Zafer’in gelişiyle yanakları al al olan Meryem, başını öne eğerek bukleli saçlarıyla yüzünü gizlemeye çalıştı. Onun bu utangaç hali Zafer’in kalp ritmini daha da hızlandırırken, “Merhaba,” dedi. Genç kız, onun selamına aynı şekilde karşılık verdikten sonra, Zafer müsaade isteyerek boş olan banka oturdu. Bir süre ikisi de konuşmadan, sessizce parkta oynayan çocukları izlediler. Sanki daha birkaç dakika önce mesajlaşmamışlar gibi, ne konuşacaklarını bilemiyorlardı. Özellikle de kadınlar konusunda profesyonel olan genç adam, dili tutulmuşçasına sessizliğe gömülmüştü. Vücudunda çalışan tek organı, kalbiymiş gibi hissetti bir an. Onları uzaktan izleyen Seçil ve Zahide de bu duruma şaşırdı. Daha fazla dayanamayan Seçil, “Bu ikisi neden dut yemiş bülbül gibi duruyor,” dediğinde, Zahide cevap ve