yaşamak istiyordu. Evlenmelerinin üstünden üç sene geçmişti. Onlardan sonra evlenen Eda ve Edric’in bile kızları büyümüştü. Karısı bu konuyu hiç açmıyordu. Anne olacak biri değilim dese de ikna etmeye çalışıyordu. Bu yeni heyecanlar eklendikçe de karısının konuyu hiç açmayacağını çok iyi biliyordu. -Zaten yoğun değil misin? Ufuk başka biri ile işi çözmek istese de Masal ilgilendiği için hayır diyemiyordu. Uğur’un sorusu ile de ne demek istediğini anladı. Bu akşam onunla konuşacağı konu öncesi tatsız olmak istemiyordu. Bu yüzden “Bunu ben çözebilirim.” dedi. -Yapma Ufuk gelen seni sıkıştırıyor. Benimle çalışmak istediklerini söylüyorlar. Geri çevirdiğini bilmediğimi sanma. Hem senin içinde bir kazanç. Cevap vereceği anda Eda “Masal bakar mısın canım.” diyerek çağırdı. Hızla ayrılınca iki erkek yalnız kaldı. Ufuk durumu toparlamaya çabaladı. -Bu konuda rahatsız olduğunu biliyorum. Uğur onun bir suçu olmadığını biliyordu. Elinden geleni yapacağını da biliyordu. Yalnız kalmışken başka konuyu konuşmak istedi. Tam bu anda kapıdan giren kardeşini gösterip “Neler oluyor?” dedi. Ufuk da baktığında sevdiği kızı görünce haliyle küçük bir telaş yaptı. Aslında bu sevgi çok uzun zaman önce başlamıştı, ama şartlar yüzünden yeni ortaya çıkmıştı. Bundan üç sene önce Başak ilk yanına geldiğinde ondan etkilenmişti. Daha sonra çok ortamları olmasa da karşı karşıya geldiklerinde küçük konuşmaları olmuştu. İçinde oluşan küçük heyecanlar büyüyemeden Edric’in ortağı Ersin ile sevgili olduklarını öğrenmişti. Sessizce geri çekilip varlığını hiç belli etmemişti. Eda ce Edric’in düğününden sonra sevgilisinden ayrılıp Ankara’ya gittiğini duymuştu. İçinde bitirmeye çalıştığı sevgi farklı duygular ile devam etmişti. Başak geri döndüğünde arkadaş olarak başlayan ilişkileri bugün bir yere gelmişti. Açıkça duygularını belli edememişti. Daha fazla dayanmak istemediği içinde önce abisi Uğur’dan ve babası Oğuz’dan izin almak istiyordu. Ondan sonra da sevdiği kıza duygularını açıklayacaktı. Üç senedir içinde büyüyen aşkı sonunda açığa çıkacaktı. Uğur adamın kardeşine bakışlarını görünce ateş çoktan bacayı sardığını görüyordu. Ufuk’u tanıdığı günden beri düzgün tavrı hoşuna gitmişti. Yine de bir abi olarak uyarmak zorundaydı. Kimsenin üzülmesini istemiyordu. -Anlaşılan baya derin. Ufuk telaşla baktığında “Aslında daha konuşamadım. Önce izninizi isteyecektim.” dedi. Korkuya tepkisini beklediğinde ret edilmekten korkuyordu. Sonuçta bir ailesi yoktu ve geçmişi de pek iyi değildi. Kuzey amcası sayesinde eksiye sünger çekmiş araba yarış pisti işine girmişti. Uğur gülümseyerek Ufuk’un omzuna elini koydu. “Sana kardeşimi üzme diye uyarmayacağım. Yapmayacağını düşünüyorum. Yalnız işinin kolay olmadığını bilmeni isterim. Başak kolay seven biri değil. Yaşadıkları da ortada. Seni geri çevirirse umarım çok üzülmezsin.” dedi. Kardeşi ne kadar değerli ise Ufuk’un da bir hatırı vardı. Zaten bunları göze almıştı. Yine de denemek istiyordu. İzin isteyip kızlar ile konuşan Başak’a doğru yürüdü. Onu her gördüğünde tüm bedenine yayılan heyecanı dizginlemeye çalıştı. Üstünü kontrol ettikten sonra “Hoş geldin.” diyerek giriş yaptı. Başak döndüğünde Ufuk’u gördü. Geri döndüğünden beri onunla takılmak iyi gelmişti. Kafa dengi biriydi ve tüm konuşmalarını sıkılmadan dinliyordu. Gülümseyerek “Geç kaldım değil mi?” dedi. Ufuk duygularını itiraf etme öncesi telaşındaydı. “Sonunda yine geleceksen sıkıntı değil.” dediğinde ortamda bir sessizlik oluştu. Başak’ın vereceği tepkiyi beklerken sanki ömründen ömür gitti. İçinden gelen kelimeleri değiştirmek istemediği içinde sadece bekledi. Artık aşkını fark etsin istiyordu. Başak son zamanlarda baya hissettiği o duyguyu bu kelimeler ile daha da emin oldu. O bakışlar zaten fazla anlamlı bakıyordu. Ufuk iyi biriydi de kalbi birine tekrar açılır mıydı onu bilmiyordu. Kırmaktan korkarak “Beni beklemek yorucu olabilir.” dedi. Kibarca ret edilmek gibiydi. İşinin kolay olmadığını biliyordu. Gülümseyerek “Ben sabırlı biriyimdir.” dedi. Başak oluşan ortam dağılsın diye “Ne kadar?” diyerek espri yapmak istedi. -Seni ilk gördüğüm zamandan beri desem. Ufuk ne demek istediğini anlayacağını umuyordu. Büyüyen gözler ve şaşkınlık belirtisi anladığını gösteriyordu. Başak böyle bir cevap beklemiyordu. Bir an kalırken gözü kapıya kaydı. O anda kapıdan giren kişi ile de yaşadığı şaşkınlık daha da büyüdü. Gördüğü gerçek olabilir miydi? Edric’in sevinçle bağırması ile bütün bakışlar da kapıya döndü. -Ersin! Hoş geldin kardeşim. Bir zamanlar kalbini kaptırdığı adam tamda bu gece dönmüştü.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD