ANNE

1327 Words
Kuzey hızla kafasını çevirdi. Deniz gelmişti. Ama neden o kadar bağırmıştı? Alt tarafı beni kandırmak için babamla ilgili yalanlar söyleyecekti. Yine içinde ölümün fısıltısı gizli o sert sesiyle bağırdı.. ' Fazla konuşma!' ' Özür dilerim abi. ' Kuzey' in gerçekten psikolojik sorunları vardı. Deniz' i kurtarıcı sanıyor bu insanlık dışı davranışlarına katlanmak zorunda hissediyordu. Kuzey Deniz' e en ufak bir kırgınlık ya da kızgınlık belirtisi göstermedi. Aksine hızla yerinden kalktı. Deniz' in ona uzattığı poşetleri aldı. Kuzey poşetlerle mutfağa geçerken Deniz diğer elindeki poşetleri de bana uzattı. ' Bu ne? ' ' Kıyafet. ' ' Çok açıklayıcı oldu. Neyse zevkini merak ettim. Gerçi senin gibi biri ne anlar? Bana sevgilinin kıyafetlerini falan getirmedin değil mi? ' ' Yok. ' ' Çok uzun cümleler kurma anlamıyorum. Sevgilin mi yok? Yok onun kıyafetleri değil demek mi istedin? ' Deniz' in  sevgilisi tabiki umrumda değildi ama arkasında kaybetmekten korkacağı biri var mı bilmek istiyordum. Gerçi böyle birini kim sevebilirdi? Ama yine de her yönden şansımı denemek istiyordum. ' Kıyafetler yeni. ' Ağzından cımbızla laf alınıyordu. ' Leş gibiyim bunları nasıl giyeyim? ' Deniz yine  cevap vermeden  yürüdü bir çekmece açtı. İçinden bir şey aldı bana uzattı. Bunlar anahtardı. ' Yukarda soldan ikinci. ' Sanırım oda anahtarıydı. En azından anahtarım olacaktı.  Kapıyı kilitleyebilirdim. Gerçi sırık gibi boyunu düşünürsek ve öküz gibi halini kapıyı kırması mümkündü ama böyle de kalamazdım. Merdivenlere doğru yürüdüm. ' Kumsal! ' Bana seslenmesiyle tamamen refleks olarak dönüp ona baktım. ' Yok. ' ' Ne yok? ' ' Sorduğun. ' Sevgilim yok bile diyemiyordu. Gerçekten kelimeler için ücret ödüyor olmalıydı. Umursamadan yukarı çıktım. Odaya girdim. Kapıyı kilitleyip komodini arkasına çektim. Duş kesinlikle iyi gelmişti. Gelinlikten kurtulmak daha iyi gelmişti. Ağlamaya başladım. Onlarca insan ölmüştü. Yaşadıklarım gördüklerim sanki şu an gerçek oluyordu. Kabus olmadığını yeni anladım. Yine de ben de duş alırken kimse gelmeye çalışmamıştı. En azından sapık değillerdi. İkisinin de rahatsız edici bir iması bakışı hareketi olmamıştı. Deniz' in verdiği poşeti açtım.  İç çamaşırlarını çıkardım. Sütyen almamıştı. Acaba bilerek mi yapmıştı? Az önceki düşüncelerimde haksız mıydım yoksa? Bir an tereddüt ettim ama o kadar soğukkanlı bir katil sapıklık yapacak olsa bunu sütyen almayarak yapmazdı. Kendi sütyenimi tekrar giymek zorundaydım. Herhalde hiçbir kadına alışveriş yapmadığı için aklına gelmemişti. Aldığı pantolon bana en az iki beden büyüktü. Neyse ki kemer almıştı. Garip taşlı bir şeydi. Ama kullanmak zorundaydım. Üzerine tişört almıştı. Neyse ki o tam gelmişti. Ayakkabı da biraz sıksa da fena değildi. Spor olması işime gelmişti. Kaçacak olursam işim kolaylaşacaktı. Bu kadar saçma bir alışveriş yapmasının nedenini düşünüyordum. Bu halde bir yerde görseler kesinlikle şüphe çekerdim. Ama galiba beni burdan çıkarmayı düşünmüyordu. Eline geçeni almıştı. Poşette başka bir şey olmaması da şüphe çekiciydi. Acaba ne planlıyordu? Garip bir şekilde onlardan korkmuyordum. Öldürdüğü adamlar aklımdan çıktığı zamanlarda. Sanki daha önce görmüş gibiydim. Ama nerede ve nasıl gördüğümü hatırlayamıyordum. Çok acıkmıştım. Aşağıya indim. Deniz  elinde laptop oturuyordu. ' Çok açıktım. Sizi bilmem ama ben en son sabah kahvaltı yaptım. ' ' Hazırlanıyor ' Etrafa baktım. Mutfağa doğru yöneldim. Kuzey mutfaktaydı. Domates doğramaya çalışıyor ya da domates ile kavga ediyordu. ' Kolay gelsin. ' ' Teşekkür ederim. Umarım yumurta seversin. ' ' Şu an ne bulsam yiyecek haldeyim. Çekil ben doğrayayım. İlk kez domates görüyor gibisin. ' ' Aslında pek yemek yapmadım. Deniz benimle ilgilenecek birilerini tutmuştu. Evde sürekli onlar yapıyordu böyle işleri. ' Kuzey çekildi. Domatesi doğramaya başladım. ' Sen onun gibi değilsin. ' ' O da sandığın gibi biri değil Kumsal. ' ' Gözümle gördüm Kuzey. Oradaydım ' ' Ne gördün? ' ' Bir sürü insanı öldürdü. Düğünümü bastı. ' ' Bakmakla görmek aynı şey değildir. Sen sadece olanlara bakmışsın. Bize de sadece bakıyorsun. Ayrıca da pek kocam diye ağlıyor gibi değilsin. ' Benimle dalga geçiyordu. Elimde bıçakla ona doğru döndüm. Ve üzerine yürüdüm. ' Burdan kaçmama yardım et. Sen iyi birisin. Onun gibi değilsin. Sana para veririm. Deniz seni kandırıyor. Böyle hayat olmaz. ' ' Önce bıçağı indir. Deniz görürse çok üzülür. ' Ne diyordu bu ruh hastası. ' Üzülür mü? Manyak mısın sen? Deniz seni kandırıp kullanıyor. Korkun seni ona bağımlı yapmış. Sen Deniz' in umrunda falan değilsin. Ayrıca elime bıçak verecek kadar bu konularda acemisin. Belli ki onun zoruyla girmişsin. Yol yakınken kurtar beni de kendini de. Ceza almazsın söz veriyorum. Ben seni koruyacağım. Deniz 'den de. ' Bir an durdu. Düşünüyordu. Gerçekten onu ikna etmeyi başarmıştım sanırım. Burdan kurtulduğum da ikisi de hapislerde çürüyecekti. ' Sen farkında olmasan da biz seni zaten kurtardık. Yakalanacağımızı düşünüyorsun ama biz yakalanmayız. Yakalanamayız. Deniz 'in beş, benim on üç yaşımdan sonra hiç kaydımız yok. Deniz Kurtoğlu ve Kuzey Çetin yaşamıyor. Bak sana isim soyisim veriyorum rahat rahat. Bunlar gerçek isimlerimiz. Ama hiçbir evrakta ismimiz yok. Parmak izi kaydımız yok. Biz yokuz olmayan kişileri yakalayamazlar. İstediğin meslekle, istediğin isimle yarın karşına çıkabiliriz. Diploma kimlik her şey. Para mı sanıyorsun derdimiz? İstersek en zenginleri öldürür bütün paralarını istediğimiz isme aktarırız.  Yarın dünyanın diğer ucunda lüks bir yatta keyif yapıyor olabiliriz.  Herkes olabiliriz Kumsal ama aslında biz hiç kimseyiz. Bu nedenle bizi bulmaları ihtimalini unutsan iyi edersin ama burda hayatında hiç olmadığın kadar güvendesin. ' Söyledikleri doğruysa dertleri para değildi. O zaman neydi? Beni neden tutuyorlardı? ' Ne diyorsun sen? ' ' Herkes senin gibi yaşamadı Kumsal. Bazılarımız hiç yaşamadı. Deniz' in  benden bir şeyler aldığını beni kandırdığını düşünüyorsun ama Deniz bana hayat verdi. Hemde kendi yaşamaya hiç şansı olmayan bir hayatı. Hadi içeri geç. Yumurta hazır. Sürekli bilgi almaya çalışma. Sana bir şey olmayacak.  ' Hiçbir şey istediğim gibi gitmiyordu. İstediğim sonuca ulaşamayınca sinirle arkamı dönüp salona geçtim. Kuzey masayı hazırladı. Yemek yedik.  Yemekten sonra Kuzey masayı toplamak için kalktı. Kendimi koltuğa atıp etrafı inceledim. Aradığımın bulamayınca memnuniyetsiz bir ifade ile aklımdaki soruyu birde Deniz' e sordum. ' Şimdi ne olacak? ' Deniz cevap vermedi. O sırada Kuzey işlerini bitirdi. O da salona geldi. Sinirle ayağa kalktım. ' Harika. Televizyon yok. Telefon yok. Konuşan yok. Aklımı kaçıracağım burada. ' Kuzey Deniz' e baktı . Deniz' den ne bir ses ne tepki yoktu. Oturmamı işaret etti. Konuşan yine Kuzey oldu. ' Çok sıkıldıysan Satranç oynayabiliriz.' ' Ben almayayım çok eğlenceli bir aktivite. Bünyem kaldırmayabilir. ' ' Sen bilirsin. ' Deniz ayağa kalktı. Kimseye bir şey söylemeden yukarı çıktı. Bir süre oturup etrafı inceledim. Gerçekten yapacak bir şey bulamayınca ayağa kalktım. Bu odada yapabilecek hiçbir şey yoktu. Başka odalarda şansımı denesem iyi olurdu.  Kuzey aniden kalktı. ' Nereye ' ' Sakıncası yoksa evi gezeceğim. ' ' Lütfen kaçmaya çalışma olur mu? ' ' Ya siz manyak mısınız? Bir de rica ediyorsun. Rica ettin diye vazgeçerim merak etme. Sırf merakımdan soruyorum. Siz manyak mısınız acaba? ' ' Hayır. Aslında  kaçmaya çalışman sorun değil. Nasılsa başaramazsın ama bugün yeterince aksiyon yaşadık. Şimdi peşinden koşmak falan. Hava da karardı. Açıkcası hiç uğraşmak istemiyorum Kumsal. Deneyeceksen bile rica ediyorum daha sonra dene. ' ' Olur yarın denerim. Böylece yarın aksiyonsuz kalmış olmazsınız. Nasıl fikir? ' ' Evet. Yarın olabilir. Benim için uygundur. ' ' Ya siz deli misiniz? Akıl hastanesinden falan mı kaçtınız? Şu aldığı kıyafetlere bak. Normal bir akla sahip olduğunuzu sanmıyorum. ' ' Kusura bakma. Sen ne istiyorsan neye ihtiyacın varsa yaz. Biz alırız. Alışveriş yapmayı pek bilmiyoruz. Özellikle Deniz hiç anlamaz.  ayrıca o kadar da kötü değil. Hatta şirin bile görünüyorsun ' ' Sen hangi hakla benimle dalga geçiyorsun. Alışveriş yapmayı bilmeyen insan mı olur? Kendinize gelince gayette güzel giyiniyorsunuz.  Siz benimle böyle alay etme hakkını nerden buluyorsunuz kendinizde? ' ' Seninle alay falan ettiğimiz yok. Deniz' in  kıyafetlerini hep başkası alırdı. ' ' Annesi mi? Anne kuzusu falan mı? Ne? Öyle bir kitap okumuştum. Annesiyle gereğinden yakın ilişki yaşayan kişiler psikolojik sorunlar yaşamaya meyilli oluyormuş." ' Hakkımızda ne düşünmek istiyorsan düşün. Deniz' in yanında anne demezsen sevinirim. ' ' Neden doğru tahmin mi ettim? çok mu düşkün annesine? ' ' Deniz' in annesi yok Kumsal. Hiç olmadı.  Onun benden başka ailesi yok. Rica ediyorum ' Gerçekten sürekli rica etmesi saçmaydı ama bir şey diyemedim. Sözcükler boğazıma düğümlendi. Annesizlik ne demek bilirdim. Bende annemi küçük yaşta kaybetmiştim. Ama babam yokluğunu hissettirmemek için elinden geleni yapmıştı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD